Öncelikle;
-Ülkenin önemli kurumlarının, ülkeye faydalı gerçek aydınların ( kerameti kendinden menkul olanlar değil ) ve diğer partilerin temsilcilerinin katılacağı bir oluşum ile Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça kesinlikle değiştirilemeyecek bir Milli Eğitim Politikası oluşturma yönünde bir konsensüs sağlar ve bunu hayata geçirirdim.( Yıllar geçtikçe günün şartlarına uygun hale getirilirken değiştirilemeyecek şekilde. Yani Anayasamızın değiştirilemeyecek hükümleri gibi.)
-"Gidemediğin yer senin değildir" sözünü çok beğenirim. Bu düsturla iş yapan idareciler atamaya gayret eder. En ücra yerdeki idarecilerin sık sık kontrol edilebileceği bir sistem kurardım.
-Emekliliği gelmiş olan öğretmen ve diğer personeli daha etkin kullanabilecek görevler yaratır veya kıdemden dolayı diğer personelden büyük oldukları için örnek olmaları düşüncesinden hareketle, performanslarının zirvede olması psikolojisine sahip olmalarını sağlardım.
-Eğitim yaşının daha geriye çekilmesi ( Ör:3 yaş) ve küçük yaşta geleneklerini bilen,Türkçe'ye hakim, ülkesini seven, temel ahlak değerlerini bilen bireyler yetiştirilmesi yönünde tedbirler alır ve bu konuyu ilk maddede söylediğim Milli Eğitim politikasına transfer ederdim. TC vatandaşı olan bütün ailelerin çocuklarının zorunlu olarak bu eğitimi almalarını sağlar ( gidemediğin yer senin değildir) aksi takdirde oldukça ağır yaptırımlar uygulatırdım.( Japonya'da benzer sistem uygulanmaktadır.)
-Diğer bütün konular teferruattır. Yukarıda saydığım sistemle yetişen gençler olgunluk yaşlarına geldiğinde, teferruatları da çözme becerisine sahip olacaklardır. Saygılarımla
-Ülkenin önemli kurumlarının, ülkeye faydalı gerçek aydınların ( kerameti kendinden menkul olanlar değil ) ve diğer partilerin temsilcilerinin katılacağı bir oluşum ile Türkiye Cumhuriyeti yaşadıkça kesinlikle değiştirilemeyecek bir Milli Eğitim Politikası oluşturma yönünde bir konsensüs sağlar ve bunu hayata geçirirdim.( Yıllar geçtikçe günün şartlarına uygun hale getirilirken değiştirilemeyecek şekilde. Yani Anayasamızın değiştirilemeyecek hükümleri gibi.)
-"Gidemediğin yer senin değildir" sözünü çok beğenirim. Bu düsturla iş yapan idareciler atamaya gayret eder. En ücra yerdeki idarecilerin sık sık kontrol edilebileceği bir sistem kurardım.
-Emekliliği gelmiş olan öğretmen ve diğer personeli daha etkin kullanabilecek görevler yaratır veya kıdemden dolayı diğer personelden büyük oldukları için örnek olmaları düşüncesinden hareketle, performanslarının zirvede olması psikolojisine sahip olmalarını sağlardım.
-Eğitim yaşının daha geriye çekilmesi ( Ör:3 yaş) ve küçük yaşta geleneklerini bilen,Türkçe'ye hakim, ülkesini seven, temel ahlak değerlerini bilen bireyler yetiştirilmesi yönünde tedbirler alır ve bu konuyu ilk maddede söylediğim Milli Eğitim politikasına transfer ederdim. TC vatandaşı olan bütün ailelerin çocuklarının zorunlu olarak bu eğitimi almalarını sağlar ( gidemediğin yer senin değildir) aksi takdirde oldukça ağır yaptırımlar uygulatırdım.( Japonya'da benzer sistem uygulanmaktadır.)
-Diğer bütün konular teferruattır. Yukarıda saydığım sistemle yetişen gençler olgunluk yaşlarına geldiğinde, teferruatları da çözme becerisine sahip olacaklardır. Saygılarımla