"ne kadar acizsiniz" gibi aşağılayıcı kelimeler kullanmıyorum ama itiraf ediym ki bağırıyorum...evet ben de bağırıyorum.
* Meslek hayatımın 5. yılındayım. Ben mi yoruldum da artık tahammül edemiyorum yoksa bu yörenin ebeveyn kaynaklı çocuklarında mı bir sorun var?
* Veliler zaten ilgisiz de bir de sınıftaki sorunlar eklenince...yardımcım yok, bir taraftan temizlik, bir taraftan eğitim.
* Hani kitaplarda yazar da üniversitelerde ders olarak görürüz ya...hadi çocuklar tren olalım, çalışkan karıncalar olalım, ellerimi kollarımı kaldırır hareketlere başlarım çocuklar görsün diye, mümkün değil, hadi çocuklar arı olalım (biri biriyle konuşur, biri biriyle itişir), hadi çocuklar arı olalım, hadi çocuklar arı olalım, tüm gücümle bağırırım, ve bağırırım arı olalım, bütün çocuklar sesimi duyup ne söylediğimi anlayabilsin diye, nihayet duyulur sesim...
* Meslek hayatımın 5. yılında çıldırma derecesine geldim. Çocukları sık sık azarlıyorum (fakat aşağılayıcı kelimeler kullanmadan) çünkü kimsenin bizim sınıfta yaşadığımız bunalımdan haberi yok. Hele bir de yerinde duramayan ve sürekli başkalarına zarar veren öğrencileriniz varsa ve bu öğrencileriniz de rehabilitasyona alınamayacak kadar sorunlu değilse ve bu öğrencilerin içerisinde çocuklara bir şeyler kazandırmak o kadar zor ki. Anlatacak o kadar çok şey var ki hangi birini anlatayım.
* Hergün sınıfa neşe içinde giriyorum, gülücüklerle...sınıftan nasıl çıktığımı da Allah biliyor.
FAKAT ŞURASI BİR GERÇEK Kİ BAZI ÖĞRENCİLERİMİN EBEVEYNLERİ ÇOCUKLARIYLA VE EĞİTİMLERİYLE ÖYLE İLGİLİLER Kİ BU ÖĞRENCİLERİMDEN HİÇ BİR SORUNUM YOK...