mağdur olan usta öğreticilere bir hal çare bulurdum, kimsenin hakkı kimsede kalmaz çünkü.

Neler yapardım orası uzun meselede şunu yapmazdım biliyormusunuz. KPSSden yüksek alanları köyler atayıpta tam bir hafta sonra 40 yada 50 puanlıları hep merkeze atayıp KPSS ye çalışmış ve başarmış çoğu kişiyi arkada bırakmış öğretmenlerimi kızdırmazdım

emekli yaşı gelmiş öğretmenlere emekli olma zorunluluğu getirirdimm....gençlerin önü açılsınn...

her öğretmenime bir eğitimli yardımcı görevlendirir,diğer sınıflarla beraber teneffüs hakkı verir diğer öğretmenler gibi okula dair sorumluluklar verirdim ..8düşünsenize millet 40 dk ders yapar biz elli dk.çocukların dikkat süresi ise20 dk.)müfettişlerin bu konuda uzmanlaşmış ama aynı zamanda bu meslekte daha önce en az 5 yıl çalışmış kişilerden seçilmiş olmasını isterdim.okul müdürlerininde bu konuda ayrıca eğitim almalarını isterdim.öğretmenlik ve idarecilik aynı şey değil.müdürlerimiz idareciliği malesef el yordamıyla öğrenmek zorunda kalıyorlar.tabiki bi çoğu bocalıyor ve bu direkt olarak öretmene yansıyor.birde tüm okul personelinin iletişim dersi almasını sağlardım.tüm öğretmenlerin sıkça toplanıp branşları hakkında seminerler vermesini (hem birbirlerine hem velilere)isterdim.nasıl daha iyi oluruz diyen beyin fırtınası yapar bi sonraki toplantıya kadar tüm hedeflerin gerçekleşmiş olması için çalışırdım.öğretmenevlerini yeniden düzenlerdim özellikle doğu anadoluda bulunanları.. öğretmen maaşlarını uygun bi seviye çekerdim ve eğer mola yoksa yıpranma payı vs.gibi iyileştirmeler yapardım okul öncecilere.gerçekten diğer hiç bi branş bu kadar zor değil.özel eğitimde çalıştım daha önce onlarda yıpranma payı var mesela..özelde çalışmıştım ve maaşı vs.iyi olsaydı o çalışma şartlarına rağman bırakmazdım çünkü gerçekten öğretmen gibi hissettiriyorlar size kendinizi...yine konu dışına çıktım dimi..neyse ..

eğitim programını değerlendirmek üzere her yıl sonunda meslekte belli süre geçirmiş öğretmenlerimi toplar fikir alışverişinde bulunurdum..

-öğrenci sayısını 1 öğretmene sınırlı tutardım
-ilköğretimin kitaplarını nasıl veriyorlarsa okulöncesinede ya basılı malzeme yada kırtasiye malzemesi verirdim öğrenci başına.
-Müfettişleri kendi dallarına uygun denetlettirdim .İlköğretim müfettişi gelip bana hariçten gazel okuyor.
-Doğu ve güney doğu için .Okulöncesine bir alt sınıf daha açardım . Hiç olmazsa türkçeöğrenmeleri için.
-Köyler atadığım öğretmenin ulaşım yada ikamatğah sorunu ile ilgilenirdim.
-Okullardaki ,yakacak sorununuda çözümsüz bırakmazdım. zaten az olan öğretmenler maaşlarıyla okula yakacak almak zorunda kalmazlardı.

Anasınıfı öğrencilerininin kırtasiye,çalışma kitaplarını ücretsiz dağitırdım çünkü köy okullarında velilerin imkanları kısıtlı zorlanıyoruz.Birde sınıflara daha çok malzeme gönderirdim.....

Ben öncelikle eşinden çocuğundan ayrı kalan öğretmenleri 1 yıl çalışma hukukuna dair tutmadan eşinin yanına gönderirdim gerçekten çocuklu ve evli bayan öğretmen arkadaşlar her gün bu yüzden göz yaşı dökmekte...hoş bunun için milli eğitim bakanı olmaya gerek yok vicdanı olan her insan bunun için elinden geleni yapar ama maalesef bizim bakanlarımız kendi rahatlarına önem vermekte ancak...allah korkusu yokmudur bu insanlarda....