PARMAK OYUNU:
. “Bakın çocuklar burada beş arı kardeş var. (Öğretmen bir elinin beş parmağını göstererek hareket ettirir ve küçük bir hikâye anlatır.) Arı kardeşler her gün akşam olduğunda evlerine girer, akşam yemeğini yedikten sonra anne ve babasına “İyi geceler anneciğim babacığım,” diyerek dişlerini fırçalar ve üstlerini giyip uyurlarmış. Sabah erkenden kalkar ellerini, yüzlerini yıkar ve üstlerini giyinirlermiş. Kahvaltı hazırlanırken annelerine yardım eder ve okula gitmek üzere evden çıkarlarmış. Arı kardeşleri; çevresindeki insanlar, okuldaki öğretmenler ve arkadaşları çok severmiş. Çünkü arı kardeşler oyun oynarken kimseyi rahatsız etmez, sınıfta yüksek sesle konuşmaz, öğretmenlerini dinler, herkese yardım ederlermiş.
Bir akşam arı kardeşler uyumak için yatmışlar. (El yumruk yapılarak açık olan diğer elin üstüne konur.)
Sabah olunca; (Her parmak konuşturulurken ses değiştirilir.)
Birinci arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Baş parmak açılarak hareket ettirilir.)
İkinci arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (İşaret parmağı açılarak hareket ettirilir.)
Üçüncü arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Orta parmak açılarak hareket ettirilir.)
Dördüncü arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Yüzük parmağı açılarak hareket ettirilir.)
Beşinci arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Küçük parmak açılarak hareket ettirilir.)
Hep birlikte ellerini yüzlerini yıkamışlar, giyinmişler,
Kahvaltı etmişler ve bal toplamak için kırlara uçup gitmişler (Beş parmak hareket ettrilerek uçma hareketi yapılır.)
Uçmuşlar, uçmuşlar … Bir de ne görsünler. (Çocuklara bakılır.)
Birbirinden güzel, mis kokulu bir sürü çiçek varmış karşılarında.
Bu çiçeklerin her biri mis gibi kokuyormuş.
Hemen onlardan bal özü toplamaya başlamışlar.
Menekşeye konmuşlar (Çocuklardan birinin kafasına dokunulur. Beş parmak, çocuğun kafası üzerinde hareket ettirilir.)
Ardından papatyaya…
Ondan sonra güle…
Laleye…
Sümbüle konmuşlar
Çiçeklerden bal özlerini topladıktan sonra onlara, “Hoşçakalın, teşekkür ederiz.” deyip uçmuşlar, oradan ayrılmışlar.
. “Bakın çocuklar burada beş arı kardeş var. (Öğretmen bir elinin beş parmağını göstererek hareket ettirir ve küçük bir hikâye anlatır.) Arı kardeşler her gün akşam olduğunda evlerine girer, akşam yemeğini yedikten sonra anne ve babasına “İyi geceler anneciğim babacığım,” diyerek dişlerini fırçalar ve üstlerini giyip uyurlarmış. Sabah erkenden kalkar ellerini, yüzlerini yıkar ve üstlerini giyinirlermiş. Kahvaltı hazırlanırken annelerine yardım eder ve okula gitmek üzere evden çıkarlarmış. Arı kardeşleri; çevresindeki insanlar, okuldaki öğretmenler ve arkadaşları çok severmiş. Çünkü arı kardeşler oyun oynarken kimseyi rahatsız etmez, sınıfta yüksek sesle konuşmaz, öğretmenlerini dinler, herkese yardım ederlermiş.
Bir akşam arı kardeşler uyumak için yatmışlar. (El yumruk yapılarak açık olan diğer elin üstüne konur.)
Sabah olunca; (Her parmak konuşturulurken ses değiştirilir.)
Birinci arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Baş parmak açılarak hareket ettirilir.)
İkinci arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (İşaret parmağı açılarak hareket ettirilir.)
Üçüncü arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Orta parmak açılarak hareket ettirilir.)
Dördüncü arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Yüzük parmağı açılarak hareket ettirilir.)
Beşinci arı kardeş uyanmış, “Günaydın kardeşlerim” demiş. (Küçük parmak açılarak hareket ettirilir.)
Hep birlikte ellerini yüzlerini yıkamışlar, giyinmişler,
Kahvaltı etmişler ve bal toplamak için kırlara uçup gitmişler (Beş parmak hareket ettrilerek uçma hareketi yapılır.)
Uçmuşlar, uçmuşlar … Bir de ne görsünler. (Çocuklara bakılır.)
Birbirinden güzel, mis kokulu bir sürü çiçek varmış karşılarında.
Bu çiçeklerin her biri mis gibi kokuyormuş.
Hemen onlardan bal özü toplamaya başlamışlar.
Menekşeye konmuşlar (Çocuklardan birinin kafasına dokunulur. Beş parmak, çocuğun kafası üzerinde hareket ettirilir.)
Ardından papatyaya…
Ondan sonra güle…
Laleye…
Sümbüle konmuşlar
Çiçeklerden bal özlerini topladıktan sonra onlara, “Hoşçakalın, teşekkür ederiz.” deyip uçmuşlar, oradan ayrılmışlar.