Çocuklar her gün televizyon, gazete, radyo haberlerine maruz kalırlar, etrafta haberlerle ilgili konuşulanları işitirler. Zaman zaman yetişkinlerin ruh sağlığını dahi zorlayabilen "haberler" çocukları nasıl etkiler?
Çocuklar haberlerden nasıl etkilenir?
Haberler genellikle o gün dünyada olup biten en kötü, en olağan dışı ve en fazla şiddet içeren olayları bir araya getirir. Çocukların dünyanın gerçeklerinden izole edilmeleri mümkün olmasa da "haberler" dünyada bir günde olup bitenlerin sadece bir kısmıdır ve belli bir yaştan önce çocukların bunu kavraması çok zordur. Örneğin herhangi bir gündeki haberlerde o gün havaalanlarından havalanan ve güvenle iniş yapan binlerce uçaktan bahsedilmez. Ancak düşen bir uçak mutlaka haber konusu olur. Bu durumda çocuklar havalanan her uçağın düştüğü zannına kapılabilirler. Aynı haberi tekrar tekrar gören küçük çocuklar, her seferinde yeni bir uçağın düştüğünü zannedebilirler.
Çocukların haberleri nasıl algıladıklarını kısa kısa özetlersek:
Çocuklar yetişkinlerin deneyimlerine sahip değildirler ve gördükleri şeyler ile bunların kendi yaşamlarında da gerçekleşme olasılığı arasındaki farkı idrak edemezler.
Çocuklar haberin olağandışı ya da bir defaya mahsus bir konu üzerinde odaklandığını anlamakta zorlanırlar.
Örneğin uçakların ikiz kulelere çarpma sahnesi gibi tekrar tekrar gösterilen bir şeyin, her seferinde yeniden gerçekleştiğini zannedebilirler.
Küçük çocuklar "olasılık" kavramını anlayamazlar, bu nedenle "bunun bizim başımıza gelmesi olasılığı çok zayıf" demeniz onları rahatlatmaz.
Ev, aile, okul gibi aşina oldukları ortamlarda yaşanan ya da başka çocuklar veya hayvanlara yönelik şiddet görüntülerinden dolayı büyük korkular yaşayabilirler.
Anne-babalar nelere dikkat etmeli?
Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı "haberlerin" işleyişini öncelikle kendiniz anlamalısınız.
Çocuğunuzun ne zaman, nerede, hangi habere maruz kaldığını bilmelisiniz.
"Haberlerde" yer alan görüntüler hakkında mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ve sık sık konuşarak çocuğunuzun içinde yaşadığı dünyayı daha iyi kavramasına yardımcı olmalısınız. (Yetişkinler genellikle çocukların sevdikleri bir televizyon programını izlerken giren "son dakika haberleri", program tanıtımları, radyo, gazete ve okul gibi çeşitli vesilelerle ne kadar çok habere maruz kalabildiklerinin farkında olmazlar).
Net sınırlar koyarak, birlikte izleyerek ve izledikleriniz hakkında konuşarak çocuğunuzun "haber alımını" dengeleyin.
İzlediğiniz haber ya da haber programı sizi veya çocuğunuzu strese sokuyorsa televizyonu kapatın.
Anne-babaların televizyon konusunda nelere dikkat etmeleri gerekir?
Örnek olun: Çocuğunuz televizyon izleme alışkanlığını sizden kopyalayabilir.
Televizyonu siz kontrol edin, televizyonun sizi kontrol etmesine izin vermeyin.
Küçük çocuklar yalnız başlarına televizyon izlememeli. Mutlaka çocuğunuza eşlik etmelisiniz.
Program seçin. Sadece seçtiğiniz programı izlemek için televizyonu açın ve program bitince kapatın.
Programları kaydederek aileniz için uygun bir zamanda izleyin.
Çocukların izledikleri programdan sonra duyguları hakkında konuşmalarına olanak verin.
Televizyonu ailenizin günlük ortak yaşam alanı haricinde bir yere yerleştirin.
Televizyonun çocuğunuzun yaptığı çok sayıda faaliyetten yalnızca biri olmasını sağlayın.
2 yaşından küçük çocuklar televizyon izlememeliler. 2 yaşından 5 yaşına kadar olan çocuklar günde en fazla 1 saat çocuklara yönelik programları izleyebilirler. 5-8 yaş arasında ise televizyon ve bilgisayar süresini en fazla 1.5 saat; 8 yaşından sonra da en fazla 2 saat ile sınırlamak gereklidir.
Çocukların gerçek kişilerle etkileşim kurarak, yaşayarak ve oynayarak öğrenmesi gereklidir. Televizyon çocukların en büyük ihtiyacı olan karşılıklı etkileşimi sağlayamaz.
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan
Çocuklar haberlerden nasıl etkilenir?
Haberler genellikle o gün dünyada olup biten en kötü, en olağan dışı ve en fazla şiddet içeren olayları bir araya getirir. Çocukların dünyanın gerçeklerinden izole edilmeleri mümkün olmasa da "haberler" dünyada bir günde olup bitenlerin sadece bir kısmıdır ve belli bir yaştan önce çocukların bunu kavraması çok zordur. Örneğin herhangi bir gündeki haberlerde o gün havaalanlarından havalanan ve güvenle iniş yapan binlerce uçaktan bahsedilmez. Ancak düşen bir uçak mutlaka haber konusu olur. Bu durumda çocuklar havalanan her uçağın düştüğü zannına kapılabilirler. Aynı haberi tekrar tekrar gören küçük çocuklar, her seferinde yeni bir uçağın düştüğünü zannedebilirler.
Çocukların haberleri nasıl algıladıklarını kısa kısa özetlersek:
Çocuklar yetişkinlerin deneyimlerine sahip değildirler ve gördükleri şeyler ile bunların kendi yaşamlarında da gerçekleşme olasılığı arasındaki farkı idrak edemezler.
Çocuklar haberin olağandışı ya da bir defaya mahsus bir konu üzerinde odaklandığını anlamakta zorlanırlar.
Örneğin uçakların ikiz kulelere çarpma sahnesi gibi tekrar tekrar gösterilen bir şeyin, her seferinde yeniden gerçekleştiğini zannedebilirler.
Küçük çocuklar "olasılık" kavramını anlayamazlar, bu nedenle "bunun bizim başımıza gelmesi olasılığı çok zayıf" demeniz onları rahatlatmaz.
Ev, aile, okul gibi aşina oldukları ortamlarda yaşanan ya da başka çocuklar veya hayvanlara yönelik şiddet görüntülerinden dolayı büyük korkular yaşayabilirler.
Anne-babalar nelere dikkat etmeli?
Yukarıda sayılan nedenlerden dolayı "haberlerin" işleyişini öncelikle kendiniz anlamalısınız.
Çocuğunuzun ne zaman, nerede, hangi habere maruz kaldığını bilmelisiniz.
"Haberlerde" yer alan görüntüler hakkında mümkün olduğunca çabuk bir şekilde ve sık sık konuşarak çocuğunuzun içinde yaşadığı dünyayı daha iyi kavramasına yardımcı olmalısınız. (Yetişkinler genellikle çocukların sevdikleri bir televizyon programını izlerken giren "son dakika haberleri", program tanıtımları, radyo, gazete ve okul gibi çeşitli vesilelerle ne kadar çok habere maruz kalabildiklerinin farkında olmazlar).
Net sınırlar koyarak, birlikte izleyerek ve izledikleriniz hakkında konuşarak çocuğunuzun "haber alımını" dengeleyin.
İzlediğiniz haber ya da haber programı sizi veya çocuğunuzu strese sokuyorsa televizyonu kapatın.
Anne-babaların televizyon konusunda nelere dikkat etmeleri gerekir?
Örnek olun: Çocuğunuz televizyon izleme alışkanlığını sizden kopyalayabilir.
Televizyonu siz kontrol edin, televizyonun sizi kontrol etmesine izin vermeyin.
Küçük çocuklar yalnız başlarına televizyon izlememeli. Mutlaka çocuğunuza eşlik etmelisiniz.
Program seçin. Sadece seçtiğiniz programı izlemek için televizyonu açın ve program bitince kapatın.
Programları kaydederek aileniz için uygun bir zamanda izleyin.
Çocukların izledikleri programdan sonra duyguları hakkında konuşmalarına olanak verin.
Televizyonu ailenizin günlük ortak yaşam alanı haricinde bir yere yerleştirin.
Televizyonun çocuğunuzun yaptığı çok sayıda faaliyetten yalnızca biri olmasını sağlayın.
2 yaşından küçük çocuklar televizyon izlememeliler. 2 yaşından 5 yaşına kadar olan çocuklar günde en fazla 1 saat çocuklara yönelik programları izleyebilirler. 5-8 yaş arasında ise televizyon ve bilgisayar süresini en fazla 1.5 saat; 8 yaşından sonra da en fazla 2 saat ile sınırlamak gereklidir.
Çocukların gerçek kişilerle etkileşim kurarak, yaşayarak ve oynayarak öğrenmesi gereklidir. Televizyon çocukların en büyük ihtiyacı olan karşılıklı etkileşimi sağlayamaz.
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan