Kekemelik, seslerin ve hecelerin tekrarlanması veya uzatılması kaydıyla konuşmayı tamamlamak için yaşanan mücadeledir. Ancak ifadenin akıcılığında yaşanan her problem kekemelik değildir...
Çocuklarda duyma bozuklukları: Duyma ve konuşma insanların ana iletişim yollarıdır. Bu nedenle işitmede meydana gelen en ufak bir kayıp kişinin lisan kullanma yeteneğine tesir edebilir. Çocuklarda olabilecek hafif derecede duyma bozuklukları bile lisan gelişimi ve okul başarısını etkiler. Çocuklarda en sık rastlanan işitme kaybı orta kulak iltihaplanmasıyla ilgilidir. Bu enfeksiyonlar şaşılacak bir hızla kendini gösterip yok olduğu için, kimi zaman aileler farkına bile varmayabilirler. Hangi nedenle olursa olsun, işitme kaybı olan çocukların sosyal, kognitif ve lisan gelişimi açısından özel eğitime ihtiyaçları vardır.
Çocuklarda lisan bozuklukları: Çocuklarda lisan bozuklukları veya lisan gelişiminin gecikmesi çok çeşitli nedenlerden dolayı olabilir. Bu bozukluk veya gecikme zihinsel engel veya otizm gibi gelişimsel bir problemin habercisi olabileceği gibi, kalıtsal da olabilir. Eğer lisan gelişimi bir süre normal seyrini takip edip sonra bir duraklama dönemine girdiyse bu beyne gelen bir darbeden kaynaklanıyor olabilir. Bazı bebekler problemli bir doğumdan sonra uzun süre yoğun bakımda kalmaktan dolayı kendileriyle konuşan insanlarla sınırlı bir iletişim içinde olmaktan dolayı çevrelerinden yeterli stimulasyon alamayıp lisan gelişimini zamanında tamamlamakta zorlanabilirler.
Bazı çocuklar da kognitif eksikliklerinden dolayı çevreden gelen uyarıları gerektiği gibi değerlendiremeyerek lisan problemleri yaşarlar. Bütün bunlardan ayrı bir grup olarak, kimi çocuklarda görülen lisan bozuklukları duygusal, motor, kognitif veya gelişimsel problemlere bağlı olarak açıklanamaz. Görülen bozukluk sadece lisan alanında kendini gösterir ve 2 veya 3. yaş günü civarı ortaya çıkar. Lisan haricinde fiziksel ve kogntif gelişmeleri yaşa uygun seyreden çocuklarda, bu tip problemlere "spesifik lisan bozuklukları" adı verilir. Çocuklardaki lisan bozuklukları veya gelişim gerilikleri bu çocukları normal gelişen yaşıtlarıyla karşılaştırılarak kararlaştırılır ve uzmanların belirleyeceği amaçlar doğrultusunda terapiye başlanır.
Çocuklarda artikülasyon bozuklukları: Konuşmaya başlamak bir çocuğun hayatının en önemli adımlarından biridir. Yapılan araştırmalar belli seslerin doğru telaffuzunun belli yaşlarda ortaya çıktığını göstermiştir.
30 - 36 ay: p, b, m
36 - 54 ay: n, y, t, d, k, g
54 - 66 ay: f, v, y, ı
66 - 78 aydan sonra: r, s, z, ç, c, ş, j
Çocuklarda görülen artikülasyon problemlerinin çok çeşitli sebepleri olabilir. İşitme kaybı, ağız-yüz anomalileri, damak-dudak yarıkları veya merkezi sinir sistemi kaynaklı problemler artikülasyon bozukluğuna yol açabilecek durumlardan birkaçıdır. Çocuklar herhangi bir sesi çıkaramadıklarında bunun neden kaynaklandığını izole etmek nasıl bir terapi izleneceği açısından önemlidir.
Çocuklarda ses hastalıkları: Çocukların yaşamlarının ilk 5 senesi içinde çıkardıkları sesler genelde dinleyenler tarafından normal olarak algılanır. Ancak kimi zaman değişiklikler fark edilebilir. Örneğin; bir bebeğin ağlama sesi normalden alçak bir perdeden ve hipernazal olabilir. Sesin kalitesinde, perdesinde veya rezonansındaki herhangi bir değişme bir hava yolu veya gırtlak hastalığının ön habercisi olabilir. Bu nedenle okul öncesi veya okul çağındaki çocukların seslerini kullanmalarında herhangi bir değişiklik fark edildiğinde, bir uzmana danışılması şarttır.
Çocuklarda meydana gelebilecek ses problemlerinin kaynağı ses telleriyle ilgili bir patoloji, allerji, enfeksiyon veya normalden büyük bademciklerden olabilir. Ayrıca okul çağındaki çocukların devamlı bağırarak seslerini düzenli bir şekilde yanlış kullanmaları da ses tellerinde problemlere yol açabilir. Çocuklarda zamanında ve doğru teşhis edilen ses hastalıklarının tedavisi çabuk ve etkili olur.
Çocuklarda kekemelik: Kekemelik, seslerin ve hecelerin tekrarlanması veya uzatılması kaydıyla konuşmayı tamamlamak için yaşanan mücadeledir. Ancak ifadenin akıcılığında yaşanan her problem kekemelik değildir. Doğru teşhis ve rehabilitasyon için bu ayrımın yapılması çok önemlidir. Konuşma ve lisan patolojisi alanında klinik açıdan en fazla karasızlık yaşanan konulardan biri de kekemelik ve bunun sebepleridir. Günümüze değin ortaya atılan birçok teori ve buna bağlı pek çok terapi yöntemi geliştirilmiştir. Ancak kekemeliğin neden kaynaklandığı konusunda yaşanan çelişkiler tedavi konusunda da yaşanmaktadır. Yapılan araştırmalarda okul çağında kekeleyen çocukların büyük bir bölümünün lise çağına geldiklerinde konuşmalarında bir pürüz kalmadığı görülmüştür. Kekemeliği devam eden çocuklarda ise, terapi için en uygun ve gerçekçi amaç kekemeliği "geçirmek" veya "yok etmek" yerine, akıcı konuşma anlarını çoğaltmaktır.
E. Burcu Ardaman
Konuşma Lisan Patoloğu
Çocuklarda duyma bozuklukları: Duyma ve konuşma insanların ana iletişim yollarıdır. Bu nedenle işitmede meydana gelen en ufak bir kayıp kişinin lisan kullanma yeteneğine tesir edebilir. Çocuklarda olabilecek hafif derecede duyma bozuklukları bile lisan gelişimi ve okul başarısını etkiler. Çocuklarda en sık rastlanan işitme kaybı orta kulak iltihaplanmasıyla ilgilidir. Bu enfeksiyonlar şaşılacak bir hızla kendini gösterip yok olduğu için, kimi zaman aileler farkına bile varmayabilirler. Hangi nedenle olursa olsun, işitme kaybı olan çocukların sosyal, kognitif ve lisan gelişimi açısından özel eğitime ihtiyaçları vardır.
Çocuklarda lisan bozuklukları: Çocuklarda lisan bozuklukları veya lisan gelişiminin gecikmesi çok çeşitli nedenlerden dolayı olabilir. Bu bozukluk veya gecikme zihinsel engel veya otizm gibi gelişimsel bir problemin habercisi olabileceği gibi, kalıtsal da olabilir. Eğer lisan gelişimi bir süre normal seyrini takip edip sonra bir duraklama dönemine girdiyse bu beyne gelen bir darbeden kaynaklanıyor olabilir. Bazı bebekler problemli bir doğumdan sonra uzun süre yoğun bakımda kalmaktan dolayı kendileriyle konuşan insanlarla sınırlı bir iletişim içinde olmaktan dolayı çevrelerinden yeterli stimulasyon alamayıp lisan gelişimini zamanında tamamlamakta zorlanabilirler.
Bazı çocuklar da kognitif eksikliklerinden dolayı çevreden gelen uyarıları gerektiği gibi değerlendiremeyerek lisan problemleri yaşarlar. Bütün bunlardan ayrı bir grup olarak, kimi çocuklarda görülen lisan bozuklukları duygusal, motor, kognitif veya gelişimsel problemlere bağlı olarak açıklanamaz. Görülen bozukluk sadece lisan alanında kendini gösterir ve 2 veya 3. yaş günü civarı ortaya çıkar. Lisan haricinde fiziksel ve kogntif gelişmeleri yaşa uygun seyreden çocuklarda, bu tip problemlere "spesifik lisan bozuklukları" adı verilir. Çocuklardaki lisan bozuklukları veya gelişim gerilikleri bu çocukları normal gelişen yaşıtlarıyla karşılaştırılarak kararlaştırılır ve uzmanların belirleyeceği amaçlar doğrultusunda terapiye başlanır.
Çocuklarda artikülasyon bozuklukları: Konuşmaya başlamak bir çocuğun hayatının en önemli adımlarından biridir. Yapılan araştırmalar belli seslerin doğru telaffuzunun belli yaşlarda ortaya çıktığını göstermiştir.
30 - 36 ay: p, b, m
36 - 54 ay: n, y, t, d, k, g
54 - 66 ay: f, v, y, ı
66 - 78 aydan sonra: r, s, z, ç, c, ş, j
Çocuklarda görülen artikülasyon problemlerinin çok çeşitli sebepleri olabilir. İşitme kaybı, ağız-yüz anomalileri, damak-dudak yarıkları veya merkezi sinir sistemi kaynaklı problemler artikülasyon bozukluğuna yol açabilecek durumlardan birkaçıdır. Çocuklar herhangi bir sesi çıkaramadıklarında bunun neden kaynaklandığını izole etmek nasıl bir terapi izleneceği açısından önemlidir.
Çocuklarda ses hastalıkları: Çocukların yaşamlarının ilk 5 senesi içinde çıkardıkları sesler genelde dinleyenler tarafından normal olarak algılanır. Ancak kimi zaman değişiklikler fark edilebilir. Örneğin; bir bebeğin ağlama sesi normalden alçak bir perdeden ve hipernazal olabilir. Sesin kalitesinde, perdesinde veya rezonansındaki herhangi bir değişme bir hava yolu veya gırtlak hastalığının ön habercisi olabilir. Bu nedenle okul öncesi veya okul çağındaki çocukların seslerini kullanmalarında herhangi bir değişiklik fark edildiğinde, bir uzmana danışılması şarttır.
Çocuklarda meydana gelebilecek ses problemlerinin kaynağı ses telleriyle ilgili bir patoloji, allerji, enfeksiyon veya normalden büyük bademciklerden olabilir. Ayrıca okul çağındaki çocukların devamlı bağırarak seslerini düzenli bir şekilde yanlış kullanmaları da ses tellerinde problemlere yol açabilir. Çocuklarda zamanında ve doğru teşhis edilen ses hastalıklarının tedavisi çabuk ve etkili olur.
Çocuklarda kekemelik: Kekemelik, seslerin ve hecelerin tekrarlanması veya uzatılması kaydıyla konuşmayı tamamlamak için yaşanan mücadeledir. Ancak ifadenin akıcılığında yaşanan her problem kekemelik değildir. Doğru teşhis ve rehabilitasyon için bu ayrımın yapılması çok önemlidir. Konuşma ve lisan patolojisi alanında klinik açıdan en fazla karasızlık yaşanan konulardan biri de kekemelik ve bunun sebepleridir. Günümüze değin ortaya atılan birçok teori ve buna bağlı pek çok terapi yöntemi geliştirilmiştir. Ancak kekemeliğin neden kaynaklandığı konusunda yaşanan çelişkiler tedavi konusunda da yaşanmaktadır. Yapılan araştırmalarda okul çağında kekeleyen çocukların büyük bir bölümünün lise çağına geldiklerinde konuşmalarında bir pürüz kalmadığı görülmüştür. Kekemeliği devam eden çocuklarda ise, terapi için en uygun ve gerçekçi amaç kekemeliği "geçirmek" veya "yok etmek" yerine, akıcı konuşma anlarını çoğaltmaktır.
E. Burcu Ardaman
Konuşma Lisan Patoloğu