Çocuklar ve Okuma Alışkanlığı
Çocuklara neden okuma alışkanlığı kazandırmak gerektiğinden bahsetmeye gerek bile yok sanırım. Aslında bu duruma alışkanlıktan ziyade zevk demek gerekiyor. Okumak bir zorunluluk, dayatma ya da katlanılması gereken bir görev olmamalı. Çocuğa okumayı ve kitabı doğru tanıtabilirsek, okumayla ilgili olumlu izlenimler ve yaşantılar kazandırabilirsek: elbette okuma alışkanlığı da gelişecektir.
Öncelikle bir yanlış anlamayı ortadan kaldıralım: okuma alışkanlığı kazanmanın temelleri, ilköğretimde, okumayı öğrenmeyle birlikte değil; doğumdan hemen sonra başlamalıdır. Bebekler 4. aydan itibaren banyo kitaplarıyla karşılaştırılmalıdırlar. Onlara her gün, kısacık da olsa, bir şeyler okumanız; hem bebeğinizle aranızdaki bağı güçlendirecek hem de okuma sevgisi için önemli bir temel olacaktır.
Çocukların mutlaka kendilerine ait kitaplıkları olmalıdır. Evdeki yetişkin kitaplığından da mahrum edilmemeli, kitaplara dokunmak ve onları incelemek yasaklı olmamalıdır. Bu tür yasaklar, men etmeler: çocuğu genel olarak kitaptan uzaklaştırabilir. Çocuklara kitapların değerli oldukları ve korunmaları gerektiği anlatılabilir, gösterilebilir. Yırtmak, buruşturmak vb. çok eğlenceli eylemler için müsvette kağıtlar ve okunmuş gazeteler sağlanabilir. Ebeveynlerini okurken görmek, çocukları okumaya özendirecek en önemli noktalardan biridir. Mümkünse, gün içinde okuma saatleriniz olabilir, hatta belli bir okuma yeriniz de olursa, çocuk da bunu gereken bir rutin olarak algılayacaktır. Bir süre sonra O da eline okunacak bir şeyler alarak sayfalarını çevirmeye, okuyor-muş gibi yapmaya başlayacaktır. Yatmadan önce okuyacağınız bir masal ya da sevdiği bir hikaye, hem uykuya geçişi kolaylaştıracak hem de okuma alışkanlığının kazanılmasını destekleyecektir. Ayrıca çocuğunuzla vakit de geçirmiş olursunuz ve O da kendisiyle ilgilenildiğini hisseder. Çocuklar aynı hikayeyi (sevdikleri) defalarca dinlemekten büyük bir zevk alırlar. Bu onların güven duygularını desteklediği gibi hafızalarını da güçlendirir. Çocuklara kitabı sevdirmenin bir başka şartı: kendi kitaplarını seçme fırsatı vermektir. Üç yaşındaki çocuğunuzla kitapçıya gitmek ve kitap seçmek konusunda sohbet ettikten sonra, birlikte bir kitabevine gidebilirsiniz. Önce siz kendinize bir kitap seçer, daha sonra da O’na “hadi şimdi de senin bölümüne gidelim.” diyebilirsiniz. Tüm kitapların arasından olmasa da(bu O’na fazla gelebilir, kararsız kalabilir) sizin üç ya da dörde indirdiğiniz seçenekler arasından tercih yapabilir. Kimi zaman da bütünün arasından seçmesine izin vermek ve tercih ettiği kitabı, daha büyük çocuklara yönelik olsa dahi, almasına fırsat vermek gerekir. Bu, çocuğunuza yaşatabileceğiniz iyi bir karar verme deneyimi de olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken, çocuğa standart çocuk kitapları almaktır. Oyuncak kitaplar(üç boyutlu, düğmeleri olan ve çeşitli sesler çıkaran vb.) çocuğa kitap olarak değil, oyuncak olarak tanıtılmalıdır. Aksi halde çocuklar, diğer kitaplardan da aynı meziyetleri bekleyebilir ve kitaptan, kitap okumaktan uzaklaşabilirler. Mutlaka resimli ve renkli olmasına dikkat edeceğiniz kitapların, parlak kağıda basılmamış olması gerekir. Yansımaması ve rahat izlenebilir olası için... Kitaplar çocukların problem durumlarıyla başetmek ve O’nları desteklemek için de iyi birer araçtırlar. Yıkanmak istemeyen ya da saçını kestirmekten korkan bir çocuk için, bu ve benzerlerini konu alan kitaplar rahatlatıcı olabilirler. Ayrıca çocuklar bazen bir hikayeyi çok sever ve sürekli onu okumanızı isterler. Artık ezberlemiş olsalar bile... Bu durum, kitabın gidişatının ve sonunun nasıl olduğunu bilmenin verdiği güven ve zevkten kaynaklanır. Ayrıca aynı kitabın/hikayenin tekrar tekrar okunması, çocuğunuzun hafızası için iyi bir alıştırma olacaktır. Elbette sürprizli, yeni hikayelere de ihtiyaçları var. Ancak arzu ettikleri kitabı tekrar tekrar okumak sizi rahatsız etmesin. Kitaba karşı olumlu tutumlar geliştirmelerini sağlıyor olacaksınız. Başta da belirttiğimiz gibi, eğer okumak çocuk için bir zevk haline gelebilirse, doğumundan itibaren keşfetmeye başladığı Dünya’nın demirbaşlarından biri olursa, okuma alışkanlığının gelişmemesi için hiçbir sebep yoktur.
Çocuklara neden okuma alışkanlığı kazandırmak gerektiğinden bahsetmeye gerek bile yok sanırım. Aslında bu duruma alışkanlıktan ziyade zevk demek gerekiyor. Okumak bir zorunluluk, dayatma ya da katlanılması gereken bir görev olmamalı. Çocuğa okumayı ve kitabı doğru tanıtabilirsek, okumayla ilgili olumlu izlenimler ve yaşantılar kazandırabilirsek: elbette okuma alışkanlığı da gelişecektir.
Öncelikle bir yanlış anlamayı ortadan kaldıralım: okuma alışkanlığı kazanmanın temelleri, ilköğretimde, okumayı öğrenmeyle birlikte değil; doğumdan hemen sonra başlamalıdır. Bebekler 4. aydan itibaren banyo kitaplarıyla karşılaştırılmalıdırlar. Onlara her gün, kısacık da olsa, bir şeyler okumanız; hem bebeğinizle aranızdaki bağı güçlendirecek hem de okuma sevgisi için önemli bir temel olacaktır.
Çocukların mutlaka kendilerine ait kitaplıkları olmalıdır. Evdeki yetişkin kitaplığından da mahrum edilmemeli, kitaplara dokunmak ve onları incelemek yasaklı olmamalıdır. Bu tür yasaklar, men etmeler: çocuğu genel olarak kitaptan uzaklaştırabilir. Çocuklara kitapların değerli oldukları ve korunmaları gerektiği anlatılabilir, gösterilebilir. Yırtmak, buruşturmak vb. çok eğlenceli eylemler için müsvette kağıtlar ve okunmuş gazeteler sağlanabilir. Ebeveynlerini okurken görmek, çocukları okumaya özendirecek en önemli noktalardan biridir. Mümkünse, gün içinde okuma saatleriniz olabilir, hatta belli bir okuma yeriniz de olursa, çocuk da bunu gereken bir rutin olarak algılayacaktır. Bir süre sonra O da eline okunacak bir şeyler alarak sayfalarını çevirmeye, okuyor-muş gibi yapmaya başlayacaktır. Yatmadan önce okuyacağınız bir masal ya da sevdiği bir hikaye, hem uykuya geçişi kolaylaştıracak hem de okuma alışkanlığının kazanılmasını destekleyecektir. Ayrıca çocuğunuzla vakit de geçirmiş olursunuz ve O da kendisiyle ilgilenildiğini hisseder. Çocuklar aynı hikayeyi (sevdikleri) defalarca dinlemekten büyük bir zevk alırlar. Bu onların güven duygularını desteklediği gibi hafızalarını da güçlendirir. Çocuklara kitabı sevdirmenin bir başka şartı: kendi kitaplarını seçme fırsatı vermektir. Üç yaşındaki çocuğunuzla kitapçıya gitmek ve kitap seçmek konusunda sohbet ettikten sonra, birlikte bir kitabevine gidebilirsiniz. Önce siz kendinize bir kitap seçer, daha sonra da O’na “hadi şimdi de senin bölümüne gidelim.” diyebilirsiniz. Tüm kitapların arasından olmasa da(bu O’na fazla gelebilir, kararsız kalabilir) sizin üç ya da dörde indirdiğiniz seçenekler arasından tercih yapabilir. Kimi zaman da bütünün arasından seçmesine izin vermek ve tercih ettiği kitabı, daha büyük çocuklara yönelik olsa dahi, almasına fırsat vermek gerekir. Bu, çocuğunuza yaşatabileceğiniz iyi bir karar verme deneyimi de olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken, çocuğa standart çocuk kitapları almaktır. Oyuncak kitaplar(üç boyutlu, düğmeleri olan ve çeşitli sesler çıkaran vb.) çocuğa kitap olarak değil, oyuncak olarak tanıtılmalıdır. Aksi halde çocuklar, diğer kitaplardan da aynı meziyetleri bekleyebilir ve kitaptan, kitap okumaktan uzaklaşabilirler. Mutlaka resimli ve renkli olmasına dikkat edeceğiniz kitapların, parlak kağıda basılmamış olması gerekir. Yansımaması ve rahat izlenebilir olası için... Kitaplar çocukların problem durumlarıyla başetmek ve O’nları desteklemek için de iyi birer araçtırlar. Yıkanmak istemeyen ya da saçını kestirmekten korkan bir çocuk için, bu ve benzerlerini konu alan kitaplar rahatlatıcı olabilirler. Ayrıca çocuklar bazen bir hikayeyi çok sever ve sürekli onu okumanızı isterler. Artık ezberlemiş olsalar bile... Bu durum, kitabın gidişatının ve sonunun nasıl olduğunu bilmenin verdiği güven ve zevkten kaynaklanır. Ayrıca aynı kitabın/hikayenin tekrar tekrar okunması, çocuğunuzun hafızası için iyi bir alıştırma olacaktır. Elbette sürprizli, yeni hikayelere de ihtiyaçları var. Ancak arzu ettikleri kitabı tekrar tekrar okumak sizi rahatsız etmesin. Kitaba karşı olumlu tutumlar geliştirmelerini sağlıyor olacaksınız. Başta da belirttiğimiz gibi, eğer okumak çocuk için bir zevk haline gelebilirse, doğumundan itibaren keşfetmeye başladığı Dünya’nın demirbaşlarından biri olursa, okuma alışkanlığının gelişmemesi için hiçbir sebep yoktur.