Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

Şımarık, sınır ve kural tanımayan çocuklar

Katılım
9 May 2006
Mesajlar
729
Tepki Skoru
0
Puanları
16
Yaş
44
Şımarık, sınır ve kural tanımayan çocuklar

Şımarık çocuk, disiplin ve terbiye verilmemiş, durumu kendi isteklerine göre şekillendiren ve buna rağmen çoğu zaman memnuniyetsiz olan çocuktur. Şımarık bir çocuk 2-3 yaşlarındayken şu davranışların çoğunu sergiler:

Kurallara uymaz ve kendisine yapılan öneriler konusunda işbirliği kurmaz.

“Hayır”, “dur” komutlarını veya buna benzer diğer komutları dinlemez.

Herşeyi protesto eder.

İhtiyaçları ile istekleri arasındaki farkı bilmez.

Kendi istediğini yapmakta ısrar eder.

Başkalarından adil olmayan veya aşırı taleplerde bulunur.

Başkalarının haklarına saygı göstermez.

İnsanları kontrol etmeye çalışır.

Gerginlik konusunda toleransı düşüktür.

Sık sık mızıldanır veya öfke nöbetleri yaşar.

Sürekli sıkıldığından şikayet eder.

Çocuk neden şımarık olur?
Çocuğun şımarık olmasının en büyük nedeni anne-babanın çok müsamahakar, izin verici olmasıdır. Aşırı izin verici bir tutum benimseyen anne-babalar çocuğa sınır koymazlar ve mızıldanmalar ve öfke nöbetleri karşısında kolaylıkla pes ederler.

Oysa anne-baba çocuğa gereğinden fazla güç verirse, çocuk da daha fazla ben merkezci olacaktır. Bu şekilde davranan anne-babalar çocuğun normal olarak yaşaması gereken gerilimleri yaşamasına da izin vermezler. Bazen de çocuğa sürekli eğlenceler sunan ve çocuğun gerçekçi olmayan isteklerini bile yerine getiren bakıcılar ya da büyükanneler de çocuğu şımartabilir.

Bazı anne-babaların fazlasıyla müsamahakar olmalarının nedeni çocuğun ihtiyaçları (örneğin beslenme) ile isteklerini birbirine karıştırmalarıdır (örneğin oyun). Çocuklarının duygularını incitmek veya ağladığını duymak istemezler. Ağlamasını önleyecek herşeyi yaparak kısa vadeli bir çözüm yolunu tercih ederler, ancak bu yol uzun vadede çocuğun daha da fazla ağlamasına neden olur.

Çocuğun isteklerini yaptırmak için bilinçli olarak ağlama ve mızıldanması 5-6. aylar civarında başlar. Özellikle çalışan anne-babaların çocukları ile yeterince zaman geçiremedikleri düşüncesiyle suçluluk duymaları yaygın bir durum haline gelmiştir. Bunu telafi etmek için de çocukla birlikte geçirdikleri zamanlarda sınır koymanın yol açacağı sürtüşmelerden kaçınarak tamamen serbest zaman geçirmeye çalışmaktadırlar.

Çocuğa ihtiyacı olan ilgiyi göstermek ile şımartmak arasındaki fark her zaman net olarak anlaşılamayabilir. Genel olarak ilgi göstermek çocuklar için son derece yararlıdır. Ancak ilgi aşırı olduğunda, yanlış zamanda gösterildiğinde veya her zaman anında, derhal gösterildiğinde zararlı olur.

Anne-babanın aşırı ilgisi çocuğun bazı şeyleri kendi kendine yapmayı ve yaşamın getirdiği doğal gerilimlerle baş etmeyi öğrenmesini engeller. Örneğin meşgul olduğunuz bir anda verdiğiniz ilgi yanlış zamanda verilmiş bir ilgidir. Çocuğun öfke nöbeti geçirdiği ve aslında görmezden gelinmesinin gerektiği bir durumda gösterilen ilgi de yanlış zamanda gösterilmiş bir ilgidir. Oysa her zaman anında ilgi gösterilmezse, çocuk da beklemeyi öğrenecektir.

Bebeği kucağa almak ve pışpışlamak ise asla şımartmak değildir. Bebekleri kucaklamak, okşamak ve pışpışlamak onları sevmektir. Bebekleri bol bol kucaklamak şımarmalarına yol açmaz.

Şımarıklık ne zamana kadar devam eder?
Çocuk yetiştirme tarzında değişiklik olmazsa, şımarık çocuklar okul yaşına geldiklerinde önemli sorunlar yaşamaya başlarlar. Çok fazla hakimiyetçi ve bencil olduklarından diğer çocuklar şımarık çocuktan hoşlanmazlar. Terbiyesiz oldukları ve aşırı taleplerde bulundukları için diğer yetişkinler de şımarık çocuktan hoşlanmazlar. Hatta şımarık çocuğun anne-babası bile çocuklarının yaptıklarından hoşlanmazlar

Sonunda, başka çocuk ve yetişkinlerle iletişim kuramayan şımarık çocuklar mutsuz olurlar. Motivasyonları ve okul faaliyetlerine yönelik sabırları azalır. Ayrıca ergenlikle uyuşturucu veya sigara gibi riskli davranışlarda bulunma eğilimi de artabilir. Kısacası çocuğu şımartmak, onu gerçek dünyaya yetersiz ve kötü hazırlamak anlamına gelir.

ÇOCUĞUNUZUN ŞIMARIK OLMASINI İSTEMİYORSANIZ

Yaşına uygun sınır ve kurallar koyun
Denetimi üstlenme ve kural koyma hak ve sorumluluğu anne-babalara aittir. Yetişkinler çocukların bulunduğu ortamın güvenli olmasını sağlamak zorundadır. Çocuk emeklemeye başladığında yaşa uygun disiplin ve terbiye de uygulanmaya başlanmalıdır. Arada sırada “hayır” kelimesini işitmek çocuklar için faydalıdır. Çocukların kendi kendilerini kontrol etmeyi ve özdenetimi öğrenene kadar dışarıdan kontrol edilmeye ihtiyaçları vardır. “Hayır” dediğinizde de çocuğunuz sizi sevmeye devam edecektir. Ancak çocuklarınızın her an sizden hoşlanmaları iyi anne-babalık değildir.

Önemli kurallar konusunda işbirliği etmesini isteyin
Çocuğunuz okula başlamadan uzun süre önce sizin talimatlarınıza uygun şekilde cevap vermeyi öğrenmiş olmalıdır. Önemli kurallar arabada oto koltuğunda oturmak, başka çocuklara vurmamak, sabahları zamanında evden çıkmak için hazır olmak, akşamları zamanında yatağa gitmek, vb. gibi kurallardır. Yetişkinlerin bu kararları tartışmaya ve müzakereye açık olmamalıdır. Ortada seçecek bir şey olmadığında, çocuğunuza seçme şansı vermeyin.

Çocuğunuza hangi meyveyi yiyeceği, hangi kitabı okuyacağınız, hangi oyuncakları banyoya götüreceği veya hangi kazağı giyeceği gibi konularda karar şansı verin. Çocuğunuzun seçim şansının olduğu alanlar ile seçim şansının olmadığı alanlar arasındaki farkı anlamasını sağlayın. Önemli kurallarınızın sayısının çok fazla olmamasına özen gösterin ve bu kurallar konusunda kararlı bir tavır sergileyin. Ayrıca çocuğunuza bakan herkesin de bu kuralları uygulamasını sağlayın.

Çocuğunuz ağlayabilir
Çocuğun istekleri ile ihtiyaçlarını birbirinden ayırın. İhtiyaçlar ağrı, açlık ve korkunun giderilmesini içerir. Bu gibi durumlarda çocuğunuzun ağlamasına derhal cevap vermelisiniz. Diğer ağlamalar ise genellikle zararsızdır ve çocuğunuzun ihtiyaçları değil istekleriyle bağlantılıdır.

Ağlamak yaşanan bir gerginlik karşısında verilen normal bir reaksiyondur. Öfke nöbetinin bir parçası olarak ağlamasını ise görmezden gelin. Ağladığı için çocuğunuzu cezalandırmayın veya bir bebek olduğunu ya da ağlamaması gerektiğini söylemeyin. Duygularını yadsımaktan kaçının ancak sadece ağladığı için de isteklerini yapmayın. Bazen çocuğunuzun önemli şeyleri öğrenmesi için (örneğin saçınızı çekemeyeceği gibi) ilginizi ve rahatlatıcı davranışlarınızı sakınmanız da gerekebilir.

Kuralları uyguladığınız için çocuğunuzun ağlama ya da üzülmesini, daha sonra ağlamadığı veya öfke nöbeti geçirmediği anlarda daha fazla şefkat ve ilgi göstererek telafi edebilirsiniz..

Öfke nöbetlerinin işe yaramasına izin vermeyin

Çocuklar sizin ilginizi çekmek, direncinizi kırmak, fikrinizi değiştirmek ve kendi isteklerini yaptırmak için öfke nöbetleri geçirirler. Sizin “hayır”ınızı “evet”e dönüştürmek için ağlarlar. Öfke nöbetleri mızıldanma, şikayet, ağlama, nefesini tutma, yere yatıp debelenme, bağırma veya kapıları çarpmayı içerebilir. Çocuğunuz belli bir yerde kaldığı veya çok fazla yıkıcı olmadığı ya da kendisine zarar verecek bir durumda bulunmadığı sürece güvenle öfke nöbetini görmezden gelebilirsiniz. Ne olursa olsun öfke nöbetine teslim olmamanız gereklidir.

Kaliteli zaman geçirirken disiplini göz ardı etmeyin
Özellikle çalışan bir anne ya da babaysanız, her gün çocuğunuzla birlikte belli süreyi serbest zaman olarak geçirmek isteyebilirsiniz. Bu zamanın eğlenceli olması ancak gerçekliğe dayanması gereklidir. Çocuğunuzla birlikte özel zaman geçirirken kuralları gevşetmeyin. Eğlenceli faaliyetler sırasında bile kurallarınızı uygulamanız gereklidir.

4-5 yaşından önce demokratik olmaya çalışmayın
Anne-baba olarak sahip olduğunuz yetkiyi kaybetmeyin. Çocuğunuz 2 yaşına geldiğinde kurallarınız olsun, ancak bu kurallar hakkında çok fazla konuşmayın. Küçük çocuklar kurallarla oynayamazlar. 4-5 yaş civarında disiplinle ilgili konularda mantık yürütmeye ve sorgulamaya başlayabilirler. Ancak halen kural koymak için gerekli muhakeme yeteneğine sahip değildirler.

İlkokul yıllarında kurallar konusunda karşılıklı konuşma ve tartışma isteğinizi gösterebilirsiniz. 14-16 yaşlarından itibaren ise, kuralları ergen çocuğunuzla müzakere edebilir, kural ve sınırlar ve bunların ihlal edilmesi durumunda uygulanacak sonuçların adil olup olmadığı konusunda fikrini alabilirsiniz (yani ergenlik çağında kurallar ortak kararınızın bir ürünü olmalıdır).

Çocuğun yaşamının ilk birkaç yılında anne-baba ne kadar demokratikse (çocuğun güvenliği ve gelişimi için gerekli sınır ve kuralları koymama veya bunları uygulamama ve denetimi çocuğa bırakarak bu kural ve sınırları çocuğun istekleri doğrultusunda değiştirmek anlamında) çocuk da o kadar talepkar olur. Genel olarak küçük çocuklar sahip oldukları güç ve yetkiyi ne yapacaklarını bilemezler. 3 yaşında bir çocuğun herşeyi test etmesi normal değildir ve yardıma ihtiyacı var demektir. Denetimi elden kaçırdıysanız bile, yeniden denemeli ve sorumluluğunuzu almalısınız (yani, yeni kurallar koymalı ve bunları uygulamalısınız). Her bir kural için bir gerekçe göstermek zorunda değilsiniz. Bazen “çünkü kural böyle” demeniz bile yeterlidir.

Can sıkıntısı ile baş etmeyi öğretin
Sizin göreviniz çocuğunuza oyuncaklar, kitaplar ve sanat malzemeleri temin etmektir. Çocuğunuzun görevi de bunları kullanmaktır. Çocuğunuzla her gün konuşmanız ve oynamanız gerektiği düşüncesi ile onun sürekli oyun arkadaşı olmanız gerekmez. Ayrıca her zaman ona bir arkadaş bulmak zorunda da değilsiniz.

Meşgul olduğunuz zamanlarda çocuğunuzun kendi kendini eğlendirmesini bekleyin. 1 yaşındaki çocuklar bile yaklaşık 15 dakika boyunca kendilerini meşgul edebilirler. Bazen çocuğunuzu yapacak birşeyler bulması için yanınızdan göndermekle ona iyilik edersiniz. Can sıkıntısıyla baş etmek yaratıcı oyun, hayal ve düşünme gücünü ortaya çıkarır. Çocuğunuzun can sıkıntısı ile baş edemediğinizi düşünüyorsanız uygun bir oyun grubu ya da kreşe göndermeyi düşünebilirsiniz.

Beklemeyi öğretin

Beklemek çocuklara gerilimle baş etmeyi öğretir. Hazzı geciktirmek çocuğunuzun yavaş yavaş ve aşamalı olarak öğreneceği birşeydir ve birçok alıştırma yapmayı gerektirir. Çocuğunuzu bir süre beklettiğiniz için suçluluk duymayın (örneğin başkalarıyla konuşurken veya telefonda görüşmesi yaparken olduğu gibi). Aşırı olmadığı sürece beklemek çocuklara zarar vermez. Bu şekilde sabrı ve duygusal uyumu gelişecektir.

Yaşamın normal zorluklarından korumayın
Taşınma veya okula başlama gibi değişimler normal yaşam stresleridir. Bunlar çocuk için öğrenme ve sorun çözme şanslarıdır. Her zaman çocuğunuz için ulaşılabilir ve destekleyici olun, ancak kendi başına halledebileceği konularda da yardımcı olmayın. Genel olarak, çocuğunuzun yaşamını mümkün olduğunca hoş ve güzel kılmaya çalışmak yerine, yaşına göre kaldırabileceği ölçüde gerçekçi temellere dayandırın. Bu onun zorluklarla baş etme becerisini ve özgüvenini güçlendirecektir.

Takdirin dozunu kaçırmayın
Çocukların takdir edilmeye ihtiyaçları vardır, ancak takdirin fazla kaçma olasılığı da söz konusudur. İyi davranışları ve kurallara uyması nedeniyle çocuğunuzu takdir edin. Yeni şeyleri denemeye ve zor görevleri başarmak için çaba göstermeye teşvik edin ancak bunları başkalarını memnun etmek için değil, kendi gerekçeleri ile yapması gerektiğini de öğretin. Gurur duyduğu şeyleri yapmak ve tamamlamak özgüven ve başarı duygusu yaşatır.

Çocuk birşeyi yaparken, yapma sürecinde takdir etmek, her bir aşamada durmasına ve takdir beklemesine neden olabilir. Çocuğa sürekli bir ilgi ve dikkat vermeniz, takdir bağımlısı olmasına ve sürekli takdir beklemesine neden olabilir. Çocuğunuzun normal gelişimlerini aşırı ölçüde takdir etmekten kaçının (özellikle ik çocuklarda sık görülen bir durumdur).

Yetişkinlerin haklarına saygı göstermeyi öğretin

Bir çocuk sevgiye, beslenmeye, giyinmeye, güvenliğe ve güven duygusuna ihtiyaç duyar. Ancak sizin ihtiyaçlarınız da önemlidir. Çocuğunuzun istekleri (örneğin uyku öncesinde fazladan bir masal daha okumanız gibi) sizin ihtiyaçlarınızın karşılanmasından sonra gelmeli ve zamanınızın elvermesine bağlı olmalıdır. Bu durum özellikle zaman sıkıntısı çeken çalışan anne-babalar için önemlidir.

Çocuğunuzla geçirdiğiniz zamanın hem kalitesi hem de miktarı önemlidir. Kaliteli zaman hoşa giden, karşılıklı etkileşim içerisinde ve çocuğa odaklanarak geçirilen zamandır. Çocukların her gün anne-babaları ile kaliteli zaman geçirmeye ihtiyacı vardır.

Ancak akşamlarınızın ve hafta sonlarınızın her boş dakikasını çocuğunuzla geçirmeniz ne siz, ne de çocuğunuz için faydalı olmayacaktır. Kendi ruh sağlığınızı korumak için belli bir denge sağlamanız gereklidir.

Eşiniz ya da arkadaşlarınızla belli akşamlarda dışarı çıkmak sadece siz yetişkinlerin ilişkisini beslemekle kalmaz, aynı zamanda anne-baba olarak daha istekli ve rahat olmanıza da yardımcı olur.

Ayrıca çocuğunuzun da ebeveynlerinden kısa süreli ayrılıkları kabullenmeyi öğrenmeye ihtiyacı vardır. Sizin haklarınıza saygı göstermesi öğretilmezse, başka yetişkinlerin haklarına saygı göstermekte de zorlanacaktır.

Ne zaman uzman yardımı almak gerekir?
Çocuğunuzun şımarık olduğunu düşünüyorsanız

Disiplin ve terbiye konusunda eşler arasında sık sık çatışma yaşanıyorsa

Kuralları kararlı bir şekilde uygulamaya çalıştığınız halde 2 ay sonunda herhangi bir gelişme sağlayamadıysanız

bir uzmandan yardım alın
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst