Son on yıl içinde Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin büyük şehirlerine özel eğitim okulları açtı. Çok da iyi oldu. Zira işitme, görme, zihinsel ya da ortopedik özürlü çocuklar da eğitim-öğretimden yararlanma imkânına sahip olmaya başladı. Özellikle de birçok beceriden, öğrenme kabiliyetinden yoksun olan zihinsel engelliler için çok olumlu bir gelişmeydi. Geçen gün Samsun Zihinsel Engelliler İlköğretim

Okulu'nda çalışan öğretmenlerden bir mesaj aldım. Öğrencilere istedikleri gibi eğitim veremediklerini, bu yüzden de çocukların fazla ilerleme kaydedemediklerini belirtiyorlardı. Bu duruma neden olarak da zihinsel engelliler için özel olarak hazırlanmış kitapların, araç-gereçlerin bulunmayışını gösteriyorlar. İlköğretim okulları birinci sınıf öğrencileri için hazırlanmış kitabı kaynak olarak kullanıyorlarmış. E, her açıdan sağlıklı bir çocukla zihinsel engelli bir çocuğun algılama düzeyi arasındaki farkı düşündüğümüzde, bu kitabın zihinsel engelli çocukların eğitiminde pek de etkili olmadığı apaçık ortaya çıkıyor.

Diğer özel eğitim alanlarında (Görme, Ortopedik ve işitme Engelliler Okullan gibi) okuyanların öğrenme ve algılama düzeyleri, sağlıklı olan çocuklardan çok da düşük değil. Ancak zihinsel engellilerin durumu farklı. O yüzden de bakanlığın bu alanla ilgili olarak daha çok kaynak üretmesi gerekiyor. Bunun için de bir an önce ödenek ayrılması şart diye düşünüyorum. Zihinsel engelliler okullarının sayıları da arttırmalı. Zira mevcut okulların kapasiteleri dolmuş durumda. Birçok aile, okullara başvuruyor ama kayıt yaptıramıyor"