Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

---S-T--- İLE BAŞLAYAN HASTALIKLAR

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Sarılık

Yeni doğan döneminde görülen sarılık ya fizyolojiktir veya kan uyuşmazlığına bağlıdır, kırmız kan hücrelerinin yıkımına bağlı olarak deride sarılık oluşur, yüksek değerlere varır ise, ışık tedavisi veya kan değişimi yapılarak bebeğe zarar verilmesi önlenir, mikrobik değildir, bulaşmaz.

Çocukluk çağında görülen sarılıkların etkeni hepatit virüsleridir, hepatitler, A, B, C, D, E, F, G... şeklinde isimlendirilirler. Hepatit A (enfeksiyon hepatit) daha çok dışkı, idrar, sular, tuvaletlerden bulaşır. Kuluçka dönemi kısadır, gribe benzer halsizlik, bulantı, hafifi ateş, gibi belirtilerle başlar, genellikle selim seyreder, sık görülür. Aşı ile koruma önerilir. Hepatit B kan, kan virüsleri, yakın temas ile geçer, klinik belirtileri A hepatit gibidir. Yalnız kronikleşme ve taşıyıcı olma oranı yüksektir. Ülkemizde taşıyıcılık % 4 – 10 arasında değişmektedir. Karaciğer kanserine yol açtığından, tehlikelidir ve aşı ile korunulması mümkün olan bir hastalıktır. Diğer hepatitler için henüz aşı yoktur ve onlar A ve B’ ye oranla daha az görülmektedir.

Annesi hepatit B taşıyıcısı olan yeni doğana bulaşmayı önlemek için doğumdan hemen sonra hepatit B aşısı ve hiperimmum globilini yapılmalıdır. Bütün gebelerin hepatit B için taranması önerilmektedir.




SIDS / Ani Bebek Ölümü

SIDS olarak adlandırılan bu problem bebeklerde görülmektedir. Hiç bir neden olmaksızın ani bir şekilde bebeğin yaşamının sona ermesi olarak bilinir. Bebek ölümlerinde çokca rastlanan SIDS, bebek 12. ayını doldurana kadar ortaya çıkabilir. En çok ikinci ve dördüncü aylar arasında görülür. Dördüncü ayla onikinci ay arasında SIDS’e daha az rastlanır. Bir çok bebekte bu şekilde nedeni bilinmeyen ölümlerle karşılaşmak mümkündür. Özellikle erkek bebeklerde olduğu bilinmektedir ve kış aylarında daha çok rastlandığı da gözlenmiştir. Bu durumla karşılaşan bebeklerin büyük kısmınında uyuduğu sırada yaşamını yitirdiği bilinmektedir.

Erken yaşlarda gebe kalan kadınların bebeklerinde SIDS'le karşılaşma olasılığı daha fazladır. Ayrıca alkol, ilaç ve sigara bağımlısı olan annelerin bebekleri de risk altındadır. Gebelik döneminde iyi beslenmeyen annelerde ve de ekonomik nedenler yüzünden geçim zorluğu çeken ailelerin bebeklerinde SIDS daha fazladır. Olması gerekenden çok daha kiloya sahip olan bebekler ile premature bebeklerde SIDS görülmesi de beklenebilir.

Bebeklerde SIDS ile karşılaşmamak için uzmanlar tarafından bir takım öneriler verilmektedir. Bu tavsiyelere uyulduğu taktirde bebeklerde ki ölüm riskinin azaldığı gözlenmiştir. Oldukça önemli olan bu olay üzerinde fazlasıyla durulmalı ve duyarlı olunmalıdır. Ebeveynlerin bu uyarıları dikkate almaları yararlı olacaktır.

•Gebelik dönemlerinde alınan gıdalara dikkat edilerek, sürekli olarak hekim kontrolünde olmak gerekir.
•Önemli bir sorun olmadığı taktirde mutlaka bebeği emzirmelidir
•Bebek doğduktan sonra sürekli hekim gözetiminde olmalı ve anlaşılamayan bir durum görüldüğünde de derhal hekimle irtibat kurulmalıdır.
•Isı bebek için önemlidir. Bu nedenle bebek odasını sürekli orta derecede bir ısıda olmasına dikkat edilmelidir.
•Bebek odasında sürekli temiz hava olmasını sağlamak gerekir.
•Bebeğin odasında ya da bebeğin yer aldığı hiçbir yerde sigara içilmesine müsade etmeyin. Sigara içilen bölümlerde bebeğinizi bulundurmayın.
•Bebeğin yatağının çok yumuşak olmasını izin vermeyin, bunun yerine sert bir yatak seçin.
•Bebek çarşafını yatağın alt kenarına sıkıştırın ve büzüşmesini engelleyin.
•Bebeğin yatağının sürekli temiz olmasını sağlayın.
•Uyuma esnasında bebeğin yüzünü kapatmayın.
•Bebeğin mutlaka sırt üstü yatması gereklidir, bu şekilde yatan bebeklerde SIDS olma oranı oldukça azalmıştır.
•Bebeğin yatağında fazlalık hiç bir şey bulundurmayın.
•Bebeği yatağın alt bölümüne değilde, üst bölümüne yatırın.
•Bebek yatağının altına hiç bir şey sermeyin.
 

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Soğuk Algınlığı ve Ateş

Normal vücut sıcaklığı 36 ile 37,5 derece arasındadır ve gün içerisinde değişim gösterebilir. 38 derece ve üstü ateş hastalık işareti olabilir. Fakat çocuk hareketli bir gün geçirmişse vücut ısısında kısa süreli bir artış görülebilir. Çocuklarda görülen soğuk algınlığı yetişkinlere göre çok daha ciddiye alınmalıdır ve doktora başvurulmalıdır. Çocuğunuzun yüksek ateşini biraz olsun düşürebileceğini düşünerek üzerini fazla örtmeyin, bol miktarda sıvı içirin ve ılık duş uygulayın.

Çocuklarda Gribin Belirtileri

•Hapşırma
•Burunda tıkanma ve akıntı
•Öksürük ve boğazda kırmızılık
•Yüksek ve hafif ateş
•Tüm vücutta ağrı
•Üşüme
•Halsizlik
•Boğaz ağrısı



Suçiçeği

Ateş, içi sıvı dolu kaşıntılı döküntülerle seyreden bir virüs hastalığıdır. Yaraların temiz tutulması sekonder enfeksiyonları önler. Nadiren zatürree, denge kusuru gibi komplikasyonları olabilir. Suçiçeği aşısı yeni uygulanmaya başlanmıştır, ancak belirli risk grupları için önerilmekte, bütün çocuklara yapılmamaktadır.
 

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Suçiçeği Bulaşıcıdır

Su Çiçeği Nedir?
Varisella adıyla da bilinen Su Çiçeği hastalığı, çocuklukta hemen hepimizin tanıştığı, son derece bulaşıcı ve yaygın olarak görülen viral bir enfeksiyondur. Varicella zoster adlı virüsün neden olduğu su çiçeği, temastan 14-16 gün sonra, ateş, başağrısı, karın ağrısı, halsizlik gibi genel belirtilerle ortaya çıkar ve hemen ardından ciltte içi sıvı dolu döküntülerle kendini gösterir. Döküntüler, yüz ve gövdede başlar, kol ve bacaklara yayılır. Virüs, vücut dışında 1-2 saat canlı kalabilir. İnsandan insana havadan, soluma, öksürme, hapşırma yoluyla, ayrıca döküntülere doğrudan temas ile kolaylıkla bulaşır.Çocukların toplu bulundukları ortamlarda, yuva, kreş, okullarda bulaşma çok hızlı ve yaygındır. Su çiçeği geçiren bir çocuğun ev halkına bulaştırma oranı %90'dır. Döküntülerin ortaya çıkışından 2 gün öncesi ve 4-5 gün sonrasına kadar hastalık bulaşıcı durumdadır.Su çiçeği döküntülerinin şiddeti, ateş ile doğru orantılıdır. 10-20 döküntü görülebildiği gibi, tüm vücudu sarmış 300-500 döküntü de sık görülebilmektedir. Son derece kaşıntılı olan bu döküntüler, hasta çocuğa büyük rahatsızlık, huzursuzluk vermekte ve kaşıması halinde yaşam boyu kalacak ve özellikle yüzde estetiği bozacak izlere neden olabilmektedir. Bazen döküntüler ağız ve burun içinde de ortaya çıkabilir ki gözde çıkanlar önemli sorunlar doğurabilir.

Ne Sıklıkla Görülür?
Vakaların yaklaşık %82'si 6 yaşın altında, %10'u 1 yaşın altındadır. %16 ile 3 yaşında en üst değere ulaşmaktadır. Türkiye gibi korunmayan bir toplumda yıllık su çiçeği görülme sıklığı doğum sayısına yakındır. Her yıl karşılaşılan vakaların ortalama %95'i 15 yaş altı (1,145,000), %5'i 15 yaş üzeri (60,000)' dir. Su çiçeğinin salgın halinde daha sık görüldüğü dönem, yıl içinde Ocak-Mart ayları arasıdır.

Tek korunma yolu: AŞILANMA
Su çiçeği geçiren bir kişi, yaşam boyu bağışıklık kazanır ve aynı hastalığa bir daha maruz kalmaz. Ancak hastalığın bu denli kolay bulaşabilmesi ve toplumda yaygın görülmesi, komplikasyonlu vakaların hatta ölümlerin sayısının yüksek çıkmasına neden olmaktadır. Riske girmeden su çiçeğinden korunmanın tek yolu, aşı olmaktır. Bir yaşından büyük ve daha önce su çiçeği geçirmemiş tüm çocuklar bir doz aşı ile su çiçeğinden ve olası komplikasyonlarından korunabilirler. Yine daha önce su çiçeği geçirmemiş erişkin yaştaki bireyler, çocuklardan daha yüksek riskte bulunmaları nedeniyle zaman geçirmeden aşılanarak korunabilirler.

Aşı ne zaman, kaç doz yapılmalı?
1 yaşını dolduran sağlıklı çocuklara su çiçeği aşısı uygulanabilir. 1 yaşına kadar olan bebeklerde, anne karnındayken kan yoluyla ve doğumdan sonra anne sütü yoluyla aldıkları koruyucu antikorlar bulunur. Etkili aşı yanıtı için bu antikorların azaldığının kabul edildiği 1 yaş beklenmelidir. Su çiçeği aşısı, sadece 1 doz olarak uygulanır. Hastalığı hiç geçirmemiş çocuklar, gençler ve hatta erişkinler de aynı aşı ile korunabilirler.

Aşının koruyuculuk süresi nedir?
Aşı, bulunduğu 1974 yılından bugüne çok sayıda kişide uygulanmış ve yapılan klinik çalışmalarda aşının koruyucu etkisinin 25 yılı aşkın bu süre dahilinde devam ettiği saptanmıştır. İleriye dönük çalışmalar, aşı koruyuculuğunun yaşam boyu sürebileceğine işaret etmektedir
 

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Terleme

Yetersiz D vitamini alımı ile meydana gelen raşitizmde terleme sıktır., ancak başlıca belirtiler de olmalıdır. Büyük çocuklarda tüberkülozda terleme görülebilir. Bazen ailevi olarak da terleme görülebilir.


Tetanoz

Toprak, havalanması az olan yerlerde yaşayan tetanoz basili, batan bir çivi ile veya açık yaralardan düşme sonucu toprakla, tozla bulaşma sonucu vücuda girerek kanda bir toksin üretir. Bu toksin sinir ve kas sistemini etkileyerek kasılmalara neden olur. Merkezi sinir sistemi ve kalp kanının etkenleri ile hasta kaybedilir. Çocukluk çağında mutlaka olunması gereken aşılardan biri tetanozdur. Erişkinlerde ise 5 yılda bir tekrarı gerekmektedir.

Tüberküloz

Çocuklarda akciğer tüberkülozunun yanı sıra, lenf bezi tüberkülozu, menenjit ve miyer tüberküloz (yaygın) sık görülür.

Genellikle aileden yakın temas sonucunda açık yarası olan büyüklerden basil alınması ile gelişir. Akciğer tüberkülozunun belirtileri hafif ateş, öksürük, iştahsızlık iken, tüberküloz menenjitte belirtiler sinsi olur. Halsizlik, ilgisizlik, bazen havale geçirme gibi.

Detaylı araştırmalar ve uzun süren uygun tedaviyi gerektirdiğinden şüpheli olgularda doktora başvurulmalıdır. Aile bireylerindeki öksürük genellikle sigara içimi veya hava kirliliğine bağlanarak ihmal edilir, buna dikkat çekilmesi gerekir.

Çocuktan çocuğa tüberküloz bulaşmaz. BCG aşısı tüberküloza koruma sağlar.
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst