Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

Psikomotor gelişim

Katılım
2 Kas 2012
Mesajlar
18
Tepki Skoru
0
Puanları
0
PSİKOMOTOR GELİŞİM
Çocuk organizmasının en önemli özelliklerinden birisi de sürekli büyüme, gelişim
süreci içinde olmasıdır. Bu süreç içerisinde çocuğun gelişimi görünen ve görünmeyen
büyüme ile gelişmeyi de kapsar.
Motor kelimesi anlam olarak ‘hareket’i ifade eder. Dünyaya gelen her birey, daha
anne karnında iken fiziksel olarak gelişmeye başlar. Dünyaya geldiğinde de bu gelişim
hızlanarak devam eder. Önceleri refleks olan bu hareketlerin bazıları, refleks olarak ömür
boyu devam ederken, bazıları da zamanla organların bilinçli olarak kullanılması ile motor
becerilere dönüşür. Nefes alıp vermek ya da göz kırpıştırmak ömür boyu bireyin istemi
dışında da olsa devam eden refleksif hareketlerdir. Oysa tek ayak üzerinde sekmek ya da
kâğıt kesmek, organların kullanımının bilinçli olması ile yapılan eylemlerdir ve ‘psikomotor
gelişim’ içinde değerlendirilirler.
Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden ‘motor’ becerilerde ortaya çıkan
davranışların kontrol altına alınması sürecidir. Söz konusu olan davranışlar; duyu organları,
zihin ve kasların birlikte çalışması ile ortaya çıkar. Bir anlamda bu davranışların kontrol
altına alınmasını sağlayan süreç, ‘psikomotor gelişim’i ifade eder.
Psikomotor gelişim, fiziksel büyüme ve merkezi sinir sisteminin gelişimine paralel
olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanır.
Ve iki genel alanda incelemek mümkündür:
Büyük kas motor becerileri (Bedeni kullanma)Ø
Küçük kas motor becerileri (El ve ayağı kullanma)Ø
Büyük kas motor becerileri, aynı zamanda ‘kaba motor beceriler’ veya ‘geniş
kasların kullanılması’ diye de anılmaktadır. Emekleme, ayakta durma, yürüme, koşma,
salınım, dönme, yuvarlanma, zıplama, denge gibi hareketler üzerideki kontrolü anlatmak için
kullanılmaktadır.
Küçük kas motor gelişimi ise; aynı zamanda ‘ince devinimsel beceriler’ olarak da
adlandırılabilmektedir. Eli ve ayağı kullanma becerileri ile nesne becerilerini kapsar. Tutma,
kavrama, yazma, yırtma, çizme, yapıştırma, kesme gibi beceriler örnek olarak gösterilebilir.
İnsanın gelişimi, sürekli olmakla birlikte bu sürekliliğin hızı her yaşta aynı değildir.
Örneğin döllenmeden doğuma kadar olan evrede çok hızlı bir büyüme süreci yaşanır. Her
gelişim evresi, diğer evrelerden farklı bir hızda gelişir ve insanın değişik yaşlarını kapsar.
Çocuk için yaptığı her motor hareket, sözsüz iletişim anlamındadır. Motor davranışlar
yolu ile dış dünya ile iletişim kurar. Kazandığı her yeni beceri ile de kendi dünyasının
genişlemesine ve yeni deneyler yapmasına yardımcı olur.
Fiziksel gelişim, psikomotor gelişim ile paralel gitmektedir ve birbirinden ayrı
düşünülemez. Bir çocuğun çevresini tanıması ve çevresini yönetme becerisine kavuşma
sürecinde ‘motor gelişimi’ son derece önemlidir. Bu süreçte, çocuğun bağımsızlığını
tanımasında ve yönetmesindeki rolü de göz ardı edilmemelidir. Bunun yanı sıra çevresine
uyum sağlaması ve sosyal faaliyetlerde varlık göstermesi için de ‘psikomotor’ gelişim iyi
anlaşılmalıdır. Psikomotor gelişimin sağlıklı olması, fiziksel gelişiminin yanı sıra zihinsel,
duygusal ve sosyal gelişimlerine de önemli katkı sağlar.
1.2. Psikomotor Yetenekler
Psikomotor davranışların geliştirilmesi, tüm yaşam boyu sürer. Bu nedenle yüksek
öğretime devam eden öğrenciler, devam etmeyen akranlarına göre daha çok yeni beceri
kazanma ve daha önce kazandıkları becerileri geliştirme olanaklarına sahiptirler. Psikomotor
beceriler, bir işin yapılması sırasında kullanılan bilinçli zihinsel etkinliğin yönlendirdiği
koordineli kas etkinlikleridir. Örneğin el yazısı yazma, daktilo yazma, piyano çalma birer
psikomotor beceridir. Motor yetenek, vücudun bir ya da birden fazla organının katıldığı kas
hareketi ya da işlemidir. Psikomotor öğrenme, çocuğun doğumundan sonra psikomotor
yeteneklerin gelişmesine bağlı kalarak ve yaşı ilerledikçe hızlanarak devam eder. Çocuk
doğduğu anda hareket edebilecek ve bazı psikomotor davranışları yapabilecek durumdadır.
Hatta ana rahmindeyken bile bazı hareketler yaptığı, dış etkilere karşı bazı yalın tepkiler
gösterdiği bilinmektedir. Buna bakarak eğitimciler, eğitim-öğretimin doğumdan önce
başladığını söylerler. Doğumdan sonra psikomotor yetenekler hızla gelişir. Psikomotor
öğrenme, bu yeteneklerin gelişmesine bağlıdır.
Bu psikomotor yetenekler şunlardır: Dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı, eş güdüm ve
esneklik.
1.2.1. Dikkat
Dikkat, kelime anlamı ile ‘duygularla düşünceyi, bir olay ve bir nesne üzerinde
toplama’ olarak tanımlanır.
Çocuk; çoğunlukla ilk yıllardan itibaren çevresini tanıma, keşfetme duygusu içindedir.
Çevresinde gördüğü, dokunduğu hissettiği her şeyi algılar. Bebek, önceleri tanıdık kişi ya da
eşyayı gözü ile takip eder; sese tepki verir. Annesini tanır, dikkatle izler. Annesi yanından
ayrılınca ağlar. Sonraları objeyi eli ile tutar, duyu organları ile tanır, algılar ve tanımlar. 9.
aydan itibaren ise nesneye dikkatini yoğunlaştırabilir. Hızla çevreyi keşfetme isteği dikkatini
kısaltsa da bu dikkat eksikliği, farklı ilgi alanlarına yönelmesi ile toparlanacak dikkat
yoğunluğunu sağlayacaktır. 2-3 yaşlarında, duran topa tekme atabilir. 3-4 yaşlarda 3
tekerlekli bisiklete binebilir, makasla kesebilir. 4-5 yaşlarda düz çizgi üzerinde yürüyebilir, 6
yaşına geldiğinde ise topa sopa ile vurabilecek ve tek ayak üzerinde 10 saniye durabilecek
dikkat olgunluğuna erişecektir. Ayrıca erken çocukluk döneminde,“okuma yazmaya hazırlık
çalışmaları” gibi etkinlikler küçük kas motor gelişiminde kullanacağı birçok psikomotor
öğrenme, bir olayın veya işin devamlı ve yoğun bir şekilde dikkatli olarak izlenmesini
gerektirir.
Çocuklara “dikkat edin”yerine “dikkatle bakın”demeyi tercih edin.
Uyarılmadan çok, model almak önemlidir.
1.2.2. Kuvvet
Bütün psikomotor davranışların öğrenilmesi bir kuvvet gerektirir. Koşma, atlama,
tırmanma, yürüme hatta bir parmağın kıpırdatılması bile kuvvet ister. Bütün vücudun genel
bir kuvvetinin olması gerektiği gibi; gövdenin kol ve bacakların elin ve parmakların
öğrenilecek psikomotor davranışları yapabilecek kuvvete sahip olması gerekir. Kuvvet; bir
direnci yenebilme, karşı koyabilme becerisi olarak da tanımlanabilir. Motor davranışlarda
kas ve sinir sisteminin gelişmesi önemli bir yer tutar. Kemiklerde ve iç organlardaki büyüme
doğrultusunda kaslar, merkezi sinir sisteminin direktifleri ile istenilen davranışı yapar.
Çocuklarda kas kuvvetinin yoğunlaşması yaşa, cinsiyete, olgunlaşma düzeyine, daha önceki
fiziksel etkinlik aşamalarına ve bedensel ölçülere bağlıdır.
Güce karşı koyabilmek ya da direnci yenebilmek için vücudunu etkin kullanan çocuk;
yürüme, koşma, sıçrama, topa vurma, fırlatma gibi hareketleri kuvvetle ilişkili olarak
gerçekleştirir. Motor davranışın türüne göre de kuvvet, değişiklik gösterir. 4-5 yaşlarından
itibaren el arabası itebilir, halat çekme etkinliklerine katılabilir, kutu ve blok gibi eşyaları
kaldırabilir, bunları bir yerden bir yere taşıyabilir.
1.2.3. Denge
Denge, belli bir yerde bir hareketi veya pozisyonu sürdürme durumunu devam ettirme
olarak tanımlanabilir. İlk önemli denge biçimleri, oturma ve ayakta durabilmedir.
Çocuklarda motor becerilerde denge, daima önemli bir güdü olacaktır. Vücut kısımlarını,
vücudun ağırlık merkezine göre etkili olarak kullanmayı öğrenecektir. Denge; yürüme,
koşma ve atlama becerilerinin kazanılmasında da çok önemli bir faktördür.
Çocuk ileriki yıllarda dengesinin gelişimi ile iki tekerlekli araçların, tekerlekli patenin
kullanılması gibi pek çok aktiviteye katılabilecektir. Yapılan araştırmalara göre çocuk iki
yaşından önce denge becerisi kazanamamaktadır. Üç yaş civarında tek ayağının üzerinde
3-4 saniye durabilmekte, dört yaşından sonra ise dairesel bir çizginin üzerinde yürüme
becerisi kazanabilmektedir.
Denge yeteneğinin geliştirilebilmesi için psikomotor etkinliklerde denge ile ilgili
çalışmalara ağırlık verilmelidir.
1.2.4. Tepki Hızı
İnsanların duyu organlarını harekete geçiren ve insanda bir tepkiye yol açan iç ve dış
durum değişikliğine uyarıcı; dışarıdan ya da içeriden gelen uyarıcılara karşı organizmanın
gösterdiği davranış tepki olarak tanımlanır.
‘Harekete hazır olma’ şeklinde ifade edilebilecek olan tepki hızı için vücudun,
dışarıdan aldığı uyarıcılara karşı tepki göstermeye hazır olması gereklidir; Yani vücudun
etkilere karşı tepki göstermeye hazır olması gereklidir, bir etki-tepki sürecidir. Etki ile bu
etkiye yapılan tepkinin arasında geçen zaman, reaksiyon zamanıdır. Reaksiyon zamanı ne
kadar kısa olursa psikomotor öğrenme de o kadar hızlı olur. Psikomotor öğrenmede genel
olarak bütün vücudun tepkiye hazır olması gereklidir. Özellikle kolların, bacakların ve elin
tepki yapabilecek olgunluğa ulaşması gerekir.
Psikomotor davranışların, kendine özgü bir yapılış hızı vardır. Bir davranışın
gerektiğinden az hızda veya çok hızda yapılması hâlinde organizma tehlikeye girebilir.
Örneğin bir makinenin çalışmasını öğrenecek bir öğrencinin gereken hızda hareket
edememesi onun kolunun veya hayatının tehlikeye girmesine sebep olabilir. Psikomotor
öğrenmede özellikle kolun ve parmakların gereken hızı kazanması çok önemlidir.
1.2.5. Eş güdüm (Koordinasyon)
Eş güdüm (koordinasyon), belli bir amaca ulaşmak için; bilinçli motor hareketlerin
devamlılığı, ahenkli ve uyumlu çalışması olarak tanımlanabilir.
Psikomotor öğrenmenin pek çoğu birden fazla organların çalışmasını gerektirir. En
yalın bir davranışta bile göz, el, kol veya ayak, gövde ile ayağın veya iki elin bir düzen
içinde çalışması oldukça zordur. Öğrenilecek davranışları yapacak organları arasında yeterli
koordinasyonu kuramıyorsa çocuk, o davranışı öğrenemez. Bu nedenle organlar arasındaki
yeterli koordinasyonun gelişimi, bedensel olgunluğa ve alıştırmalara bağlıdır. Organlar
arasıdaki eş güdümün artması, bedensel olgunluk arttıkça ve etkinlikle ilgili alıştırmalar
çoğaldıkça sağlanacaktır. Örneğin 5-6 yaşlarında yapılan ve basit bir etkinlik gibi gözlenen
sanatsal etkinliklerde gözün, parmakların, elin, bileğin ve gövdenin eş güdüm içerisinde
çalışması organlar arasındaki koordinasyonun arttığını gösterir.
1.2.6. Esneklik
Vücudun gerektiği zaman öne, yana, geriye ve istenen yönlere eğilmesi; yani esnek
olması gereklidir. Gövdenin, bacakların yeterli esnekliğe sahip olmadığı zamanlarda
psikomotor davranışları öğrenmek mümkün değildir. Özellikle ilk çocukluk döneminde
kemikler kıkırdaksı yapıda olduklarından vücut daha da esnektir. Kemikler geliştikçe vücut
esnekliği azalır. Esneklik 5-8 yaşlarda sabit kalır. Özellikle 12-13 yaşlarda doruk noktaya
ulaşır. Cinsiyet esneklikte önemlidir. Kız çocuklar, erkek çocuklara oranla daha esnektir.
Psikomotor yetenekler, bütünlük hâlinde bulunur. Çocuk, doğduğu zaman bu
psikomotor yetenekleri ancak kendi gelişimi oranında yapabilir. Bu nedenle ancak kendine
özgü bazı becerileri yapabilecektir.
1.3. 0-12 Yaş Çocuklarında Psikomotor Gelişim Aşamaları
Psikomotor gelişim sürecinde içten ve dıştan gelen süreçlerin etkileşiminin sonucu
olarak basit reflekslerle başlayan baş, boyun ve gövde kaslarının kontrolü aşamalar şeklinde
gelişir. Benzer şekilde motor becerilerin temeli olan oturma, emekleme, yürüme, koşma,
atlama, tırmanma gibi büyük kas motor etkinlikleri ve uzanma, tutma, bırakma, fırlatma gibi
elin yönetimi ile ilgili küçük kas motor etkinlikleri de aşamalar hâlinde gelişir.
Gallahue (1982), motor gelişimini çocukluk dönemi ile sınırlayarak incelemiş ve
kuramını piramit modeli ile açıklamıştır. Bu modele göre her bir motor gelişim dönemi, bir
diğerinin üzerine kurulur. Piramidin temeli, refleksif hareketler dönemini göstermektedir. Bu9
dönemi, ilkel hareketler dönemi ve temel hareketler dönemi takip eder. Piramidin tepe
noktasını spor hareketleri dönemi oluşturur.
1.3.1. Refleksif Hareketler Dönemi ( 0 – 1 Yaş)
Refleksin kelime anlamı “dıştan gelen bir uyarı sonucu doğan, irade dışı fiziksel
yanıt”.
Yeni doğan, dünyaya pek çok refleksle gelir. Bebek, bu refleksleri isteyerek
yapmakta; hareketlerini kontrol altına alamamaktadır. Bu reflekslerden bazıları, bebek
büyüdükçe ve isteyerek yaptığı hareketler arttıkça ortadan kaybolur. Bazılarına ise yetişkin
döneminde de rastlanabilir. Örneğin ani ışığa gözlerin tepki vermesi gibi.
Refleksler, çocuğun ilk bilgi edinme kaynaklarıdır. Bebek için koruyucu ve
arama/emme refleksleri gibi yiyecek sağlayıcı özellik taşırlar. Sinir sisteminin
olgunlaşmasıyla refleksler, yerlerini istemli davranışlara bırakır. Yaptıkları hareketler bir
amaca yöneliktir; ancak kaba ve kontrol dışıdır. Mesela bebek, bir nesneyi yakalamak
istediğinde tüm gövdesinin katıldığı kaba bir hareket yapar.
Yaşamın ilk yılında motor gelişimin dönüm noktaları vardır:
İlk hareketlerØ
OturmaØ
EmeklemeØ
Desteksiz yürümeØ
Bağımsız yürümeØ
Bebeklerin bağımsız yürümeye başlama zamanlarında farklıklar görülebilir. Yine de
ilk iki yıl içerisinde tüm bebeklerde benzer motor gelişim süreçleri ile gelişim gerçekleşir.
Yaşamın İlk Bir Yılında Motor Gelişimin Dönüm Noktaları
Yaş Motor Davranış
1Hafta Başını, bir taraftan diğer tarafa çevirir.
1 ay Yüzüstü durumda iken başını kısa süre kaldırabilir
2 ay Yüzüstü durumda göğsünü kısa süre kaldırabilir.
Başını, aniden kaldırıp düşürse bile oturur durumda başını dik tutabilir.
3 ay Görme alanı içindeki bir nesneye kolunun tüm hızı ile vurur; fakat
isabet ettiremez.
4 ay Destekle oturabilir, sırtı dengesizdir. Karın üzerinden yana ya da arkaya
yuvarlanabilir. Görsel alanı içindeki nesneyi takip edebilir. Gözlerini uzaktaki ya da yakındaki nesne üzerine sabitleyebilir.
5 ay Nesneye uzanabilir ve kavrayabilir. Aşina olduğu nesneleri tanır.
6 ay Mama sandalyesi üzerinde kolayca oturur. Sallanan nesneleri kavrar. Nesneyi bir elinden diğerine geçirir.
7 ay Desteksiz oturur. Erişme alanı dışındaki nesnelere ısrarla uzanır. İlk bloğu eline aldıktan sonra ikinciyi alır.
8 ay Kendi kendine oturma durumuna geçer. Yardımla ayakta durur.
9 ay Mobilyalara tutunarak ayakta durur. Ayakta durma pozisyonundan oturma durumuna geçebilir.
Fincanı tutabilir ve içindeki sıvıyı içebilir. Yukarı tırmanabilir, çevresinde dönebilir.
10 ay Elleri ve dizleri üzerinde emekler. Mobilyalara tutunarak sıralar. Her iki elinden tutulursa yürür.
Basit sözcüklere ve yönergelere tepki verir “dokunma, oyuncağı bana
ver vb.”
11 ay Tek elinden tutulursa yürür. Çömelir ve eğilir.
12 ay Çömelme durumundan kendini yukarı doğru kaldırarak dizler bükülmeden ayakta durur.
Düzgün bir şekilde oturur. Yukarılara çıkabilir aşağıya inebilir. Giyinme işlemine katılabilir.
6 Haftalık-25 Aylık Bebeğin Psikomotor Gelişimi
Bu dönemde, bebekler için de gelişimi destekleyici etkinliklerin önemi büyüktür.
Hareket etmeyi uyaran oyun aktiviteleri ile vücudun üst bölümlerinin gerilmesi, gövdenin
dönmesi, baş ve boyun kontrolü, uygun kavrama vb. hareket becerileri geliştirilebilir.
Etkinlikler, belli faaliyet alanı ile sınırlandırılmış, önceden planlanmış ve basit
olmalıdır.
1.3.2. İlkel Hareketler Dönemi ( 1 – 2 Yaş )
Bu döneme ait hareket yeteneklerinin gelişmesi, hem çevresel faktörlere hem de
olgunlaşma faktörlerine bağlıdır. Olgunlaşma, hareket yeteneklerinin bir sıra izlemesini
sağlar. Çevresel faktörler ise hareket yeteneklerinin ortaya çıkış hızını düzenlerler.
İlkel hareketler döneminin üç temel ögesi; denge, yer değiştirme ve el becerileridir.
Becerili el hareketleri, çeşitli beden bölümleri arasında koordinasyon gerektirir. En temel üç
hareketi, uzanma, yakalama ve bırakma olarak incelenmiştir.
İlkel hareketler döneminde bireysel farklılıklar olabilmesine karşın belli bir sıra
dahilinde gelişim gerçekleşmektedir.
Emekleyerek merdiven çıkar. ………………………………... 13-24 ayØ
Taklit ederek top yuvarlar. …………………………….……....13-24 ayØ
Çubuğa 4 halka geçirir. ………………………………………..13-24Ø
Modele bakarak 3 küple kule yapar. …………………………. 13-24 ayØ
Merdivenlerden geriye doğru emekleyerek iner. ………….......13-24 ayØ
Çömelir, ayağa kalkar. ………………………………………...13-24 ayØ
Eğilerek yerden nesneleri alır. ……………………...……….... 13-24 ayØ
4 küpten kule yapar. ……………………………………...…....17-24 ayØ
Bu dönemde kazanılan hareketler, çok fazla kontrol gerektirir. Yürümede yeterli hale
gelen çocuk; dikkatini hareketinden, çevreye yöneltir. Herhangi bir engel ile karşılaştığında
hemen seri hareketten diğerine geçerek amacına ulaşmaya çalışır.
1.3.3. Temel Hareketler Dönemi (2-6 Yaş)
Yaşamın ikinci yılından başlayarak yedinci yılına kadar geçen süre temel becerilerin
kazanıldığı dönemdir. Tüm çocukların ortak özellik taşıması ve yaşam için gerekli beceriler
olduğundan ‘temel beceriler’ ismini almıştır. Bunlar koşma, atlama, sıçrama, sekme,
yakalama, fırlatma, topa ayakla vurma gibi hareketlerdir.
İki yaşından sonra temel hareketler kaba bir şekilde ortaya çıkar. Önce çocuk, kendi
bedeninin hareket becerisini anlamak ve bunu denemek için çaba gösterir. Daha sonra bedeni
üzerindeki kontrolü ile hareketlerini daha uyumlu ve kontrollü yapmaya başlar. Dönemin
sonlarında ise çocuk, uyumlu ve kontrollü gelişmiş hareketlerini mekanik yönden etkili
olarak gerçekleştirir. 5-6 yaş döneminde temel beceriler olgunlaşmış olarak görülür.
Çocuğun olgunlaşmasında iyi bir öğretim verilmesi, cesaretlendirilmesinin ve alıştırma
olanağı yaratılmasının önemi büyüktür.
Öğretim: Bu dönemde kazanılan becerilerin doğru öğretilmesi çok önemlidir. Yanlış
öğrenilmiş hareketin düzeltilmesi, hareketin ilk kez öğrenilmesinden daha zordur.16
Cesaretlendirme (Motivasyon): Bu dönemde çocuk, övülmekten hoşlanır.
Akranlarının alay etmesi, yaralanmaktan korkması, kaygı taşıması nedeniyle hareket
becerilerini kazanırken korku duyar. Bu nedenle bu dönemde çocuğu, yapabileceği yönünde
cesaretlendirmek gerekir.
Alıştırma ortamı: Çocukların hareket becerilerini kazanmalarında ortam, araç, zaman
gereksinimi de önemli rol oynar. Bu dönemde çocuk yapacağı etkinlikler ne kadar çok ve
bilinçli hazırlanmışsa, bir o kadar hareket becerisi kazanımı çoğalır. Sporla ilişkili döneme
hazır biçimde başlaması açısından da alıştırma ortamı önemlidir. Bu dönemde hedef, temel
hareketlerin olgun düzeyde başarılmasıdır.
1.4. Psikomotor Gelişiminde Bireysel Farklılıklar ve Önemi
Çocuğun gelişimi, bireye ebeveynlerden geçen genlerin yani kalıtımın ve yaşadığı
ortamın (çevresel faktörlerin) etkisi altındadır. Tüm bireyler, kendi gelişim çizgilerinde
belirli bir sırayı izleyerek ilerleme kaydederler. Tüm gelişim dönemlerinde olduğu gibi
motor gelişiminde de dönemlere ilişkin yaş belirlemeleri yalnızca genel sınırlardır. Her
bireyin kendine özgü düşünme, hareket etme, hissetme, konuşma ve anlama biçimi vardır.
Psikomotor gelişim becerileri, genelde gözlenebilir beceriler olduğu için çocukta
gerçekleşen farklılıklar daha somut olarak fark edilir. Örneğin çocuğun geç yürümesi
ailelerde “acaba bir problem mi var?” sorusunu getirir. Oysa fiziksel bir sorun yoksa çocuk
birkaç ay geç olarak bağımsız yürüme becerisini geliştirebilir. Başlangıçta da belirtildiği
gibi psikomotor gelişimdeki farklılıklarda hem çevre hem de soya çekimin etkisi
bilinmektedir.
Ebeveynlerden kalıtsal olarak geçen özellikler, her çocuğun büyüme ve gelişme
oranını, boy uzunluğunu, kemik ve cinsiyet yönünden gelişimini tayin eder. Buradaki
bireysel ayrılık, çocuğun kalıtım yolu ile aldığı büyüme özelliklerine; becerileri, öğrenmeye
az ya da çok yetenekli olmasına dayanır.
Çevre; Çocuğun, doğup büyüdüğü çevre de psikomotor gelişmede etkilidir. Aile
yapısı, sosyoekonomik ve kültürel düzeyinin motor gelişiminde etkili olduğu yapılan
araştırmalarda da belirtilmiştir. Ailenin çocuğu motive edici olması korkularını anlaması ve
ona göre tavır takınması pek çok motor becerinin öğrenilmesinde etkilidir. Aynı zamanda
sosyoekonomik düzeyde sağlıklı beslenmenin öneminin olduğu düşünülürse sağlıklı motor
gelişimi becerileri kazanmada ilişkili olduğu gözlenebilir. Sağlıksız koşullar psikomotor
gelişimi engeller.
Çocuğun bulunduğu çevresel ortam da önemlidir. Apartmanlarda hareket kısıtlılığı
yaşayan çocukların, açık havada daha çok oyun oynayan, sportif tesislerden yararlanan
çocuklara nazaran motor becerilerinin daha az gelişmiş olduğu görülür.20
Genelde, 6 aydan 1 yıla kadar kazanılan motor yetenek sayısında bireysel farklılıklar
görülmektedir. Bu bireysel farklılıklar, bazı çocukların yeni motor becerileri öğrenmeye
neden hazır olup olmadıklarını açıklayabilir.
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst