ŞİİR
MEVSİMLER
Bir yılda dört mevsim varÖnce gelir ilkbahar
Baharda kuşlar öter
Taze çimenler biter
Yazın güneş, kavurur
Yeşil çayırlar kurur
Okullarda biter dans
Kışın soğur havalar
Lapa lapa yağar kar
Güzün okul açılır
Bize neşe saçılır.
ŞİİR
Bir yılda tam dört mevsim
Dördü de ayrı resim birlikte sayalım
Takalım birer isim
İlkbahar, yaz, sonbahar
Kış gelince kar yağar
Haydi haydi evine her tarafta soğuk var.
ŞARKI
Sonbahar
Yağmaya başladı yağmurlar
Esmeye başladı rüzgarlar
Soğudu artık havalar
Geldi sohbahar
ŞİİR
MEVSİMLER
Bir yılda 4 mevsim var
En güzeli ilkbahar
Çok güzel mevsimdir
Sonra gelir yaz
Meyvesi eksik olmaz.
Sonbahara güz derler
Sararır bütün yerler
Kış soğuktur kar yağar.
Bir yılda 4 mevsim var.
.
Tarlada Bahar
Koşun koşun kuzular
Tarlalar sizi bekler,
Uçun uçun durmadan,
Sevimli kelebekler.
Akın akın dereler,
Sulayın çayırları,
Açsın çiçekler açsın,
Süsleyini kırları.
Ne güzelir şu bahar,
Nihayet işte geldi,
Şarkı söyleyin kuşlar,
Her taraf yeşillendi,
DRAMA
Yavru Kelebek
Öğretmen çocukları halka şeklinde midelere oturtulur.
Öğretmen ilkbaharda çevrede ne gibi değişiklikler fark ettiklerini çocuklar ile konuşur.
Buna bağlı olarak ilkbaharda kelebeklerin görüldüğünü söyler. Her birinin kendilerini bir kelebek olarak düşünmelerini ister. Bazı çocuklar çiçek, bazıları ise kelebek olur. Öğretmen çiçeklerin başlarına renkli kartondan çiçek taçları, kelebeklerin arkalarına ise renkli kartonlar ile kanat takar. Teybe; kuzu, böcek, kuş seslerinin olduğu bir kaset koyar.
Ve şu yönergeyi verir: “şimdi ben size kelebek ve çiçeklerin içinde bulunduğu bir hikaye anlatacağım. Siz de bu hikayede anlatılanları düşünüp her biriniz bir kelebek ve çiçek gibi davranacaksınız.”
“Güzel ılık bir ilkbahar sabahıydı. Kırlar, bayırlar rengarenk çiçeklerin mis gibi kokularıyla kaplanmıştı.
Bütün canlılar; böcekler, kuzular, kuşlar neşe içindeydi.
Yavru kelebek bu güzel havada özgürce rengarenk kanatlarını çırparak bir o yana bir bu yana uçuyordu. Önce papatyaya kondu. Oradan başka bir çiçeğe sonra başka çiçeklere kondu.
(Kelebek olan çocuklar çiçek olan çocukların yanına gelerek bir süre bekler sonra kanat çırpmaya devam edip tekrar dolaşır)
Kelebek çok yoruldu. Dinlenmek için gelinciğin incecik dalına kondu, uykusu gelmişti.
Ve hemen uyuyuverdi. (Kelebek ellerini başının üzerine kenetler yere çömelip gözlerini kapatır). Bir süre böyle uyur. Öğretmen eliyle ses çıkarır kelebek bu sesle uyanır (esner)
“Oh biraz dinlendim , biraz daha uçayım” der. Ve yine o çiçekten o çiçeğe zarifçe uçarak uzaklaşır.” Drama bittikten sonra çocuklar ile birlikte değerlendirme yapılır.
Kelebek olduğunda kendini nasıl hissettin?
Çiçek olduğunda kendini nasıl hissettin?
Havada uçarken kendini nasıl hissettin?
Yorulduğun zaman kendini nasıl hissettin? gibi sorular sorularak konuyla ilgili sohbet edilir.
ŞARKI
Sevgi çiçekleri
Dağlarda çiçek çiçek /
Tarlada başak başak /
Ocakta alev alev /
Biz sevgi çiçekleri /
Halay başı çek çek /
Bizim halayı /
Tutuşan şu eller /
Sarsın dünyayı (nakarat) /
Suların mavisine /
Yaprağın yeşiline /
Barışın güneşine
Biz sevgi çiçekleri (nakarat)
ŞİİR
KIŞ GELİNCE
Çocuklar sever kışı. /
Kış oyun arkadaşı... /
Lapa lapa kar yağar.
Başlar güzel oyunlar. /
Haydi koşalım bizde.
Kartopu elimizde. /
Kızaklarla kayalım. /
Düşenleri sayalım.
TEKERLEME
KIŞ
Kar yağıyor karga bağırıyor
Annen çörek pişirmiş seni çağırıyor
O çöreği ne yapmalı?
Kargalara atmalı
Karganın kara tüyü var.
Kardan adamın kömür gözü var.
ŞARKI
Kardan adam yapalım, burnuna havuç takalım /
Üşüyor bu havada, boynuna atkı saralım
Atkıyı ver, atkıyı al, süpürge nerede?
Süpürge burada. /
Şapka nerede? şapka burada, kömür nerede? kömür burada
Kömürü tak gözüne, şapkayı giydir başına.
(2) / Kardan adam gülüyor, öğretmenimiz geliyor.
Bitti artık işimiz, çok güzel oldu bahçemiz.
ŞİİR
KARDAN ADAM
Kardan adam,kardan adam
Senden korkmaz benim babam.
Süpürgen var süpürmezsin.
Etrafını hiç görmezsin.
Ağzın, burnun pek kızarmış
Sanki pek çok soğuk varmış.
Haydi haydi yürüsene.
Hah hah diye gülsene.
ŞARKI
ÜŞÜDÜM
Üşüdüm üşüdüm a benim canım üşüdüm.
Kürkünü giy kürkünü giy a benim canım kürkünü giy.
Kürküm yok kürküm yok a benim canım kürküm yok.
Alsana alsana a benim canım alsana.
Param yok param yok a benim canım param yok.
Bulsana bulsana a benim canım bulsana.
PARMAK OYUNU
KIŞ BABA
(Baş parmak konuşturulur, üşüme taklidi yapılır).
- Tak tak tak ! / - Kim o? / - Ben! / - Sen kimsin? / - Ben kış babayım, hem soğuk hem yağmur hem de karım!
- Kış baba bana ne getirdin? / - Portakal, mandalina getirdim. En çok da soğuk var.
- Brrr! Üşüdüm ne olur git. / - Yok gitmem, benim üç ayım var. Aralık, ocak, şubat.
- Eyvah, çok üşüyeceğiz! / - Kalın giysiler giyersen, birde iyi beslenirsen benden sana zarar gelmez. Şimdilik hoşçakal küçük çocuk.
PARMAK OYUNU
ÇİÇEKLER
Bir sırada beş küçük çiçek varmış (Beş parmak gösterilir.)
Birincisi benim, büyüdüğümü görün demiş (Baş parmak gösterilir.)
İkincisi biraz güneşe ihtiyacım var demiş (İşaret parmak gösterilir.)
Üçüncüsü büyümek güzel demiş (Orta parmak gösterilir.)
Dördüncüsü yağmuru hissetmek güzel demiş (Yüzük parmak gösterilir.)
Beşinci parmak da aynı fikirdeyim demiş (Serçe parmak gösterilir.)
Bir sırada beş güzel çiçek varmış (Beş parmak gösterilir.)
Rüzgar estiği zaman başlarını sallarlarmış (Beş parmak gösterilir.) (Parmaklar hareket ettirilir.)
MEVSİMLER
Bir yılda dört mevsim varÖnce gelir ilkbahar
Baharda kuşlar öter
Taze çimenler biter
Yazın güneş, kavurur
Yeşil çayırlar kurur
Okullarda biter dans
Kışın soğur havalar
Lapa lapa yağar kar
Güzün okul açılır
Bize neşe saçılır.
ŞİİR
Bir yılda tam dört mevsim
Dördü de ayrı resim birlikte sayalım
Takalım birer isim
İlkbahar, yaz, sonbahar
Kış gelince kar yağar
Haydi haydi evine her tarafta soğuk var.
ŞARKI
Sonbahar
Yağmaya başladı yağmurlar
Esmeye başladı rüzgarlar
Soğudu artık havalar
Geldi sohbahar
ŞİİR
MEVSİMLER
Bir yılda 4 mevsim var
En güzeli ilkbahar
Çok güzel mevsimdir
Sonra gelir yaz
Meyvesi eksik olmaz.
Sonbahara güz derler
Sararır bütün yerler
Kış soğuktur kar yağar.
Bir yılda 4 mevsim var.
.
Tarlada Bahar
Koşun koşun kuzular
Tarlalar sizi bekler,
Uçun uçun durmadan,
Sevimli kelebekler.
Akın akın dereler,
Sulayın çayırları,
Açsın çiçekler açsın,
Süsleyini kırları.
Ne güzelir şu bahar,
Nihayet işte geldi,
Şarkı söyleyin kuşlar,
Her taraf yeşillendi,
DRAMA
Yavru Kelebek
Öğretmen çocukları halka şeklinde midelere oturtulur.
Öğretmen ilkbaharda çevrede ne gibi değişiklikler fark ettiklerini çocuklar ile konuşur.
Buna bağlı olarak ilkbaharda kelebeklerin görüldüğünü söyler. Her birinin kendilerini bir kelebek olarak düşünmelerini ister. Bazı çocuklar çiçek, bazıları ise kelebek olur. Öğretmen çiçeklerin başlarına renkli kartondan çiçek taçları, kelebeklerin arkalarına ise renkli kartonlar ile kanat takar. Teybe; kuzu, böcek, kuş seslerinin olduğu bir kaset koyar.
Ve şu yönergeyi verir: “şimdi ben size kelebek ve çiçeklerin içinde bulunduğu bir hikaye anlatacağım. Siz de bu hikayede anlatılanları düşünüp her biriniz bir kelebek ve çiçek gibi davranacaksınız.”
“Güzel ılık bir ilkbahar sabahıydı. Kırlar, bayırlar rengarenk çiçeklerin mis gibi kokularıyla kaplanmıştı.
Bütün canlılar; böcekler, kuzular, kuşlar neşe içindeydi.
Yavru kelebek bu güzel havada özgürce rengarenk kanatlarını çırparak bir o yana bir bu yana uçuyordu. Önce papatyaya kondu. Oradan başka bir çiçeğe sonra başka çiçeklere kondu.
(Kelebek olan çocuklar çiçek olan çocukların yanına gelerek bir süre bekler sonra kanat çırpmaya devam edip tekrar dolaşır)
Kelebek çok yoruldu. Dinlenmek için gelinciğin incecik dalına kondu, uykusu gelmişti.
Ve hemen uyuyuverdi. (Kelebek ellerini başının üzerine kenetler yere çömelip gözlerini kapatır). Bir süre böyle uyur. Öğretmen eliyle ses çıkarır kelebek bu sesle uyanır (esner)
“Oh biraz dinlendim , biraz daha uçayım” der. Ve yine o çiçekten o çiçeğe zarifçe uçarak uzaklaşır.” Drama bittikten sonra çocuklar ile birlikte değerlendirme yapılır.
Kelebek olduğunda kendini nasıl hissettin?
Çiçek olduğunda kendini nasıl hissettin?
Havada uçarken kendini nasıl hissettin?
Yorulduğun zaman kendini nasıl hissettin? gibi sorular sorularak konuyla ilgili sohbet edilir.
ŞARKI
Sevgi çiçekleri
Dağlarda çiçek çiçek /
Tarlada başak başak /
Ocakta alev alev /
Biz sevgi çiçekleri /
Halay başı çek çek /
Bizim halayı /
Tutuşan şu eller /
Sarsın dünyayı (nakarat) /
Suların mavisine /
Yaprağın yeşiline /
Barışın güneşine
Biz sevgi çiçekleri (nakarat)
ŞİİR
KIŞ GELİNCE
Çocuklar sever kışı. /
Kış oyun arkadaşı... /
Lapa lapa kar yağar.
Başlar güzel oyunlar. /
Haydi koşalım bizde.
Kartopu elimizde. /
Kızaklarla kayalım. /
Düşenleri sayalım.
TEKERLEME
KIŞ
Kar yağıyor karga bağırıyor
Annen çörek pişirmiş seni çağırıyor
O çöreği ne yapmalı?
Kargalara atmalı
Karganın kara tüyü var.
Kardan adamın kömür gözü var.
ŞARKI
Kardan adam yapalım, burnuna havuç takalım /
Üşüyor bu havada, boynuna atkı saralım
Atkıyı ver, atkıyı al, süpürge nerede?
Süpürge burada. /
Şapka nerede? şapka burada, kömür nerede? kömür burada
Kömürü tak gözüne, şapkayı giydir başına.
(2) / Kardan adam gülüyor, öğretmenimiz geliyor.
Bitti artık işimiz, çok güzel oldu bahçemiz.
ŞİİR
KARDAN ADAM
Kardan adam,kardan adam
Senden korkmaz benim babam.
Süpürgen var süpürmezsin.
Etrafını hiç görmezsin.
Ağzın, burnun pek kızarmış
Sanki pek çok soğuk varmış.
Haydi haydi yürüsene.
Hah hah diye gülsene.
ŞARKI
ÜŞÜDÜM
Üşüdüm üşüdüm a benim canım üşüdüm.
Kürkünü giy kürkünü giy a benim canım kürkünü giy.
Kürküm yok kürküm yok a benim canım kürküm yok.
Alsana alsana a benim canım alsana.
Param yok param yok a benim canım param yok.
Bulsana bulsana a benim canım bulsana.
PARMAK OYUNU
KIŞ BABA
(Baş parmak konuşturulur, üşüme taklidi yapılır).
- Tak tak tak ! / - Kim o? / - Ben! / - Sen kimsin? / - Ben kış babayım, hem soğuk hem yağmur hem de karım!
- Kış baba bana ne getirdin? / - Portakal, mandalina getirdim. En çok da soğuk var.
- Brrr! Üşüdüm ne olur git. / - Yok gitmem, benim üç ayım var. Aralık, ocak, şubat.
- Eyvah, çok üşüyeceğiz! / - Kalın giysiler giyersen, birde iyi beslenirsen benden sana zarar gelmez. Şimdilik hoşçakal küçük çocuk.
PARMAK OYUNU
ÇİÇEKLER
Bir sırada beş küçük çiçek varmış (Beş parmak gösterilir.)
Birincisi benim, büyüdüğümü görün demiş (Baş parmak gösterilir.)
İkincisi biraz güneşe ihtiyacım var demiş (İşaret parmak gösterilir.)
Üçüncüsü büyümek güzel demiş (Orta parmak gösterilir.)
Dördüncüsü yağmuru hissetmek güzel demiş (Yüzük parmak gösterilir.)
Beşinci parmak da aynı fikirdeyim demiş (Serçe parmak gösterilir.)
Bir sırada beş güzel çiçek varmış (Beş parmak gösterilir.)
Rüzgar estiği zaman başlarını sallarlarmış (Beş parmak gösterilir.) (Parmaklar hareket ettirilir.)