Kadın olmak, belirlenmiş kurallar bütününde davranmayı gerektirir. Kadın doğmak ve bu sorumlulukla yaşamaya çalışmak bebeklikten beri herkesin senden beklediğini yerine getirmen demektir. Oturaklı olman, bekleneni karşılaman. Hem güçlü, hem naif olman istenir. Hem suskun hem istekli olman. Hem bakımlı, hem doğal olman gerekir. İş hayatında başarılı, tuttuğunu koparan kadın olman gerekir. Dişli olman, rakiplerine göz açtırmaman gerekir.
Toplum senden isterde ister. Evinin kadını olmanı ama bu yuvaya girmeden önce erkekleri tanımana izin vermezler. Çocukken sen kızsın, ergenlikte başına kimbilir neler gelir, olgunlukta kadınsın, evli bir kadın, çocuklu kadın, torunlarına sevgi dolu bir büyükannesi olursun,iş yerinde bayan çalışanımız olursun. Yaşlandığında ise ölümünü bile kadınca beklersin. Feryad figana gerek yok, vakur olman gerekir.
Ya topluma uymalı kadın ya da toplum ona itina ila uygun bir etiket bulur. Yaşın geldiğinde evlen yoksa parmakla gösterir - evde kalmış- deriz, zamanın geldiğinde doğur -yoksa çocuksuz deriz, kocan olsun ona sahip çık- dul kadın o deriz. İlla bir sıfata ihtiyacı vardır sanki kadının, ismi yetmez çoğu zaman. Ne zordur kadın olmak, hem bedenine, hem duygularına hem çevrene hem erkeklere karşı ayakta kalabilmek. Bir mücadeledir bende "kadın olmak" var olma çabasıdır. Kadın olmak minicik bir kız çocuğunun eline aldığı oyuncak bebeği ile bir gün gerçekten eline alacağı bebeği arasındaki zamanı, öncesini ve sonrasını doldurma çabasıdır. Kadın dünyayı güzelleştirmek demektir benim için. Kim masa örtüsünü en çiçeklisinden seçer, kim üzerine iki çiçek koymayı ihmal etmez, kim perdelerim diye deret yanar, kim kocasına yemek, çocuklarına üst baş diye didinir ki .Ne zaman bir köy evi görsem mesela bakarım ince inde mutlaka bir ayrıntı vardır. Bir özen,bir bakım, bir düzenleme. En olmayacak yerleri yaşanılacak evlere dönüştüren kadınlar değil midir? Sinema perdesinde bizi ağlatan da güldürende, unutamadığımız o bakışlarda genellikle kadınlar değil midir? Kadın olmak doğaya uyum sağlamak demek benim için. Yaşadığı sürece aykırı olmak için değil uyum sağlamak için var olmuş ve varolmaya devam edecektir, tüm güzelliği ile...
__________________
HALEN?N HARES?
Toplum senden isterde ister. Evinin kadını olmanı ama bu yuvaya girmeden önce erkekleri tanımana izin vermezler. Çocukken sen kızsın, ergenlikte başına kimbilir neler gelir, olgunlukta kadınsın, evli bir kadın, çocuklu kadın, torunlarına sevgi dolu bir büyükannesi olursun,iş yerinde bayan çalışanımız olursun. Yaşlandığında ise ölümünü bile kadınca beklersin. Feryad figana gerek yok, vakur olman gerekir.
Ya topluma uymalı kadın ya da toplum ona itina ila uygun bir etiket bulur. Yaşın geldiğinde evlen yoksa parmakla gösterir - evde kalmış- deriz, zamanın geldiğinde doğur -yoksa çocuksuz deriz, kocan olsun ona sahip çık- dul kadın o deriz. İlla bir sıfata ihtiyacı vardır sanki kadının, ismi yetmez çoğu zaman. Ne zordur kadın olmak, hem bedenine, hem duygularına hem çevrene hem erkeklere karşı ayakta kalabilmek. Bir mücadeledir bende "kadın olmak" var olma çabasıdır. Kadın olmak minicik bir kız çocuğunun eline aldığı oyuncak bebeği ile bir gün gerçekten eline alacağı bebeği arasındaki zamanı, öncesini ve sonrasını doldurma çabasıdır. Kadın dünyayı güzelleştirmek demektir benim için. Kim masa örtüsünü en çiçeklisinden seçer, kim üzerine iki çiçek koymayı ihmal etmez, kim perdelerim diye deret yanar, kim kocasına yemek, çocuklarına üst baş diye didinir ki .Ne zaman bir köy evi görsem mesela bakarım ince inde mutlaka bir ayrıntı vardır. Bir özen,bir bakım, bir düzenleme. En olmayacak yerleri yaşanılacak evlere dönüştüren kadınlar değil midir? Sinema perdesinde bizi ağlatan da güldürende, unutamadığımız o bakışlarda genellikle kadınlar değil midir? Kadın olmak doğaya uyum sağlamak demek benim için. Yaşadığı sürece aykırı olmak için değil uyum sağlamak için var olmuş ve varolmaya devam edecektir, tüm güzelliği ile...
__________________
HALEN?N HARES?