- Katılım
- 10 May 2006
- Mesajlar
- 246
- Tepki Skoru
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
İncitmeyecek kadar uzak, üşümeyecek kadar da yakın olabilmek...
Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş, büyük
kayıplar vermişler.
Ama en çok kayıp veren kirpilermiş. Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın
kürkleri yok,
kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var. Bu durumdan en az zararla
kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış, çözüm
aramaya başlamış. Tartışa tartışa,nihayet gece olunca tüm kirpilerin bir
araya toplanmasına, birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmelerine karar
verilmiş. Böylece kirpiler birbirlerinin vücut
sıcaklığından yararlanacak,aralarındaki hava tedavülünü önleyerek donmaktan
kurtulacaklarmış. İlk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını görmüşler. Ama
başka bir problem çıkmış ortaya. Üşüyen kirpiler
birbirlerine fazla yaklaştıklarından yaralanmalar gerçekleşmiş. Daha sonraki
gece yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak
durmuşlar ama bu seferde; donmalar
meydana gelmiş. Ne var ki, her gece kah uzaklaşa kah yakınlaşa, deneye yanıla
birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar
yakın, ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler.
KISACA ;
Bizim de uzun dikenlerimiz var. Bunlar hayata karşı filtrelerimiz. Bazen
faydalı, bazen de zararlı.
Çoğu zaman, kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza. Filtrelerimizden elemeden
kimseleri sokmuyoruz
özel dünyamıza.
Ne var ki, sıcaklık ancak yakınlaşmakla mümkün.
Birbirini incitmeyecek kadar uzak, hayatın soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar
da yakın olmayı öğrenmeliyiz.
Aynen kirpiler gibi...
(alıntı)
Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş, büyük
kayıplar vermişler.
Ama en çok kayıp veren kirpilermiş. Çünkü onların pek çok hayvan gibi kalın
kürkleri yok,
kendilerini sıcak tutması zor olan dikenleri var. Bu durumdan en az zararla
kurtulmak için kirpiler meclisi toplanmış, çözüm
aramaya başlamış. Tartışa tartışa,nihayet gece olunca tüm kirpilerin bir
araya toplanmasına, birbirlerine yakın durarak geceyi geçirmelerine karar
verilmiş. Böylece kirpiler birbirlerinin vücut
sıcaklığından yararlanacak,aralarındaki hava tedavülünü önleyerek donmaktan
kurtulacaklarmış. İlk geceki deneyimlerinde bunun işe yaradığını görmüşler. Ama
başka bir problem çıkmış ortaya. Üşüyen kirpiler
birbirlerine fazla yaklaştıklarından yaralanmalar gerçekleşmiş. Daha sonraki
gece yaralanma korkusundan birbirlerinden uzak
durmuşlar ama bu seferde; donmalar
meydana gelmiş. Ne var ki, her gece kah uzaklaşa kah yakınlaşa, deneye yanıla
birbirlerinin vücut sıcaklığından yararlanacak kadar
yakın, ancak birbirlerini incitmeyecek kadar uzak durmayı öğrenmişler.
KISACA ;
Bizim de uzun dikenlerimiz var. Bunlar hayata karşı filtrelerimiz. Bazen
faydalı, bazen de zararlı.
Çoğu zaman, kimseleri yaklaştırmıyoruz yanımıza. Filtrelerimizden elemeden
kimseleri sokmuyoruz
özel dünyamıza.
Ne var ki, sıcaklık ancak yakınlaşmakla mümkün.
Birbirini incitmeyecek kadar uzak, hayatın soğuk zamanlarında üşümeyecek kadar
da yakın olmayı öğrenmeliyiz.
Aynen kirpiler gibi...
(alıntı)