En vefalı, en hayırsız, en zor bulunan,
en yanı başımızda, en acıtan, en sevdiğimiz
ve hep özlenen, hep aranılan.
"Dost"
Bazen gün ağardığında gökyüzündeki güneşi
alıp dudaklarınıza dokundurtan,bazen de
karanlıklar basıncaya kadar söylenemeyen,
esirgenen ya da unutulan.
"Günaydın"
Bazen yanı başındayken, hep seninle olacakmış
kadar aşinalaşıp umarsızlaştığın, bazen de
kıymetini, önemini, sevgisini ve şefkatini
artık ağlayarak özlemiyle paylaştığın.
"Anne"
Bazen hiddetinden korktuğun, gücünü
devleştirdiğin, her türlü sorumluluğu
yükleyip de elinle ittiğin, bazen de arkadaş
olup, gezdiğin, örnek aldığın, yüreğindeki
sınırları sonsuza kadar açtığın, taptığın.
"Baba"
Bazen "eninde sonunda sen benim olacaksın,
ben de senin" diyeceğin kadar keskin ve kesin,
bazen de aradığın sonsuzluğa kavuşturacak
kadar hem uzak hem de yakın ama senin.
"Ölüm "
Bazen çok bilinmeyenli bir denklem içinde s
ürüklenip kaybolup gittiğin,bazen de basitliği
karşısında afallayıp, alaya alıp, küçümsediğin,
"eş" geçtiğin.
"Hayat"
Bazen torpil de yapsan nafile, süresi başından
kısaltılmış bir imtihan, bazen de bir bedende
dokuz kez formatlanmış bir yaşam.
"Ömür"
Bazen saçlarına ak düşene kadar arayıp da
bulamadığın en güzel hayal, en büyük armağan,
en büyük düş, bazen de bolca bulup insafsızca
harcadığın, laçkalaşmış, anlamı kaybolmuş,
bir yok oluş bir düşüş.
"Aşk"
Karnın her zaman tokken, sırtın pekken, gönlün
hoşken dahi en büyük açlığın, fazla bulunca
değerini bilemeyip, şımardığın, gıdım gıdım
öldürüp de yok ettiğin, saçtığın.
"Sevgi"
Bazen bir
kerecik işitebilmek için hem kaçtığın hem
kovaladığın, bazen de olur olmaz yerde
söyleyip abartarak batırdığın, battığın.
"Saygı"
Bazen değil her zaman bütün kişiliklerin
boy aynası. Yansıdığın. Yansıttığın...
"Evet"
Bazen acımasızca dudaklarından çıkmasına izin
verdiğin insafsızlığın,bazen de söyleyip hem
ezdirdiğin hem de altta kaldığın.
"Hayır"
Bazen tadabilmek için tadını beyazlara siyahlara
çiçeklere ve umutlara dolandığın, dolandırdığın,
bazen de kurtarabilmek için özgürlüğü, tek parça
kalabilmek adına savaştığın.
"Evlilik"
Bazen gün içersinde cömertçe sunabilecek kadar
gönüllere ılık bir meltem, tatlı bir su olup
aktığın, bazen de bir kerecik duyabilmek ve
söyleyebilmek için seni kavuran yalnızlığa
hüzünlerle daldığın.
"Merhaba"
Bazen seni sevdiğin her şeyden ayıracak korkusu
ile duymamak için kulaklarını eze eze tıkadığın,
bazen de sabah'ları karşılamak için, gece'lere
söyleyip, yıldızlarla allayıp pulladığın.
"Allahaısmarladık"
Biriktiği gözlenemeyen iki şey vardır:
Biri sevgi, diğeri emek.
en yanı başımızda, en acıtan, en sevdiğimiz
ve hep özlenen, hep aranılan.
"Dost"
Bazen gün ağardığında gökyüzündeki güneşi
alıp dudaklarınıza dokundurtan,bazen de
karanlıklar basıncaya kadar söylenemeyen,
esirgenen ya da unutulan.
"Günaydın"
Bazen yanı başındayken, hep seninle olacakmış
kadar aşinalaşıp umarsızlaştığın, bazen de
kıymetini, önemini, sevgisini ve şefkatini
artık ağlayarak özlemiyle paylaştığın.
"Anne"
Bazen hiddetinden korktuğun, gücünü
devleştirdiğin, her türlü sorumluluğu
yükleyip de elinle ittiğin, bazen de arkadaş
olup, gezdiğin, örnek aldığın, yüreğindeki
sınırları sonsuza kadar açtığın, taptığın.
"Baba"
Bazen "eninde sonunda sen benim olacaksın,
ben de senin" diyeceğin kadar keskin ve kesin,
bazen de aradığın sonsuzluğa kavuşturacak
kadar hem uzak hem de yakın ama senin.
"Ölüm "
Bazen çok bilinmeyenli bir denklem içinde s
ürüklenip kaybolup gittiğin,bazen de basitliği
karşısında afallayıp, alaya alıp, küçümsediğin,
"eş" geçtiğin.
"Hayat"
Bazen torpil de yapsan nafile, süresi başından
kısaltılmış bir imtihan, bazen de bir bedende
dokuz kez formatlanmış bir yaşam.
"Ömür"
Bazen saçlarına ak düşene kadar arayıp da
bulamadığın en güzel hayal, en büyük armağan,
en büyük düş, bazen de bolca bulup insafsızca
harcadığın, laçkalaşmış, anlamı kaybolmuş,
bir yok oluş bir düşüş.
"Aşk"
Karnın her zaman tokken, sırtın pekken, gönlün
hoşken dahi en büyük açlığın, fazla bulunca
değerini bilemeyip, şımardığın, gıdım gıdım
öldürüp de yok ettiğin, saçtığın.
"Sevgi"
Bazen bir
kerecik işitebilmek için hem kaçtığın hem
kovaladığın, bazen de olur olmaz yerde
söyleyip abartarak batırdığın, battığın.
"Saygı"
Bazen değil her zaman bütün kişiliklerin
boy aynası. Yansıdığın. Yansıttığın...
"Evet"
Bazen acımasızca dudaklarından çıkmasına izin
verdiğin insafsızlığın,bazen de söyleyip hem
ezdirdiğin hem de altta kaldığın.
"Hayır"
Bazen tadabilmek için tadını beyazlara siyahlara
çiçeklere ve umutlara dolandığın, dolandırdığın,
bazen de kurtarabilmek için özgürlüğü, tek parça
kalabilmek adına savaştığın.
"Evlilik"
Bazen gün içersinde cömertçe sunabilecek kadar
gönüllere ılık bir meltem, tatlı bir su olup
aktığın, bazen de bir kerecik duyabilmek ve
söyleyebilmek için seni kavuran yalnızlığa
hüzünlerle daldığın.
"Merhaba"
Bazen seni sevdiğin her şeyden ayıracak korkusu
ile duymamak için kulaklarını eze eze tıkadığın,
bazen de sabah'ları karşılamak için, gece'lere
söyleyip, yıldızlarla allayıp pulladığın.
"Allahaısmarladık"
Biriktiği gözlenemeyen iki şey vardır:
Biri sevgi, diğeri emek.