Hayat bu günde geçti deyip çetele tutmak değildir. Seni kaç kişinin aradığı yada mesaj gönderdiğide değildir, kiminle çıkıyor olduğun çıkacağın veya kiminle çıktığın demek de değildir. Kimi öptüğün, hangi sporu yaptığın veya kimlerin seni sevdiği de değildir. Hayat ayakkabıların kullandığın makyaj malzemeleri saçının şekli rengi, derinin rengi, nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğinde değildir. Aslında hayat notlar, giysiler, para, girmeyi başardığın yada başaramadığın okullarda değildir. Hayat çok arkadaş sahibi olmak yada yalnız olmak, kabul görmek yada görmemek değildir. Hayat yediğin içtiğin yatıp kalktığın monotonlaşmış her sabah elini yüzünü yıkayıp dolmuşa bindiğin günlerde değildir
Kısaca hayat bunlar değildir.
Hayat kimi sevdiğin ve incittiğindir. Kendin için neler hissettiğindir. Güven, mutluluk ve şevkattir. Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır, yani erdemlerindir.
Hayat kıskançlığı yenmek, önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir. Neler söylediğin ve neler demek istediğindir, aynı zamanda yapmak istediklerindir yani ideallerindir.
İnsanların sahip oldukları değil kendilerini olduğu gibi görmektir. Herşeyden önemlisi, hayatını başkalarının hayatını önemli yönde etkilemek için kullanmayı seçmektir.
Nekadar yaşadığın değildir ozamana ne kadar çok şey sığdırdığındır. Kendin için yaptılarının yanında yoplumuna kendine ne anlam yüklediğin yaptıkların yapacaklarındır. İşte hayat bu seçimlerden ibarettir.
Artık ne yaşadığımızı nasıl yaşadığımızı nerden gelip nereye gittiğimizi unuttuysak, yiyip içik kalkıp yüzümüzü yıkayıp monotanlaşıp bu hale geldiysek neden hayatı suçluyoruz, yani “Ne kadar sıkıcı bir hayat!” diyoruz ki? Biz buhale getiriyorsak hayatın suçu nedir? Hayat dediğin iki gözü kulağı eli ayağı olan canlı birşey değilki. Biz yaşamın yörüngesini şaşırmışız, iyiyi kötüyü ayırt edemez hale gelmişiz, ne sevmesini biliyoruz nede sevilmesini ama yörüngesini şaşırmış. Bu kısacık yaşamda unutulmamalıdır ki ne kadar çok yaşadığımız değil, o zamana ne kadar çok şey sığdırıp, yoğun, dolu dolu yaşadığımız önemlidir. Uyanın dışarda bir yaşam devam ediyor. Hayat sizi durduk yere mutlu etmek zorunda değildir. Siz mutluluğu keşfedin hemen yanı başınızda, yaşamın sihrini keşfedin
Endercan Kayıhan