Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

Fiziksel Gelişim

Katılım
2 Kas 2012
Mesajlar
18
Tepki Skoru
0
Puanları
0
FİZİKSEL GELİŞİM

Fiziksel gelişim, bedeni oluşturan tüm organların gelişmesi, boyun uzaması,
kilonun artışı, kemiklerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi, kas, beyin ve
tüm sistemler(sinir, sindirim, dolaşım, solunum, boşaltım gibi) ve duyu
organlarının gelişimidir.
Gelişim yaşam boyu sürer; ancak çocukluk döneminde diğer tüm dönemlere
oranla açıkça daha fazla görülebilir. Fiziksel gelişim çocuğun beden yapısındaki
niceliksel değişme ve artışları içerir. Gelişimin iki şekli vardır;

Nicel/ Sayısal: Ağırlık, boy sözcük sayısındaki artış gibi rakamsal olarak ifade
edilen artışı belirler.

Niteliksel: Yapıda ve çeşitlilikteki gelişimi belirtir. Örneğin; çocuğun kaslarının
çalışma şeklinde olduğu gibi…
Fiziksel gelişimin, insan hayatınının neredeyse tamamını etkilediği bilinmektedir.
Özellikle insan gelişiminin en hızlı olduğu dönemler olarak bilinen bebeklik ve ergenlik
döneminde kişide, gözle görülebilir nitelikte değişiklikler meydana gelir. Gelişimin hızlı
olduğu bu dönemleri bireyin sağlıklı geçirişi, sonraki yaşamının sağlam temellerini
oluşturur.
Çocukların gelişimle ilgili fiziksel değişimleri anne babalar ve eğitimciler tarafından
takip edilmeli, gözlenen aksaklık durumlarında ise uzmana başvurulmalıdır. Bedensel
gelişim açısından ilk bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha ağır ve daha uzun
boyluyken buluğ çağına kadar her iki cinste de gelişim hızı, aynı oranda seyreder. Ancak kız
çocukları daha erken buluğa ererler ve yaşıtları olan erkeklerden daha gelişmiş duruma
gelirler. Buluğ çağının sonundaysa erkekler bu farkı kapatırlar.
Fiziksel gelişim baştan ayağa ve merkezden dışa doğru ilkesine uygun olan bir
süreçtir. Bu gelişim süreci bireyin psiko-motor, duygusal, toplumsal ve zihinsel yaşamınıda
etkiler. Böylece bireyin kişilik gelişiminin de temeli oluşur. Bu nedenle bireyin yaşamında
fiziksel gelişimin katkısı büyüktür.

0-12 Yaş Çocuklarında Fiziksel Gelişim Özellikleri
Fiziksel gelişimle ilgili olarak dünya üzerindeki pek çok toplumda vücut ölçümlerinin
her yeni kuşakta, bir öncekine nazaran farklılaştığı savunulmaktadır.Buna göre bebekler
bundan 50-60 yıl öncesine kıyasla daha iri olarak dünyaya gelmekteler. Çocuklar anne ve
babalarının kendi yaşlarındaki halinden daha ağır ve daha uzun boyludurlar. Örneğin; 8
yaşındaki bir çocuk anne ve babasının 8 yaşındaki halinden daha ağır ve daha uzun boyludur.
Bu sonuç hemen hemen tüm dünya ülkelerindeki çocuklarla ilgili yapılan araştırmalar
sonucunda bulunan bulgulardır.
Kuşaklar arasındaki bu farklılığın nedeninin sağlık koşullarının, geçtiğimiz yüzyıllara
oranla çok fazla düzelmiş olması çocukların beslenme şekli, hastalıklardan daha iyi
korunmaları, hijyen koşullarının daha iyi olması, daha iyi tıbbi yardım almaları ve daha iyi
eğitimli anne babalar tarafından büyütülmeleri nedeniyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Boy ve Kilo
Büyüme: Organizmadaki hücre sayısının ve hücrelerin büyüklüğünün
artmasıyla ilgilidir. Yeni doğan bebeğin boyu, 48-52 cm, kilosu ise 2500-
3.500gr arasındadır. Bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha
uzun ve daha kiloludur. İlk yıllarda büyüme oldukça hızlı olup gözle
görülebilir niteliktedir.
Bebeklik dönemindeki sağlıklı gelişiminin kanıtı bebeğin düzenli olarak kilo
almasıdır. Bebek beşinci ayda doğum ağırlığının iki katına, birinci yılda üç katına, ikinci
yılda ortalama olarak dört katına ulaşır. Bebeğin bir yıl içersinde boyu ortalama 75cm’ye,
kilosu ise 10kg’a ulaşır. Bebek ilk 6 ay boyunca ayda 8cm,ikinci 6 ay boyunca ayda 4cm
uzar.1-2 yaş arasında boy uzunluğu 10-12cm artış gösterir.2-4 yaşları arasında yılda yaklaşık
7cm uzar.4 yaşla ergenliğin başladığı 10-12 yaş arasında yılda 5-6cm uzar.1. yaşın sonunda
doğum uzunluğunun % 50 si kadar, 2. yaşın sonunda ise %75 i kadar daha uzamaktadırlar.4
yaşında ise doğum boyunun yaklaşık 2 katı kadar olur.
Bebeğin normal gelişimi için anne sütünün yararı tartışılmaz bir gerçektir.
Hem kız hem de erkek çocuklarında boy büyümesi ve ağırlık artması doğumdan
sonraki ilk birkaç yıl içersinde ve ergenlik döneminde hızlıyken, ilk çocukluk ve erinlik
öncesinde oldukça yavaştır.

Kaslar
Kaslar vücudun hareket sisteminin aktif elemanları olup kemiklerin üzerini örten
bölümünü oluşturur. Vücut hareketlerini kaslar sayesinde yapar. Çocuğun doğumda
kaslarının ağırlığı beden ağırlığına göre 1/5 ile 1/4 arasındadır, ergenlikte bu oran 1/3 iken
yetişkinlikte ise 2/5 si kadardır.
Kasların vücuttaki gelişimi belli bir sıra izler, önce büyük kaslar sonrada küçük kaslar
gelişir. Doğumdan sonraki ilk aylarda göz kasları aktif haldedir, dört yedi aylar arasında başı
ve bedeninin üst kısmını destekleyen kaslarla, el ve kol hareketini sağlayan kasların kontrolü
sağlanır.
Erken çocukluk dönemindeyse daha çok, kaba motor hareketler ince motor
hareketlerden daha önce kendini gösterir. Örneğin çocuklar bu dönemde rahatlıkla koşup
zıplayabilirken, düğme ilikleme ve makas kullanma gibi becerileri yapmada zorlanırlar.

Kas Tipleri
Kaslar istemli ve istemsiz kaslar olmak üzere ikiye ayrılır:
İstemli kaslar: İstenilen zamanda istenilen hareketleri sağlayan kaslara denir.
Örneğin; Kol, boyun, baş, bacak, parmak, göz kapağı kasları bu gruba girer.
İstemsiz kaslar: Bu kasların özelliği kişiye bağlı olmadan çalışmalarıdır. Örneğin:
Mide, kalp, karaciğer, dalak, bağırsaklar….vb iç organlarımız istemsiz çalışan kaslara girer.
Kasların Vücuttaki Görevleri
· İskelet sisteminin hareketini sağlarlar
· Vücudun enerji deposudur
· Dilin hareketini sağlar ve konuşmaya yardım eder
· Organların çalışmasını etkiler
· Kalbin çalışmasında ve kan dolaşımında etkin rolleri vardır
· Solunum sisteminin çalışmasına yardımcı olurlar
Kemikler ve Dişler
Büyüme süreci içerisinde bedenin oranları sürekli bir değişim gösterir. Yeni doğan
bebeğin kemikleri Kıkırdaktır, zamanla bu kıkırdak doku kalsiyum, fosfat ve diğer minerallerlin etkisiyle
kemikleşmeye başlar. Yeni doğan bebekte toplam 270 kemik vardır. İlk yıllardaki kemik
gelişimi hızlıyken ilk çocuklukta bu hız düşer; ancak ergenlik döneminde kemik gelişiminin
tekrar hızlandığı görülür
Yeni doğan bebeğin başı vücuduna oranla daha büyüktür. Normal bir yetişkinde baş
beden büyüklüğünün 1/8 i kadardır, yeni doğanda ise bu oran 1/4 kadardır.
Yeni doğanın baş çevresi yaklaşık olarak 35cm dir. 3. ayda 40.5cm, 6 ayda 43cm, 1
yaşında 46cm’dir. Başın büyümesi, beyin büyümesini yansıttığı için tüm çocuklarda dikkatle
izlenmelidir.
Göğüs çevresi yenidoğanda baş çevresiyle birbirine çok yakın olup neredeyse eşittir. 1
yaşından sonra göğüs çevresi baş çevresini geçer. Doğumda göğüs çevresi 33 cm’dir.1
yaşında 47 cm, 5 yaşında 55 cm’dir.
Verilen tüm ölçümlerin yaklaşık değerler olduğu ve bireysel farklılıklara göre bu
oranlardaki değişikliklerin normal olduğu unutulmamalıdır; ancak bulunan sonuçlar büyük
farklılık taşıyorsa, en yakın zamanda çocuğun bir uzmana götürülmesi gerekir.
Yeni doğan bebeğin kafatası arasında altı tane boşluk vardır,bu boşluklara
bıngıldak(fontonel) adı verilir. Bunların beş tanesi doğumun ilk günlerinde kapanırken
tepedeki bıngıldak on iki-on sekiz ayaları arasında kapanır. Kemik hastalığı olanlarda
bıngıldaklar geç kapanırken, beyin gelişiminde problem olmayan çocuklarda daha erken kapanmaktadır.

Sindirim Sistemi
Bebeğin sindirim sistemi, anne sütü ve onun bileşimine yakın gıdaları sindirebilecek
niteliktedir. Beklerin midesi küçük olduğundan, beslenme sırasında mide kapasitesi oranında
besin alımına dikkat edilmelidir, Bebeğin çabuk acıkacağı gözönünde bulundurularak az ve
sık sık beslenmesi gerekir. Ancak yaşla birlikte mide kapasitesi de büyüdüğünden alınması
gereken besin miktarı da bu oranda artar.
Diş sağlığını korumak ve olası olumsuzlukları gidermek amacıyla özellikle alınması
gereken vitamin ve kalsiyum ihtiyacının karşılanmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde diş
sağlığı bozulacak ve istenmeyen durumlar ortaya çıkacaktır. Midede sindirime yardımcı olan salgıların miktarı ve özellikleri çocuk büyüdükçe
değişkenlik gösterdiğinden bebek farklı gıdaları zamanla daha kolay sindirebilir.
Ergenlik döneminde midenin büyüklüğü ve kapasitesi arttığından bu dönemde yemek yeme fazlaşır.

Solunum Sistemi
Hücrelerin fonksiyonlarını yerlerine getirmeleri için enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu
enerji besin öğelerinin ve oksijenin kullanılmasıyla sağlanır. Oksijenin hücre düzeyinde
kullanılmasına iç solunum, oksijenin dış ortamdan alınmasına ise dış solunum denir.
Bebeklerin solunum sistemleri yetişkinlerinkinden farklıdır. Bebeklerin solunum
yolları daha dar ve kısadır bu nedenle daha fazla nefes alıp verirler. Yeni doğmuş bebeğin
dakikadaki solunum sayısı 40-60, üç aylık bebeğin 35-40,bir yaşındaki bebeğin ise 30-35 dir.
Bu dönemdeki solunum hızlı ve yüzeyseldir. Bebeklerin hızlı solunumuna neden olan yatay
durumdaki kaburga kemikleridir. Bu nedenle bebek solunumu daha çok karın kasları yardımı
ile yapar.
İlerleyen yaşlarda çocuğun solunumu, gelişimiyle birlikte ilerler ve yetişkin
solunumuna yaklaşır. Dört yaşından sonra çocuk kendini daha çok, hareketin fazla olduğu
etkinlikler içersinde bulur. Bu tür etkinlikler sayesinde çocuk doğru nefes alıp vermeyi
öğrenir.

Kalp ve Kan Dolaşımı
Kalp herkesin kendi yumruğu büyüklüğünde olan bir organdır. İnsan vücudunda
bulunan en güçlü kas kalp kasıdır. Dakikada ortalama 70 kez kasılır. Kalbin bir günde
pompaladığı kan yaklaşık 20 tonun üzerindedir. Yeni doğan bebeğin kalbi ortalama 120-140
arasında artar, bu hız sonraki yaşlarda düşer ve yetişkin seviyesine gelir. Normal bir
yetişkinin kalbi dakikada 60-70 arasında atar.
Yeni doğan bir bebeğin kanında bebeği mikroplara karşı koruyan antikorlar bulunur,
bu antikorlar bebeğe plesanta aracılığı ile geçer. Bebek doğduktan ilk iki üç ayda kızamık,
kızıl, kabakulak ve çocuk felci gibi bulaşıcı çocuk hastalıklarından bu antikorlar yoluyla
korunur; ancak bu antikorlar üçüncü aydan sonra etkisini yitirdiğinden gerekli olan aşıların
zamanında yapılması gerekir.

Boşaltım Sistemi
Vücutta oluşan artık maddeler, hücreler tarafından doğrudan kana gönderilir.Kan bu
maddeleri alarak vücudun boşaltım kanallarına iletir.Su ve karbondioksit fazlası
solunumla,su ve tuzlarsa terleme yoluyla vücuttan dışarı atılır.Üre,ürik asit,su ve tuz
böbrekler tarafından idrarla dışarı atılır.İdrarın % 95’i sudur. İlk yıllarda böbreklerin
çalışması düzensizdir. Bebeğin idrar yapma sayısı beslenme ve çevre koşullarına bağlı olarak
değişkenlik gösterir. Bebeğin aldığı gıda ve sıvı miktarı arttıkça idrar yapma sayısı da o
oranda artar.
Özellikle bebeklerin altının ıslak bırakılmasından kaynaklı olan idrar yolu
enfeksiyonlarının oluşmasına meydan vermemek için gerekli hijyen koşullarının sağlanması
gerekir. Kız çocuklarının alt temizliği yapılırken kirliliğin üretme organlarına yayılması
önlenmelidir.
Bluğ çağına kadar çocukların üreme organları herhangi bir fonksiyon göstermez ancak
ergenlik çağında yetişkin seviyesine kadar ulaşır. Genellikle hareket halinde olan çocuğun
metabolizmasıda düzenli işler. Bu nedenle aktivitenin sadece çocuklukta değil tüm yaş
dönemlerinde uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.

Beyin ve Sinir Sistemi
Beyin, beyincik ve omurilikten oluşur. Merkezi sinir sisteminden 43 çift sinir çıkar,
bunların on iki çifti beyinden çıkar, bunlara kafa çiftleri adı verilir. Bunlar ses duyma,söz
söyleme,tad alma,okuma ve yazma,dengeli yürüme gibi faaliyetlerin gerçekleşmesini
sağlar.Geriye kalan 31 çift sinirse kaslara ve iç organlara gider.Bu sinirler kasların görevini
yapmasını sağlar.
Merkezi sinir sistemi, ilk çocukluk döneminde hızlıyken erinlik döneminden sonra
durur. Çocukluk döneminde beyin ölçüsünde son derece bir yavaşlama söz konusudur.
Beynin doğum öncesi ve doğum sonrasındaki gelişimi hızlıdır. Bu büyüme ve gelişmeye
beynin büyüme hamlesi denir.
İnsan doğumda yaşamı boyunca sahip olabileceği nöron hücrelerinin tümüne sahiptir.
Beyinde hücre kaybı meydana geldiğinde, bu hücrenin yerine yeni hücre oluşmaz.
Yaşamın ilk yıllarında zamanının çoğunu uyuyarak geçiren çocuk, ikinci aydan
itibaren çevreyle yavaş yavaş etkileşime girmeye başlar. Sinir sistemi ve kasların
olgunlaşmasıyla başını üçüncü ayda dik tutar, beşinci ayda dönme hareketlerinin yanında
altıncı aya doğru, oturma eylemini gerçekleştirir. Giderek ayakta durma, yürüme ve koşma
gibi büyük kaslarını kullanma ile ilgili beceriler kazanmaya başlar.

Ergenlik Döneminin Fiziksel ve Fizyolojik Özellikleri
Büyümenin en hızlı olduğu dönemlerden biri de ergenlik dönemidir. Bu dönemde
çocuk biyolojik değişim ve olgunlaşmasını tamamlayarak yetişkin görünümüne girer.
Ergenlik altı ayla bir yıla kadar süren, erinlik dönemini de içine alan beş-altı yıl süren bir
dönemdir
Erinlik dönemi çocukluğun sonu ve ergenliğin başlangıcı arasındaki bir ya da iki yılı
kapsayan dönemdir. Erinlik döneminde, kızlar erkeklere oranla daha uzun ve ağırdırlar,
kızların çoğu bu dönemde yılda 5-10cm büyürlerken erkeklerdeki bu oran genellikle büyüme
on-on altı yaşlarında başlar ve her yıl 8-12cm büyürler. Daha sonra bu büyüme yavaşlayarak
20 yaşına kadar sürer.
Bu dönemde kızlarda ve erkeklerdeki iç salgı bezlerinin çalışma fonksiyonları
değiştiğinden, erkeklerde cinsiyet hormonlarının artması spermlerin artmasına neden olur,
aynı zamanda sakal ve tüylenmeler daha da yoğunlaşır. Dış görünüm de değişerek kemik ve
kaslar hızla gelişmeye başlar. Kızlardaysa ise bu dönem erkeklere oranla, birkaç yıl daha
erken başlar. Cinsiyet hormonlarının artması yumurta hücrelerinin de artmasına neden olur.
Kızlarda belirgin olarak kilo artışı, göğüslerde büyüme ve kalçalarda genişleme görülür.
Ergenlik çağındaki değişiklikler, cinsel salgı bezlerinin kana bol miktarda salgı
bırakmalarıyla başlar. Erkeklerde testesteron, kızlarda östrojen salgıları, beyindeki hipofiz
bezinin uyarılmasıyla bol miktarda üretilir. Kızlarda ergenlik döneminin ilk göstergesi adet
kanamasının başlamasıdır. Erkeklerdeyse açık bir belirti yokken, vücuttaki kıllanmanın,
cinsel organlarda büyüme ve sperm üretiminin başlaması bir gösterge olarak kabul edilebilir.
Cinsel gelişim ve vücuttaki değişiklikler 20 yaşına kadar devam eder; ancak ilk
zamanlardaki kadar hızlı değildir.
Ergenlik dönemi boyunca beden ağırlığı kızlarda 16 kg, erkeklerdeyse 20kg artar. İç
organların hızla büyümesi ve kütlesinin artması, kas dokusunda gelişme ve yağ dokusunda
artma, ergenlikte beden ağırlığında gözlenen belirgin artışın öğelerindendir. Gerek kızlarda,
gerekse erkeklerde vücutta yağ depolanması sonucu ağırlıkta belirgin bir artma gözlenir.
Ergenlik döneminde baş kemikleri dışındaki tüm iskelet sisteminde belirli bir sıra ile
büyümede hızlanma görülür. İlk önce el ve ayakların büyümesi hızlanır, sonra ön kol ve
bacaklar, daha sonra üst kol ve uyluklar uzar. Uzunlamasına büyümeyi, vücudun enine
büyümesindeki hızlanma takip eder. Öncelikle kalçalar ve göğüs, sonra omuzlar genişler ve
en son olarak da baş uzar. Bütün bunlar ergenlikte boy uzamasının nedenleri arasında yer
alır.
Erinlik döneminde kızlar, hem boy, hemde ağırlık bakımından erkeklerden üstündür.
İskelet gelişimi yönünden de kızlar erkeklere göre daha gelişmiştir. Örneğin, 14 yaşındaki
bir kızın iskelet gelişimi,16 yaşındaki bir erkeğin iskelet gelişimine erişmiş durumdadır.19
Ergenlik dönemindeki değişimler bireylerin vücut koordinasyonunu bozduğundan,
eşyalara çarpma, takılma, düşmeler ve sakarlıklar oluşur. Geçici bir süreç olduğundan
üzerinde fazla durulmadan zamanla düzeleceği hatırlanmalıdır.
Bu dönemde yaşanan hızlı değişmeler ergenleri çok fazla etkiler. Zaman zaman ruhsal
inişler ve çıkışlar yaşarlar. Bazen içe kapanıkken, bazen de fazlasıyla dışa dönük olabilirler.
Duygularını olabildiğine yoğun yaşarlar. Bu nedenle, ailenin ve eğitimcilerin ergenlik
dönemindeki bireylerle olan iletişimlerinde dikkatli olmaları gerekir.
Kızlarda
· Göğüslerin büyümesi 8-13 yaş
· Pubik bölgede kıllanma 8-14 yaş
· Koltuk altında kıllanma Pubik kıllanmadan yaklaşık 2 yıl sonra
· Ciltte yağlanma Koltuk altı kıllanmasıyla aynı dönem
· İlk menstruasyon 10-16.5 yaş
Erkeklerde

  • Testislerin büyümesi 10-13.5 yaş
  • Pubik bölgede kıllanma 10-15 yaş
  • Penisin ve prostat bezinin büyümesi 11-14.5 yaş
  • Ses değişmesi Penisin büyümesiyle aynı dönem
  • Yüzde ve koltuk altlarında kıllanma Pubik kıllanmadan yaklaşık 2 yıl
sonra
· Ciltte yağlanma Koltuk altı kıllanmasıyla aynı
dönem
· İlk meninin atılması Penisin büyümeye başlamasından
yaklaşık 1 yıl sonra
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst