- Katılım
- 23 Tem 2006
- Mesajlar
- 290
- Tepki Skoru
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
Down Sendromu
Yaklaşık 800 canlı bebekte 1 görülür. Eskiden tipik yüz görünümü nedeniyle mongolism diye anılan bu hastalık tablosu, bugün bozukluğa yol açan ek 21. kromozom nedeniyle 'trizomi 21' olarak adlandırılmaktadır.
Vakaların çoğunda (yüzde 95) anne ya da babadan gelen fazladan bir kromozom vardır. Çocuktaki kromozom sayısı 46 değil, 47'dir. 21 no'lu kromozomda 3 tane kromozom vardır (normalde biri anne, diğeri babadan gelen 2 kromozom olmalıdır).
Hafif-çok şiddetli arasında değişen zeka geriliği, hastanın yüzündeki belirli özellikler (bazılarında daha belirgindir), aşırı büyük dil ve kıs bir boyun gibi bir dizi belirtinin görüldüğü bir hastalıktır. Kafanın arka kısmı düz, kulaklar küçük (bazen yukarıda kıvrımlı), burun basık ve geniş olabilir. İşitme ve görme fonksiyonları zayıf olabilir. Özellikle kalpte ve mide bağırsak kanalında olmak üzere çeşitli iç organ kusurları mevcut bulunabilir. Down sendromlu çocuklar genelde kısa boyludur, kaslar gevşektir (büyümedeki gecikmenin bir bölümünden sorumlu kusur).
Down sendromu olan çocukların ortalama doğum tartıları normal çocuklara oranla 100–600 gr daha az, boyları 2–3 cm daha kısadır. Boy kısalığı yaşam boyu devam eder. Büyüdükçe kemik olgunlaşmaları geri kalır.
Risk altındakiler:
•Daha önce doğuştan kusurlu çocuğu olan anne-babaların çocukları
•Anne veya babada kromozom kusuru varsa
•Anne yaşı 35 üzerinde bulunanlar (anne yaşı arttıkça risk artar)
35 yaşın üzerindeki annelerden doğan bebeklerin yüzde 2'sinde görülür.
Genç annelerde (35 yaşın altında) down sendromlu bir bebekten sonra yineleme riski yaklaşık yüzde 1'dir. 35 yaşından büyük annelerde ise bu risk yaşla orantılıdır. Beraberinde görülebilen diğer sorunlar şunlardır:
•Yüzde 50'sinde doğuştan kalp kusurları vardır.
•Diyabet
•Erken katarakt
•Epilepsi
•Diş sorunları
•İşitme ve görme fonksiyonlarının zayıf olması
•Mide-bağırsak sorunları
•Tiroit fonksiyon bozukluğu
•Erken yaşlanma
•Artmış Alzheimer hastalığı riski (40 yaş civarında)
•Artmış kanser riski (Lösemi vs)
Tanı: Klinik olarak bu dış görünümü down sendromu tanımına uyan bebeklerde 'sitogenetik incelemeler' yapılamalıdır. Kromozom testi ile tanı kesinleşir.
Doğum öncesi teşhis mümkündür. Doğumdan sonra yapılacak ameliyatlarla eğer varsa kalpteki ve diğer sistemlerdeki aykırılıklar düzeltilebilir. Hafif-orta derecede zekâ geriliği olan Down sendromlu çocuklarda erkenden uygulanan özel eğitim programları, zekâ katsayısını (IQ) yükseltebilir.
Eğitilebilir düzeyde zeka geriliği olan Down sendromlu hastalar geç de olsa konuşabilir, kendilerine bakabilecek düzeyde sosyal gelişme gösterir ve çevreye uyum sağlar. Genelde taklit, resim ve müzik yeteneği olan, mutlu, arkadaş canlısı çocuklardır. Az bir bölümünde duygusal sorunlar vardır. Büyük çoğunluğu basit meslekler öğrenebilir, müzik aletleri çalabilirler.
Yaklaşık 800 canlı bebekte 1 görülür. Eskiden tipik yüz görünümü nedeniyle mongolism diye anılan bu hastalık tablosu, bugün bozukluğa yol açan ek 21. kromozom nedeniyle 'trizomi 21' olarak adlandırılmaktadır.
Vakaların çoğunda (yüzde 95) anne ya da babadan gelen fazladan bir kromozom vardır. Çocuktaki kromozom sayısı 46 değil, 47'dir. 21 no'lu kromozomda 3 tane kromozom vardır (normalde biri anne, diğeri babadan gelen 2 kromozom olmalıdır).
Hafif-çok şiddetli arasında değişen zeka geriliği, hastanın yüzündeki belirli özellikler (bazılarında daha belirgindir), aşırı büyük dil ve kıs bir boyun gibi bir dizi belirtinin görüldüğü bir hastalıktır. Kafanın arka kısmı düz, kulaklar küçük (bazen yukarıda kıvrımlı), burun basık ve geniş olabilir. İşitme ve görme fonksiyonları zayıf olabilir. Özellikle kalpte ve mide bağırsak kanalında olmak üzere çeşitli iç organ kusurları mevcut bulunabilir. Down sendromlu çocuklar genelde kısa boyludur, kaslar gevşektir (büyümedeki gecikmenin bir bölümünden sorumlu kusur).
Down sendromu olan çocukların ortalama doğum tartıları normal çocuklara oranla 100–600 gr daha az, boyları 2–3 cm daha kısadır. Boy kısalığı yaşam boyu devam eder. Büyüdükçe kemik olgunlaşmaları geri kalır.
Risk altındakiler:
•Daha önce doğuştan kusurlu çocuğu olan anne-babaların çocukları
•Anne veya babada kromozom kusuru varsa
•Anne yaşı 35 üzerinde bulunanlar (anne yaşı arttıkça risk artar)
35 yaşın üzerindeki annelerden doğan bebeklerin yüzde 2'sinde görülür.
Genç annelerde (35 yaşın altında) down sendromlu bir bebekten sonra yineleme riski yaklaşık yüzde 1'dir. 35 yaşından büyük annelerde ise bu risk yaşla orantılıdır. Beraberinde görülebilen diğer sorunlar şunlardır:
•Yüzde 50'sinde doğuştan kalp kusurları vardır.
•Diyabet
•Erken katarakt
•Epilepsi
•Diş sorunları
•İşitme ve görme fonksiyonlarının zayıf olması
•Mide-bağırsak sorunları
•Tiroit fonksiyon bozukluğu
•Erken yaşlanma
•Artmış Alzheimer hastalığı riski (40 yaş civarında)
•Artmış kanser riski (Lösemi vs)
Tanı: Klinik olarak bu dış görünümü down sendromu tanımına uyan bebeklerde 'sitogenetik incelemeler' yapılamalıdır. Kromozom testi ile tanı kesinleşir.
Doğum öncesi teşhis mümkündür. Doğumdan sonra yapılacak ameliyatlarla eğer varsa kalpteki ve diğer sistemlerdeki aykırılıklar düzeltilebilir. Hafif-orta derecede zekâ geriliği olan Down sendromlu çocuklarda erkenden uygulanan özel eğitim programları, zekâ katsayısını (IQ) yükseltebilir.
Eğitilebilir düzeyde zeka geriliği olan Down sendromlu hastalar geç de olsa konuşabilir, kendilerine bakabilecek düzeyde sosyal gelişme gösterir ve çevreye uyum sağlar. Genelde taklit, resim ve müzik yeteneği olan, mutlu, arkadaş canlısı çocuklardır. Az bir bölümünde duygusal sorunlar vardır. Büyük çoğunluğu basit meslekler öğrenebilir, müzik aletleri çalabilirler.