- Katılım
- 21 Haz 2012
- Mesajlar
- 11
- Tepki Skoru
- 0
- Puanları
- 0
[h=2]ADANA’da Kadın Eli Derneği’nin down sendromlu gençleri kazanmayı amaçlayan ’Down Kafe Projesi’nde, 20 engelli genç, meslek sahibi oldu.[/h]Down sendromlu 10 genç garsonluk, 10 genç ise takı tasarımı eğitiminin ardından, Down Kafe’de günde 2-3 saat çalışıp 10 lira yevmiye kazanıyor. Engelli gençlerin aileleri ve dernek üyeleri de kafenin mutfağında görev alıp, aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Projenin yürütücüsü Kadın Eli Derneği Başkanı Zeynep Serap Baltacı.
Arkadaşım oldu
15 yaşındaki Tuğçe Tuna, “Babam beni eğitim almam için okula yazdırdı. Eğitim aldığımızda mutlu olmuştum ama çalışmak çok daha güzel. Her gün yeni insanlar tanıyorum. Burada çok arkadaş edindim. Kafede çay, kahve servisi yapıyorum. Kafeyi çok seviyorum. Burada bana maaş da veriyorlar. Maaşlarımla üzerime kıyafet ve sevdiklerime hediye alıyorum” diye konuştu.
Kafenin şef garsonu unvanı verilen 27 yaşındaki Koray Karaoğlu ise şunları söyledi: “Hayat benim için devam ediyor. Hocalarımızı ve burada çalışan ablaları, annem kadar çok seviyorum. Tüm sevdiklerim burada. Çalışmaya başlamadan önce, evden okula, okuldan eve gidiyordum. Buraya yemek yemeye ve kahve içmeye gelen müşteriler, giderken para ödüyorlar. Böylelikle ben de para kazanıyorum. Üstelik gelen müşteriler bize çok iyi davranıyorlar. Bu nedenle onları da çok seviyorum. Kazandığım parayı harcamıyorum, biriktiriyorum. Birikince kamera almak istiyorum.”
Arkadaşım oldu
15 yaşındaki Tuğçe Tuna, “Babam beni eğitim almam için okula yazdırdı. Eğitim aldığımızda mutlu olmuştum ama çalışmak çok daha güzel. Her gün yeni insanlar tanıyorum. Burada çok arkadaş edindim. Kafede çay, kahve servisi yapıyorum. Kafeyi çok seviyorum. Burada bana maaş da veriyorlar. Maaşlarımla üzerime kıyafet ve sevdiklerime hediye alıyorum” diye konuştu.
Kafenin şef garsonu unvanı verilen 27 yaşındaki Koray Karaoğlu ise şunları söyledi: “Hayat benim için devam ediyor. Hocalarımızı ve burada çalışan ablaları, annem kadar çok seviyorum. Tüm sevdiklerim burada. Çalışmaya başlamadan önce, evden okula, okuldan eve gidiyordum. Buraya yemek yemeye ve kahve içmeye gelen müşteriler, giderken para ödüyorlar. Böylelikle ben de para kazanıyorum. Üstelik gelen müşteriler bize çok iyi davranıyorlar. Bu nedenle onları da çok seviyorum. Kazandığım parayı harcamıyorum, biriktiriyorum. Birikince kamera almak istiyorum.”