- Katılım
- 12 Kas 2012
- Mesajlar
- 17
- Tepki Skoru
- 0
- Puanları
- 0
TANIMI VE ÖNEMİ
insanlara özgü olan, iletişimi sağlamada araç olarak kullanılan sesler, sembol ve
sözcükler gibi temel birimleri içine alan sistemdir.Sesler, dilden dile değişebilir. Her dilde,
sembolleri birleştirmek yeni semboller yaratmakiçin kurallar vardır.Dil; duyguları
düşünceleri,tutumları,inançları, değer yargılarını anlatma ve öğrenmede, algılanan ve
yaşananolaylarla ilgili bilgileri, kültür birikimini aktarmada; soru sormak, emirvermek
istektebulanmak gibi işlevlerigerçekleştirmekiçin kullanılanbir araçtır.
Dil gelişimi:
seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve
dilin kurallarınauygun olarak kullanılmasını içeren bir süreçtir. Dil gelişimi, doğumdan
itibaren başlarve yaşam boyu devam eder. Dil ve öğrenme arasında önemli bir ilişki vardır.
Dil, öğrenmeyikolaylaştırır. Öğrenme sürecinde ise çocuğun dili gelişir. Dil gelişiminde,
sesin duyulması dilikullanma deneyimlerinin bulunması gerekir.Çocukların,çevresindeki
bireylerin konuşmalarını taklit ederek dili öğrendikleri ileri sürülür. Çocuğun dil gelişiminde
iletişimkurma, diğerlerinindikkatini çekme, isteklerini duygu ve düşünceleriniiletme
ihtiyacı vardır.
Çocukta dil gelişiminin önemli özelliği ilk dönemlerin evrensel oluşudur. Farklı dilleri
konuşantoplumların çocuklarında dil gelişiminin benzerlik gösterdiği görülmüştür. İlk
yıllardakibu evrensellik 18-32 aydan sonra, sosyal sınıf farklılıklarının etkisiyle yok olur.
Dilin bir başkaözelliği de dil ve kritik yaş ilişkisidir. Dünyadaki bütünçocuklar, kendi
dillerini2-5 yaşları arasında öğrenir.
Dil, arzu ve isteklerimizi ifade etmek için kullanılır.
Dil, heyecan ve duyguları ifade eder.
Dil; olayları,nesnelerin durumunu ifade ederek açıklar.
Dil,kendi materyalini kendi geliştirirkenen önemli aracı konuşmadır.
DİLİ OLUŞTURAN SİSTEMLER
Ses Sistemi:
Konuşmadilinde anlamı ayırt etmeye yarayan en küçük sesbirimleri ses sistemlerini
oluşturur.Çocuklar sesin akışını duymalıdır. Sesin akışını algılayan çocuk, bu sesleri küçük
parçalara bölerek kendi dilini oluşturmaya başlar. Ünlü ve ünsüz sesbirimlerinin farklı
bileşimlerhâlinde kullanılmasıyla sözcükler meydana gelir. Herdilin kendine özgü ses
sistemleri vardır.Çocuklar yaklaşıkolarak 2,5 yaşlarına kadar tüm ünlü ve ünsüzsesleri
çıkarabilir. Tüm seslerin çıkarılması 7-8 yaşlarına kadar sürer.
Sıra Sistemi:
Cümlenin yapısını oluşturan ses gruplarının cümle içinde sıralanmasını ifade eder.
Cümlenin yapısını oluşturan ögelerin anlamlı bir biçimde birleştirilmesi ile ilgili kuralları
kapsar. Çocuğunilk ifadeleri tek sözcükten oluştuğu için çocuk sıra sistemi ile ilgili
kuralları,iki sözcük döneminde kullanır.Çocuklarınses gruplarındakisıraya dikkat etmesi
gerekir. Dikkat edilmediğinde cümlelerin anlamları değişebilir. Örneğin “Ali elma ister.”
cümlesisıra değiştiğinde “elma ister Ali” anlamsız bir biçime dönüşebilir
Anlam Sistemi:
, dili kullanmanın en önemli bölümünü oluşturur. Seslerin, sembolleraracılığı
ile nesne ve olaylarla ilişkisini ifade eder. Sözcükler,belli bir anlamı ifadeetmek için
gereklidir. Çocuk, dili anlamlı olarak kullanmaya başladığında belirli durumlar venesnelerle
kendi düşünceleriarasında anlamlı ilişkiler kurmaya başlar. Çocuk, sözcük ve cümlelerini
belli anlamlar oluşturmak üzere kullanır. Anlamsal gelişim ile bilişsel gelişim düzeyi paralel
ve yakınbir gelişmegösterir. Çocuk, bilişselkavramları kazandıkça,, dilin anlamsal yönü de
zenginleşerek gelişir.
0-12 YAŞ ÇOCUKLARINDA DİLİN KULLANILMASI
Konuşmayı ve diğer insanları anlamayı öğrenmek, çocukların geliştirdiği en karmaşık
yeteneklerindedir. Dili kullanmanın bir amaca yönelik işlevi vardır. Dilin işlevi; insanın
neden konuştuğu ile ilgili öğrenme, isteme gibi amaçlarlailgilidir. Çocuklarınhepsi
konuşmaöncesi sesler çıkarır. Çocukların; duygularını, düşüncelerini, ilgilerini,isteklerini
ifade etmek için iletişime girmeleri gerekir.
İletişimin fonksiyonları şunlardır:
Konuşmayoluyla başkalarının söylediğini anlama
Kendisine ait söz dağarcığını geliştirme
Sözcükleri doğruolarak telaffuz etme
Anlaşılır bir cümle yapısını bilme ve kavramadır.
İletişim için, konuşma sırasında göz kontağı kurma ve sürdürme, konuşmayı başlatma,
sıraile konuşma,bir konu üzerinde konuşmayı sürdürme ve konuşmayı bitirme, zamanı ve
durumu konuya uygun konuşma gibi anlatım becerilerinin öğrenilmiş olması gerekir.
Bebekle iletişimbile bebeğinilk hareketlerinin yorumlanmasıylabaşlar. Hayatın ilk
birkaç ayındabebekler, konuşmanın temeli olan ağlama ve anlamsız sesler çıkararak iletişim
kurarlar. Çocuk; söylenenleri anlamaya, tekkelimelerle kendini ifade etmeye, cümleler
kurarakkonuşmaya, kendini anlatmaya başlar.
KONUŞMA ÖNCESİ DÖNEM:
Konuşmaöncesi dönem; yeni doğandönemi (ağlama),gığıldama, mırıldanma,
mırıldanmanın tekrarı dönemlerinden oluşur.
YENİ DOĞAN DÖNEMİ(AĞLAMA)
0-6 haftalıkbir dönemi kapsar. Yeni doğanın
davranışlarının çoğu istem dışıdır. Konuşmanın gelişimi için arama, emme, yutmarefleksleri
önemlidir. Yemek yeme ile ilgili olan bureflekslerin sürekli tekrarlanması ağlama ve
seslenme sonucunda, bebek konuşma sesi üretimi için gerekli olannefes alma ve ağızyüz
yapılarını kazanır. Konuşma mekanizmasının asıl görevi, nefes alma ve yemekyemedir. İlk
3 haftada çıkarılan sesler farklılaşmamış, amaçsız, anlamsız rastgele çıkarılır. İkinci 3
haftalıkdönemde farklılaşmış sesler ortaya çıkar. Çıkarılan bu sesler, uyarıcı ile ilişkili olup
genellikle açlıkve rahatsızlık ağlamalarıdır. Ağlama, bebeğin ihtiyaç ve isteklerinibelirten
ilk tek iletişimyoludur. 1. ayınsonunda anne, sesin farklılığına göre ağlamanın nedenini
(açlık,kızgınlık, acı) belirleyebilir. Çıkarılan sesler, anlam yönündenincelendiğindeham
sözcüklerin başladığı; bebeğin başkalarının sesine tepki gösterdiği dönem olduğu görülür.
GIĞILDAMA DÖNEMİ:
6 hafta ve 3 ay arasındaki dönemi kapsar. Ağlama ile birlikte
bebekler basit sesler çıkarır. Çıkarılan bu sesler evrenseldir. Bebeğin bu sesleri çıkarmasında
bilinç yoktur. Bebek rahatsızlığını ifade eden seslerin yanı sıra mutluluk ve rahatsızlığını
ifade eden sesler de çıkarır. İki aylık bebeğin, ağız kasları kontrolü gelişimini sürdürürken
bebek ağızhareketlerini başlatıp durdurabilir. 2 ve 3 aylık dönem, gülme ve gığıldama
dönemidir. Çocuk, sesi ses olarak çıkardığını bilir. Çıkardığı seslerden mutlu olur, ses
oyunları oynarve kendiliğindenses üretimi başlar.Rastgele olarak çıkarılan sesler a, u, o
ünlü seslerini uzatır. Daha sonra da bu seslerinsonuna h eklenerek ah, uh, şeklindesesler
üretirken s, k, g gibi yumuşak damak ve gırtlak sesleri çıkarırır.
Ses üretimi hâlâ
refleksiftir. Çıkarılan sesler, anlam yönünden incelendiğinde hoşnutluğu ve hoşnutsuzluğu
belirten seslerdir. Başkalarının çıkardığı seslere tepki verirken annesinin sesine gülümser.
MIRILDANMA DÖNEMİ
, 3-6 aylar arasında görülür. Bebeğin ses mekanizması
üzerindeki kontrolünün arttığı görülür. Dili yuvarlama ve ileriuzatma becerisi görülür.
Memnuniyetini belirten sesler çıkarır. Ayrıca kendi çıkardığı bu sesleri taklit eder. Bu taklit
sesleri, yalnızolduğunda görülür. Bebeğin çıkardığı sesler refleksif olmaktan çıkmış,
tamamen amaçlı hâledönüşmüştür. Ses çıkarma için uyaran kendisidir. Budönemde bebek,
ünlü ve ünsüz seslerin çeşitlerini üreterek bunları tekrar eder.Buna VOKAL JIMNASTİK denir.
MIRILDANMA TEKRARI DÖNEMİ
6-9 aylar arasındagörülür. Bu dönem, ses
oyunlarının tekrarı dönemi olarak da ifade edilir.Bebek, ses üretimi ile işitmeyibirleştirir.
Seçilmiş işitilen sesleri tekrarlar. Mırıldanmanın tekrarının görülmemesi, bu dönemde dil
problemlerinin, işitme kaybı, zihinsel gerilik gibi durumların ortaya çıktığını gösterir.
Bebeğinağız hareketlerinde çeşitlilik görülür. Bebeğin çıkardığı sesler, hece tekrarına
dönüşerek daha çok çevredeki dilin niteliklerinikazanır
KONUŞMA DÖNEMİ
Konuşmadönemi; ses, sözcük, tek sözcük, iki sözcüklü ifadeler, üç ve daha fazla
sözcüklü ifadeler ve gramer kurallarına uygun konuşma dönemlerini kapsar
SES SÖZCÜK DÖNEMİ
, 9-12 aylar arasında görülür. Bu dönem, tekrarlamaya da
çeşitlenmiş mırıldanma dönemi olarak da ifadeedilir. İnsanseslerini bilinçli bir şekildetaklit
eder. Çocuğunsık sık mırıldanarak yetişkin konuşmasına benzeyen dizeler oluşturduğu
görülür. Bu sesler anlamdan yoksun, akıcılık özelliği olan, düz cümle ya da soruyabenzeyen
acele mırıltı şeklindedir. Bu anlaşılmaz konuşmalara, jargon denilmektedir. Mırıldanmalar,
çocuk için sözcük yerini tutar. Dil bilimcilerin,ilk sözcüğünsöylendiğibir yaşcivarını
genellikle dilin başlama noktası olarak kabul ettiği görülür. Bu dönemde çocuk,birkaç jesti
ve sözcüğüanlar. Bu aşamadansonra bebekler, artıkanlamları araştırmaya kendi dillerini
öğrenmeyehazır durumdadır.
TEK SÖZCÜK DÖNEMİ
12-18 aylar arasında görülür. Çocuğun gerçek konuşmaya
geçmesi bu dönemin özelliğidir. Mırıldanma ile gerçek konuşma arasında bir suskunluk
dönemi geçtikten sonra sözcük, sesle oynamanın rastlantısal olarak ortaya çıkar.
Tekrarlanmalar yolu ile uygun olarak kuvvetlenir
İKİ SÖZCÜKLÜ İFADELER DÖNEMİ
18-24 aylar arasında görülür. Bu dönemin başında çocuklar sözcükleri birleştirir. Ama
bunlar iki tek sözcüğün artarda gelmesiyle oluştuğu için iki sözcüklü cümlecik sayılmaz. Bu
dönem, iki sözcüklü cümleciklere geçiş dönemi olarak ifade edilir.Hareketlerle anlatımdan
çok sözcüklerle anlatım başlar. Çocuk, 2 yılın sonuna doğru sözcüklerin birbiriyle olan
ilişkilerini anlayarak onları yan yana getirerek farklı anlamları ifade etmeye başlar
GRAMER KURALLARINA UYGUN KONUŞMA DÖNEMİ
3-6 yaş döneminikapsar. 3-4 yaş çocuğunun kelime hazinesi gelişir. Yeni sözcükler
öğrenirken,bildiği sözcükleri daha esnek kullanır. Ana dilinin temel yapılarını öğrenir.
Kendini rahatça ifade eder. Dil kullanımı çok yönlü olup duygularını, düşüncelerini
ilişkilerinianlatır. Fısıldamayı öğrenir. Hayali oyunda dil kullanır. Çocuk, kendine dönük
açıklamalaryaparak benmerkezci konuşmasergiler. Söz diziminde özne, nesne ve yüklem
arasındakifonksiyonel ilişkilerianlar. Çekim kurallarının görülmeye başladığı dönemdir.
Çocuk geçmiş,şimdiki ve geniş zaman eklerini kullanır. Çocuk önce “Kedi içer.” derken
şimdi “Kedi içiyor.” şeklinde kullanır. “ Nerede, ne zaman?” 3 yaş civarında olan çocuklar
ne, kim? sorularını genişletirler. Yetişkinlerin kullandığı soru formlarındaki cümleleri, 4
yaşlarında üretmeye başlarlar.
4-5 yaştaçocuk dili kolay ve doğrukullanılır. Anne ve babasının ses perdesini taklit
eder. Dili kullanmada kız çocukları, erkek çocuklarına göre daha iyidir. Benmerkezci
konuşmasürdüğü görülür. Sözcük sayısı artmaya devam eder. Kelimehazineleri 1000
kadardır.Önceki döneme göre daha karmaşıkcümle yapısı kullanmaya başlarlar. Çoğul
kullanımı doğru yapılır
DİL GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Dil yeteneği zihin yeteneği
arasındadoğru bir orantı vardır. 2 yaşına kadar
çocuğunçıkardığı seslerle zekânın ilişkisinin olmamasına karşın, 2 yaşından sonra dil
gelişimiylezekâ arasındasıkı bir ilişki olduğu görüşü ağır basmaktadır. Erken konuşan
çocuklarınzekâ düzeylerinin genellikle normal ya da normalin üstünde olduğu ve dilin
zekâya bağlı olarak geliştiği görüşü kabul edilmektedir. Dilin kazanılması, çocuğun bilişsel
gelişiminedayanmakta olup zihinsel uyum süreçlerinin her biri algılama, kavram geliştirme
ve dilin kazanılmasıyla yakından ilişkilidir.
İşitme algısının
normal olması,sağlıklı dil gelişimi açısından önemlidir. Duyma
kusuru olan bebeklerin 6-9 aylar arasında yapılan ses oyunları döneminde normallerden
ayrıldığı, bebeğin dil gelişiminin aksadığı belirtilmiştir
Şiddetli ve uzun hastalıklar
çocuğundili kullanmasını, konuşmasını 1-2 yıl
geciktirebilir. Çocuğun hastalık nedeniyle başkalarıyla iletişimi ve haberleşmesi
kısıtlandığında ve konuşmaya daha az yüreklendirildiğinde konuşmasını geciktirir.
Olgunlaşma ve öğrenme ile ilgili öğeler
çocuğun dil gelişiminde önemlidir.
Çocuğun,dili akıcı kullanabilmesi için öğrenme sürecinden geçmesi gerekir.Çocuğun dil
öğreniminin önemli kısmı kendi girişimi ile olur. Çocuk dili, örnek aldığı modeli taklit
Ses bozuklukları
Eklemleme (söyleyiş) bozuklukları
Ritim bozuklukları (kekemelik)
Gecikmiş dil ve afazi (söz yitimi)
SES BOZUKLUKLARI
Sesin şiddet,perde, ton, esneklik, yaş,cinsiyet ve duruma göre sürekli olarak
beklenenden farklılık göstermesi ve iletişimi etkileyecek farklılıkların bulunması ses
bozuklukları olarak tanımlanır.
EKLEME SÖYLEYİŞ BOZUKLUKLARI
Ana dilinin seslerini (bağımsız ya da birleşik seslerini) doğru ya da anlaşılır biçimde
çıkaramıyor, birbirine gereği gibi ulanmasında ya da bu seslerin çıkarılması ya da
ulanmasındayaşıtlarından çok fazla ayrılık gösteriyorsa bu olay eklemleme(söyleyiş,
artikülasyon) bozukluğu olarak tanımlanır. Eklemleme (söyleyiş, artikülasyon) bozukluğu,
dört grupta toplanarak açıklanabilir:
SESİN DÜŞÜRÜLMESİ
SESİN DEĞİŞTİRİLMESİ
SES EKLEME
SES BOZULMASI
GECİKMİŞ SES VE AFAZİ BOZUKLUKLARI
GEÇİKMİŞ DİL
çocuğunbeklenen zamanda dilini geliştirememesiyaşıtlarına göre
anlama ve anlatmada güçlük yaşaması olarak tanımlanır. Bu tanımlamada çocuğun yaşı ile
dil gelişimiarasında bir paralellik dikkate alınır. Bu çocukların kelime dağarcığı sınırlıdır.
Dillerinde anlatım noksanlığı, gramer ve söz dizimi yanlışları vardır. Bu çocukların arzu ve
duygularını jest, mimik ve hareketlerleanlatmaya çalıştıkları, çevrelerindeki konuşmalara
pek ilgi göstermedikleri, durmadan anlamsız sesler çıkardıkları, yalnız kalmaktan
hoşlandıkları görülmüştür.
AFAZİ(SÖZ YİTİMİ) BOZUKLUKLARI
bireyin dile ait sembolleri kullanmasını ve
birbirinden farklı durumlara uygun biçimde davranmasını engelleyen bir yoksunluk
durumudur. Bu durum, sembolleştirme sürecinde ortaya çıkar. Bu nedenle afazi, sembol
davranışların yokluğu ya da bozulması olarak ifade edilir.
VYGOTSK'E GÖRE DİL GELİŞİMİ DÖNEMLERİ
Lev Vygotsky, erken çocukluk dönemi çalışmalarında öğrenmenin sosyokültürel
yönlerine değinerekkatkısağlayan Rus psikoloğudur. Çalışmaları; kültürün ve toplumun,
çocuklarınneyi, nasıl öğrendiğini etkilediği görüşüdür. Vygotsky göre eğitimciler,
çocuklarınöğrenmeleri için eğitsel kararlar alırken çocukların sosyal ve kültürel geçmişlerini
düşünmelerigerekir. Vygotsky göre çocuklar, diğerleriile etkileşimyoluyla öğrenirler.
Çocuklarınöğrenmelerinde çevrelerindeki kişilerin etkileri çoktur. Kültürelbir araç olan dil,
çocuğunfiziksel ve sosyal çevresini yansıtır. Dilin kullanımı, bilişsel gelişim açısından da
önemlidir. Çocuklar, düşüncelerini anlatmaya başladıklarında daha üst düzeyde düşünme
biçimi geliştirmeye başlar
DİL GELİŞİMİNİN DİĞER GELİŞİM ALANLARIYLA İLİŞKİSİ
Çocuğun,çevresini tanıyıp araştırma yapabilmesi için bilişsel gelişiminin sağlıklı
olması gerekir.Bütün gelişimalanları, birbiriyle ilişkili olup birbirinden ayrı düşünülemediği
için dil gelişimide diğer gelişim alanlarıyla ilişkilidir. Örneğin dildeki gelişmeler, kavram
oluşması ve problem çözmedeki ilerlemelereolanak sağlar.Dil gelişimindeolan bazı
aKsaklıkLAR, dİĞer gelŞİim alanlarında da problemlerin yaşanmasına neden olabilirDİL GELŞ
DİL GELİŞİMİNE UYGUN ETKİNLİKLER
Dil gelişimineuygun bir aşamageçiren çocukların busırada desteklenmesi
önemlidir.Çocuklar, başkalarının konuşmalarını dinleyerek ve uygun karşılıklar vererek
konuşmalarakatılırlar. Duygularını, düşüncelerini ve isteklerini sözelifadelerle açıklar.Bu
sıradayeni sözcükler ve bu sözcüklerin anlamlarını öğrenerek konuşmalarında kullanır.
Anlamlı cümlelerkurarak iletişimyetenekleri geliştirirler.Çocuklara bu beceriler, etkinlikler
esnasındave günlük yaşantı sırasında yapılanlar anlatılarak kazandırılabilir.
Çocuklarınetkinliklerinde algılayabilme,dikkatlerini toplama, kelime dağarcığını
artırma,sözlü anlatımlarını teşvik etme gibi dil işlevlerini kolaylaştıracak çalışmalara yer
verilir. Dil gelişimi ile nesne, olay ya da varlıkları adlandırma ve onlara ait belli başlı
özellikleri söyleme, cümlelerinde ögeleri,Türkçe’deki ekleri doğruolarak kullanma, nesne
durum ya da olayı anlaşılır bir şekilde açıklama, aynı anlama gelebilecek düşünceleri farklı
cümlelerle açıklama,sözcükleri farklı yapıda sözel ürünler oluşturacak şekilde (şiir, bilmece,
tekerleme, hikâye, şarkı) kullanma becerilerini geliştirme hedeflenmektedir. Çocuğun
gelişimdüzeyini dikkate alarak neyi yapamadıkları, başaramadıkları göz önüne alınarak
yapabildiği etkinliklerden başlamak gerekir.
insanlara özgü olan, iletişimi sağlamada araç olarak kullanılan sesler, sembol ve
sözcükler gibi temel birimleri içine alan sistemdir.Sesler, dilden dile değişebilir. Her dilde,
sembolleri birleştirmek yeni semboller yaratmakiçin kurallar vardır.Dil; duyguları
düşünceleri,tutumları,inançları, değer yargılarını anlatma ve öğrenmede, algılanan ve
yaşananolaylarla ilgili bilgileri, kültür birikimini aktarmada; soru sormak, emirvermek
istektebulanmak gibi işlevlerigerçekleştirmekiçin kullanılanbir araçtır.
Dil gelişimi:
seslerin, kelimelerin, sayıların, sembollerin kazanılması, saklanması ve
dilin kurallarınauygun olarak kullanılmasını içeren bir süreçtir. Dil gelişimi, doğumdan
itibaren başlarve yaşam boyu devam eder. Dil ve öğrenme arasında önemli bir ilişki vardır.
Dil, öğrenmeyikolaylaştırır. Öğrenme sürecinde ise çocuğun dili gelişir. Dil gelişiminde,
sesin duyulması dilikullanma deneyimlerinin bulunması gerekir.Çocukların,çevresindeki
bireylerin konuşmalarını taklit ederek dili öğrendikleri ileri sürülür. Çocuğun dil gelişiminde
iletişimkurma, diğerlerinindikkatini çekme, isteklerini duygu ve düşünceleriniiletme
ihtiyacı vardır.
Çocukta dil gelişiminin önemli özelliği ilk dönemlerin evrensel oluşudur. Farklı dilleri
konuşantoplumların çocuklarında dil gelişiminin benzerlik gösterdiği görülmüştür. İlk
yıllardakibu evrensellik 18-32 aydan sonra, sosyal sınıf farklılıklarının etkisiyle yok olur.
Dilin bir başkaözelliği de dil ve kritik yaş ilişkisidir. Dünyadaki bütünçocuklar, kendi
dillerini2-5 yaşları arasında öğrenir.
Dil, arzu ve isteklerimizi ifade etmek için kullanılır.
Dil, heyecan ve duyguları ifade eder.
Dil; olayları,nesnelerin durumunu ifade ederek açıklar.
Dil,kendi materyalini kendi geliştirirkenen önemli aracı konuşmadır.
DİLİ OLUŞTURAN SİSTEMLER
Ses Sistemi:
Konuşmadilinde anlamı ayırt etmeye yarayan en küçük sesbirimleri ses sistemlerini
oluşturur.Çocuklar sesin akışını duymalıdır. Sesin akışını algılayan çocuk, bu sesleri küçük
parçalara bölerek kendi dilini oluşturmaya başlar. Ünlü ve ünsüz sesbirimlerinin farklı
bileşimlerhâlinde kullanılmasıyla sözcükler meydana gelir. Herdilin kendine özgü ses
sistemleri vardır.Çocuklar yaklaşıkolarak 2,5 yaşlarına kadar tüm ünlü ve ünsüzsesleri
çıkarabilir. Tüm seslerin çıkarılması 7-8 yaşlarına kadar sürer.
Sıra Sistemi:
Cümlenin yapısını oluşturan ses gruplarının cümle içinde sıralanmasını ifade eder.
Cümlenin yapısını oluşturan ögelerin anlamlı bir biçimde birleştirilmesi ile ilgili kuralları
kapsar. Çocuğunilk ifadeleri tek sözcükten oluştuğu için çocuk sıra sistemi ile ilgili
kuralları,iki sözcük döneminde kullanır.Çocuklarınses gruplarındakisıraya dikkat etmesi
gerekir. Dikkat edilmediğinde cümlelerin anlamları değişebilir. Örneğin “Ali elma ister.”
cümlesisıra değiştiğinde “elma ister Ali” anlamsız bir biçime dönüşebilir
Anlam Sistemi:
, dili kullanmanın en önemli bölümünü oluşturur. Seslerin, sembolleraracılığı
ile nesne ve olaylarla ilişkisini ifade eder. Sözcükler,belli bir anlamı ifadeetmek için
gereklidir. Çocuk, dili anlamlı olarak kullanmaya başladığında belirli durumlar venesnelerle
kendi düşünceleriarasında anlamlı ilişkiler kurmaya başlar. Çocuk, sözcük ve cümlelerini
belli anlamlar oluşturmak üzere kullanır. Anlamsal gelişim ile bilişsel gelişim düzeyi paralel
ve yakınbir gelişmegösterir. Çocuk, bilişselkavramları kazandıkça,, dilin anlamsal yönü de
zenginleşerek gelişir.
0-12 YAŞ ÇOCUKLARINDA DİLİN KULLANILMASI
Konuşmayı ve diğer insanları anlamayı öğrenmek, çocukların geliştirdiği en karmaşık
yeteneklerindedir. Dili kullanmanın bir amaca yönelik işlevi vardır. Dilin işlevi; insanın
neden konuştuğu ile ilgili öğrenme, isteme gibi amaçlarlailgilidir. Çocuklarınhepsi
konuşmaöncesi sesler çıkarır. Çocukların; duygularını, düşüncelerini, ilgilerini,isteklerini
ifade etmek için iletişime girmeleri gerekir.
İletişimin fonksiyonları şunlardır:
Konuşmayoluyla başkalarının söylediğini anlama
Kendisine ait söz dağarcığını geliştirme
Sözcükleri doğruolarak telaffuz etme
Anlaşılır bir cümle yapısını bilme ve kavramadır.
İletişim için, konuşma sırasında göz kontağı kurma ve sürdürme, konuşmayı başlatma,
sıraile konuşma,bir konu üzerinde konuşmayı sürdürme ve konuşmayı bitirme, zamanı ve
durumu konuya uygun konuşma gibi anlatım becerilerinin öğrenilmiş olması gerekir.
Bebekle iletişimbile bebeğinilk hareketlerinin yorumlanmasıylabaşlar. Hayatın ilk
birkaç ayındabebekler, konuşmanın temeli olan ağlama ve anlamsız sesler çıkararak iletişim
kurarlar. Çocuk; söylenenleri anlamaya, tekkelimelerle kendini ifade etmeye, cümleler
kurarakkonuşmaya, kendini anlatmaya başlar.
KONUŞMA ÖNCESİ DÖNEM:
Konuşmaöncesi dönem; yeni doğandönemi (ağlama),gığıldama, mırıldanma,
mırıldanmanın tekrarı dönemlerinden oluşur.
YENİ DOĞAN DÖNEMİ(AĞLAMA)
0-6 haftalıkbir dönemi kapsar. Yeni doğanın
davranışlarının çoğu istem dışıdır. Konuşmanın gelişimi için arama, emme, yutmarefleksleri
önemlidir. Yemek yeme ile ilgili olan bureflekslerin sürekli tekrarlanması ağlama ve
seslenme sonucunda, bebek konuşma sesi üretimi için gerekli olannefes alma ve ağızyüz
yapılarını kazanır. Konuşma mekanizmasının asıl görevi, nefes alma ve yemekyemedir. İlk
3 haftada çıkarılan sesler farklılaşmamış, amaçsız, anlamsız rastgele çıkarılır. İkinci 3
haftalıkdönemde farklılaşmış sesler ortaya çıkar. Çıkarılan bu sesler, uyarıcı ile ilişkili olup
genellikle açlıkve rahatsızlık ağlamalarıdır. Ağlama, bebeğin ihtiyaç ve isteklerinibelirten
ilk tek iletişimyoludur. 1. ayınsonunda anne, sesin farklılığına göre ağlamanın nedenini
(açlık,kızgınlık, acı) belirleyebilir. Çıkarılan sesler, anlam yönündenincelendiğindeham
sözcüklerin başladığı; bebeğin başkalarının sesine tepki gösterdiği dönem olduğu görülür.
GIĞILDAMA DÖNEMİ:
6 hafta ve 3 ay arasındaki dönemi kapsar. Ağlama ile birlikte
bebekler basit sesler çıkarır. Çıkarılan bu sesler evrenseldir. Bebeğin bu sesleri çıkarmasında
bilinç yoktur. Bebek rahatsızlığını ifade eden seslerin yanı sıra mutluluk ve rahatsızlığını
ifade eden sesler de çıkarır. İki aylık bebeğin, ağız kasları kontrolü gelişimini sürdürürken
bebek ağızhareketlerini başlatıp durdurabilir. 2 ve 3 aylık dönem, gülme ve gığıldama
dönemidir. Çocuk, sesi ses olarak çıkardığını bilir. Çıkardığı seslerden mutlu olur, ses
oyunları oynarve kendiliğindenses üretimi başlar.Rastgele olarak çıkarılan sesler a, u, o
ünlü seslerini uzatır. Daha sonra da bu seslerinsonuna h eklenerek ah, uh, şeklindesesler
üretirken s, k, g gibi yumuşak damak ve gırtlak sesleri çıkarırır.
Ses üretimi hâlâ
refleksiftir. Çıkarılan sesler, anlam yönünden incelendiğinde hoşnutluğu ve hoşnutsuzluğu
belirten seslerdir. Başkalarının çıkardığı seslere tepki verirken annesinin sesine gülümser.
MIRILDANMA DÖNEMİ
, 3-6 aylar arasında görülür. Bebeğin ses mekanizması
üzerindeki kontrolünün arttığı görülür. Dili yuvarlama ve ileriuzatma becerisi görülür.
Memnuniyetini belirten sesler çıkarır. Ayrıca kendi çıkardığı bu sesleri taklit eder. Bu taklit
sesleri, yalnızolduğunda görülür. Bebeğin çıkardığı sesler refleksif olmaktan çıkmış,
tamamen amaçlı hâledönüşmüştür. Ses çıkarma için uyaran kendisidir. Budönemde bebek,
ünlü ve ünsüz seslerin çeşitlerini üreterek bunları tekrar eder.Buna VOKAL JIMNASTİK denir.
MIRILDANMA TEKRARI DÖNEMİ
6-9 aylar arasındagörülür. Bu dönem, ses
oyunlarının tekrarı dönemi olarak da ifade edilir.Bebek, ses üretimi ile işitmeyibirleştirir.
Seçilmiş işitilen sesleri tekrarlar. Mırıldanmanın tekrarının görülmemesi, bu dönemde dil
problemlerinin, işitme kaybı, zihinsel gerilik gibi durumların ortaya çıktığını gösterir.
Bebeğinağız hareketlerinde çeşitlilik görülür. Bebeğin çıkardığı sesler, hece tekrarına
dönüşerek daha çok çevredeki dilin niteliklerinikazanır
KONUŞMA DÖNEMİ
Konuşmadönemi; ses, sözcük, tek sözcük, iki sözcüklü ifadeler, üç ve daha fazla
sözcüklü ifadeler ve gramer kurallarına uygun konuşma dönemlerini kapsar
SES SÖZCÜK DÖNEMİ
, 9-12 aylar arasında görülür. Bu dönem, tekrarlamaya da
çeşitlenmiş mırıldanma dönemi olarak da ifadeedilir. İnsanseslerini bilinçli bir şekildetaklit
eder. Çocuğunsık sık mırıldanarak yetişkin konuşmasına benzeyen dizeler oluşturduğu
görülür. Bu sesler anlamdan yoksun, akıcılık özelliği olan, düz cümle ya da soruyabenzeyen
acele mırıltı şeklindedir. Bu anlaşılmaz konuşmalara, jargon denilmektedir. Mırıldanmalar,
çocuk için sözcük yerini tutar. Dil bilimcilerin,ilk sözcüğünsöylendiğibir yaşcivarını
genellikle dilin başlama noktası olarak kabul ettiği görülür. Bu dönemde çocuk,birkaç jesti
ve sözcüğüanlar. Bu aşamadansonra bebekler, artıkanlamları araştırmaya kendi dillerini
öğrenmeyehazır durumdadır.
TEK SÖZCÜK DÖNEMİ
12-18 aylar arasında görülür. Çocuğun gerçek konuşmaya
geçmesi bu dönemin özelliğidir. Mırıldanma ile gerçek konuşma arasında bir suskunluk
dönemi geçtikten sonra sözcük, sesle oynamanın rastlantısal olarak ortaya çıkar.
Tekrarlanmalar yolu ile uygun olarak kuvvetlenir
İKİ SÖZCÜKLÜ İFADELER DÖNEMİ
18-24 aylar arasında görülür. Bu dönemin başında çocuklar sözcükleri birleştirir. Ama
bunlar iki tek sözcüğün artarda gelmesiyle oluştuğu için iki sözcüklü cümlecik sayılmaz. Bu
dönem, iki sözcüklü cümleciklere geçiş dönemi olarak ifade edilir.Hareketlerle anlatımdan
çok sözcüklerle anlatım başlar. Çocuk, 2 yılın sonuna doğru sözcüklerin birbiriyle olan
ilişkilerini anlayarak onları yan yana getirerek farklı anlamları ifade etmeye başlar
GRAMER KURALLARINA UYGUN KONUŞMA DÖNEMİ
3-6 yaş döneminikapsar. 3-4 yaş çocuğunun kelime hazinesi gelişir. Yeni sözcükler
öğrenirken,bildiği sözcükleri daha esnek kullanır. Ana dilinin temel yapılarını öğrenir.
Kendini rahatça ifade eder. Dil kullanımı çok yönlü olup duygularını, düşüncelerini
ilişkilerinianlatır. Fısıldamayı öğrenir. Hayali oyunda dil kullanır. Çocuk, kendine dönük
açıklamalaryaparak benmerkezci konuşmasergiler. Söz diziminde özne, nesne ve yüklem
arasındakifonksiyonel ilişkilerianlar. Çekim kurallarının görülmeye başladığı dönemdir.
Çocuk geçmiş,şimdiki ve geniş zaman eklerini kullanır. Çocuk önce “Kedi içer.” derken
şimdi “Kedi içiyor.” şeklinde kullanır. “ Nerede, ne zaman?” 3 yaş civarında olan çocuklar
ne, kim? sorularını genişletirler. Yetişkinlerin kullandığı soru formlarındaki cümleleri, 4
yaşlarında üretmeye başlarlar.
4-5 yaştaçocuk dili kolay ve doğrukullanılır. Anne ve babasının ses perdesini taklit
eder. Dili kullanmada kız çocukları, erkek çocuklarına göre daha iyidir. Benmerkezci
konuşmasürdüğü görülür. Sözcük sayısı artmaya devam eder. Kelimehazineleri 1000
kadardır.Önceki döneme göre daha karmaşıkcümle yapısı kullanmaya başlarlar. Çoğul
kullanımı doğru yapılır
DİL GELİŞİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Dil yeteneği zihin yeteneği
arasındadoğru bir orantı vardır. 2 yaşına kadar
çocuğunçıkardığı seslerle zekânın ilişkisinin olmamasına karşın, 2 yaşından sonra dil
gelişimiylezekâ arasındasıkı bir ilişki olduğu görüşü ağır basmaktadır. Erken konuşan
çocuklarınzekâ düzeylerinin genellikle normal ya da normalin üstünde olduğu ve dilin
zekâya bağlı olarak geliştiği görüşü kabul edilmektedir. Dilin kazanılması, çocuğun bilişsel
gelişiminedayanmakta olup zihinsel uyum süreçlerinin her biri algılama, kavram geliştirme
ve dilin kazanılmasıyla yakından ilişkilidir.
İşitme algısının
normal olması,sağlıklı dil gelişimi açısından önemlidir. Duyma
kusuru olan bebeklerin 6-9 aylar arasında yapılan ses oyunları döneminde normallerden
ayrıldığı, bebeğin dil gelişiminin aksadığı belirtilmiştir
Şiddetli ve uzun hastalıklar
çocuğundili kullanmasını, konuşmasını 1-2 yıl
geciktirebilir. Çocuğun hastalık nedeniyle başkalarıyla iletişimi ve haberleşmesi
kısıtlandığında ve konuşmaya daha az yüreklendirildiğinde konuşmasını geciktirir.
Olgunlaşma ve öğrenme ile ilgili öğeler
çocuğun dil gelişiminde önemlidir.
Çocuğun,dili akıcı kullanabilmesi için öğrenme sürecinden geçmesi gerekir.Çocuğun dil
öğreniminin önemli kısmı kendi girişimi ile olur. Çocuk dili, örnek aldığı modeli taklit
Ses bozuklukları
Eklemleme (söyleyiş) bozuklukları
Ritim bozuklukları (kekemelik)
Gecikmiş dil ve afazi (söz yitimi)
SES BOZUKLUKLARI
Sesin şiddet,perde, ton, esneklik, yaş,cinsiyet ve duruma göre sürekli olarak
beklenenden farklılık göstermesi ve iletişimi etkileyecek farklılıkların bulunması ses
bozuklukları olarak tanımlanır.
EKLEME SÖYLEYİŞ BOZUKLUKLARI
Ana dilinin seslerini (bağımsız ya da birleşik seslerini) doğru ya da anlaşılır biçimde
çıkaramıyor, birbirine gereği gibi ulanmasında ya da bu seslerin çıkarılması ya da
ulanmasındayaşıtlarından çok fazla ayrılık gösteriyorsa bu olay eklemleme(söyleyiş,
artikülasyon) bozukluğu olarak tanımlanır. Eklemleme (söyleyiş, artikülasyon) bozukluğu,
dört grupta toplanarak açıklanabilir:
SESİN DÜŞÜRÜLMESİ
SESİN DEĞİŞTİRİLMESİ
SES EKLEME
SES BOZULMASI
GECİKMİŞ SES VE AFAZİ BOZUKLUKLARI
GEÇİKMİŞ DİL
çocuğunbeklenen zamanda dilini geliştirememesiyaşıtlarına göre
anlama ve anlatmada güçlük yaşaması olarak tanımlanır. Bu tanımlamada çocuğun yaşı ile
dil gelişimiarasında bir paralellik dikkate alınır. Bu çocukların kelime dağarcığı sınırlıdır.
Dillerinde anlatım noksanlığı, gramer ve söz dizimi yanlışları vardır. Bu çocukların arzu ve
duygularını jest, mimik ve hareketlerleanlatmaya çalıştıkları, çevrelerindeki konuşmalara
pek ilgi göstermedikleri, durmadan anlamsız sesler çıkardıkları, yalnız kalmaktan
hoşlandıkları görülmüştür.
AFAZİ(SÖZ YİTİMİ) BOZUKLUKLARI
bireyin dile ait sembolleri kullanmasını ve
birbirinden farklı durumlara uygun biçimde davranmasını engelleyen bir yoksunluk
durumudur. Bu durum, sembolleştirme sürecinde ortaya çıkar. Bu nedenle afazi, sembol
davranışların yokluğu ya da bozulması olarak ifade edilir.
VYGOTSK'E GÖRE DİL GELİŞİMİ DÖNEMLERİ
Lev Vygotsky, erken çocukluk dönemi çalışmalarında öğrenmenin sosyokültürel
yönlerine değinerekkatkısağlayan Rus psikoloğudur. Çalışmaları; kültürün ve toplumun,
çocuklarınneyi, nasıl öğrendiğini etkilediği görüşüdür. Vygotsky göre eğitimciler,
çocuklarınöğrenmeleri için eğitsel kararlar alırken çocukların sosyal ve kültürel geçmişlerini
düşünmelerigerekir. Vygotsky göre çocuklar, diğerleriile etkileşimyoluyla öğrenirler.
Çocuklarınöğrenmelerinde çevrelerindeki kişilerin etkileri çoktur. Kültürelbir araç olan dil,
çocuğunfiziksel ve sosyal çevresini yansıtır. Dilin kullanımı, bilişsel gelişim açısından da
önemlidir. Çocuklar, düşüncelerini anlatmaya başladıklarında daha üst düzeyde düşünme
biçimi geliştirmeye başlar
DİL GELİŞİMİNİN DİĞER GELİŞİM ALANLARIYLA İLİŞKİSİ
Çocuğun,çevresini tanıyıp araştırma yapabilmesi için bilişsel gelişiminin sağlıklı
olması gerekir.Bütün gelişimalanları, birbiriyle ilişkili olup birbirinden ayrı düşünülemediği
için dil gelişimide diğer gelişim alanlarıyla ilişkilidir. Örneğin dildeki gelişmeler, kavram
oluşması ve problem çözmedeki ilerlemelereolanak sağlar.Dil gelişimindeolan bazı
aKsaklıkLAR, dİĞer gelŞİim alanlarında da problemlerin yaşanmasına neden olabilirDİL GELŞ
DİL GELİŞİMİNE UYGUN ETKİNLİKLER
Dil gelişimineuygun bir aşamageçiren çocukların busırada desteklenmesi
önemlidir.Çocuklar, başkalarının konuşmalarını dinleyerek ve uygun karşılıklar vererek
konuşmalarakatılırlar. Duygularını, düşüncelerini ve isteklerini sözelifadelerle açıklar.Bu
sıradayeni sözcükler ve bu sözcüklerin anlamlarını öğrenerek konuşmalarında kullanır.
Anlamlı cümlelerkurarak iletişimyetenekleri geliştirirler.Çocuklara bu beceriler, etkinlikler
esnasındave günlük yaşantı sırasında yapılanlar anlatılarak kazandırılabilir.
Çocuklarınetkinliklerinde algılayabilme,dikkatlerini toplama, kelime dağarcığını
artırma,sözlü anlatımlarını teşvik etme gibi dil işlevlerini kolaylaştıracak çalışmalara yer
verilir. Dil gelişimi ile nesne, olay ya da varlıkları adlandırma ve onlara ait belli başlı
özellikleri söyleme, cümlelerinde ögeleri,Türkçe’deki ekleri doğruolarak kullanma, nesne
durum ya da olayı anlaşılır bir şekilde açıklama, aynı anlama gelebilecek düşünceleri farklı
cümlelerle açıklama,sözcükleri farklı yapıda sözel ürünler oluşturacak şekilde (şiir, bilmece,
tekerleme, hikâye, şarkı) kullanma becerilerini geliştirme hedeflenmektedir. Çocuğun
gelişimdüzeyini dikkate alarak neyi yapamadıkları, başaramadıkları göz önüne alınarak
yapabildiği etkinliklerden başlamak gerekir.