Ağız Enfeksiyonları
Ağızda oluşan enfeksiyon pamukçuk diye adlandırılan mantardır. Bu hastalık vücuttaki mantarı kontrol altında tutan bazı bakterilerin aşırı çoğalarak ağızda enfeksiyon oluşturmasıyla meydana gelir. Ağızda acı veren tahrişe neden olacağı için çocuğunuza kolay yenilebilir ve sıcak olmayan yiyecekler vermeye çalışın. Pamukçuk beyaz renklidir ve ağız içi ve çevresinde oluşur. Tedavisi için doktorunuza danışmanız yararlı olur.
Ağız Kokusu
Hiçbir anne baba çocuğunun ağzının kokmasını istemez, bunun hoş olmayan bir durum olduğunu bilir. Ama doktor açısından ağız kokusu başka anlam taşır. Belki de koku herhangi bir hastalığın belirtisidir. Örneğin difteride tipik ve adeta tatlımsı bir ağız kokusu duyulur. Şeker hastalığı ve kusmanın bazı belirli çeşitlerinde çocuğun nefesi meyve kokusunu andırır. Ayrıca karaciğer hastalıklarında, böbrek rahatsızlıklarında da yine ağız kokusu vardır.
Stomatit (diş etleri iltihabı), ağız mukozası ve dudak iltihaplanmaları da ağızda koku meydana getiren rahatsızlıklardır. Ama ağız kokusunun nedeni sadece yetersiz ağız diş bakımı ise, çaresi de kolay sayılır: Diş fırçası ve diş macununu hiç ihmal etmemek
Ağlama
Ağlama, en çok aileyi rahatsız eden ve çeşitli nedenleri olan bir yakınmadır. Ağlamayan bebek yoktur. Her sağlıklı bebek ağlar. Bebeğin beslenmesi tamamlanmış, temizliği yapılmış, gazı çıkarılmışsa hala ağlıyor olması her zaman bir hastalığın olduğunu göstermez. Vücut ısısı da normalse, bir enfeksiyon hastalığı oranı düşüktür. Bazı bebeklerde “gaz sancısı” veya “colicum infentum” denilen karın ağrısı 3 – 4 aya kadar sürebilir. Eğer bebek idrarını ve dışkısını düzgün yapıyor ve kusmuyorsa, basit ağlamalar bütün bebeklerde korku nedeni olmamalı, ancak bunlara rağmen sürekli ağlıyorsa hekime danışmakta yarar görülmektedir.
Allerji
Günümüzün önemli hastalıklar grubunu oluşturur. Oldukça geniş bir yelpazeyi içerirler. Solunum yolu, mide – bağırsak sistemi, deri gibi. Alerjen dediğimiz dış etkenler solunum yollarını etkilediklerinde saman nezlesi, hapşırık, gözlerde sulanma, kaşınma veya bazen astım gibi nefes darlığı, öksürük nöbetleri ile seyreden hastalıklara neden olabilir. İnek sütü ile beslenmelerde kusma – ishallerin oluşu, mide bağırsak sistemini etkileyen alerjik mekanizma ile oluşur. Çocukta solukluk, iştahsızlık, büyümede gecikme gibi bulgular fark edildiğinde doktora başvurulduğunda yapılan bir kan tablosu değerlendirmesi ile nedene yönelik bir tedavi oldukça kolaydır.
Altıncı Hastalık
Egzantem subitum da denilen altıncı hastalık, hemen bütün bebeklerin ve çocukların geçirmesi mümkün olan, sekim seyirli döküntülü bir virüs hastalığıdır. 3 – 4 gün yüz, boyun ve gövdede topluiğne başı gibi kırmızı döküntülerle seyreder. Kol ve bacakları genellikle tutmaz. Döküntü ateş düştükten sonra belirir. Daha çok süt çocuğu ve oyun çocuğu döneminde görülür. 2 – 3 günde döküntüler kaybolur.
Arpacık
Gözkapağı bezinin iltihaplanmasıyla oluşur. Çoğu zaman arpacık alt göz kapağının kenarındadır. Pek sık rastlanmasa da göz kapağının iç kısmında oluşan arpacıklar tehlikelidir. Bu tür arpacıklar göz boşluğunda iltihaplanmaya neden olabilir. Arpacık olan göz ağrır ve kenarında kızarıklık oluşur. Arpacığın ailenin diğer fertlerine bulaşmaması için, çocuğun tedaviden önce ve sonra ellerini yıkaması ve kendisine ait bir havluyu kullanması sağlanmalıdır.
Ateş
Alışkın olmayan genç anne – babanın fark etmekte geç kalabileceği ve bebek için son derece önemli olan bir semptomdur. Yeni doğan döneminde ateşin yükselmesi kadar düşmesi de enfeksiyon açısından büyük önem taşır. Ateş koltuk altı kasık, rektumdan veya kulaktan ölçülebilir. Rehtal yoldan termometre ile algının 38 derecenin üzerinde, deriden ölçülen ısı da 37.5 dereceden yüksek olması ateş anlamınadır. Ateşi yüksek olan bir bebek veya çocuk titremelerle üşüyor gibi davransa bile, üzeri mutlaka soyulmalı ve eklem yerlerinin iç yüzüne boyuna, kasıklarına ılık su ile kompres yapılmalıdır. Ateşi düşüren ilaçlara başlanıp, ateşi düşmüyor ise doktora danışılmalıdır.
Bademcik İltihabı
Boğazda aşırı ağrı ve bademciklerde enfeksiyon oluşur. Mikrop kapan bademcikler kızarır, büyür ve üzerinde beyaz renkte noktalar oluşur. Ateş yükselir ve bezelerde şişmeler meydana gelir. Çocuğunuza soğuk ve sulu içecekler verin. Doktorunuz enfeksiyonun antibiyotikle tedavisini uygun görebilir ya da bu enfeksiyon sık oluşuyorsa ve çocuğun genel sağlığını etkiliyorsa bademciklerin alınmasını uygun görebilir.
Baş Ağrıları
Her beş çocuktan biri, düzensiz aralıklarla baş ağrısı çeker. Baş ağrıları, tek bir hastalık olarak ya da başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Baş ağrılarının sebepleri çok çeşitlidir. Bir çok enfeksiyon hastalıklarında örneğin göz, diş, boyun, burun ya da kulak gibi baş ağrıları görülür. Baş ağrılarının diğer sebepleri ise, boyun omurgasındaki hasarlar, kafadaki iltihaplanmalar ya da tümörler, yüksek tansiyon, beyin sıvısının akışkanlık sorunu ve de ruhsal sorunlardır. Baş ağrısının özel bir türü ise, migrendir. Dikkatli bir gözlemle baş ağrısının nedeni ve onu arttıran faktörler bulunabilir. Çocuk doktoruna teşhisi kolaylaştırmak için, baş ağrılarının başlama şartlarını gözlemlemek gerekir, yani : Ağrılar ani ve şiddetli mi, yoksa hafif başlayıp şiddetleniyor mu? Ağrı tek mi çift taraflı mıdır? Günün belli saatlerinde mi yoksa belirli hava şartlarında mı baş ağrıyor? Belli yemeklerden sonra baş ağrıyor mu? Çocuğun baş ağrısından başka şikayetleri ya da ateşi var mıdır? Baş ağrısı ne kadar sürüyor? Çocuk baş ağrısından kısa bir süre önce başını bir yere vurdu mu? Baş ağrıları; kusma, boyun tutukluğu, 38 dereceden yüksek ateş ile birlikte ortaya çıkarsa, çocuk derhal doktora götürülmelidir. Sebebi anlaşılamayan baş ağrılarından çoğu kez karartılmış bir odada istirahat ya da temiz havada bir yürüyüş iyi gelecektir.
Beşinci Hastalık
Kelebek hastalığı da denilen, selim seyirli viral bir hastalıktır. Hafif ateş ile birlikte yüzde, yanaklarda, gövdede, kol ve bacaklarda toplu iğne başından daha büyük kırmızı döküntüler oluşur. Yüzdeki görünüm; burun, yanaklar kanatlarına benzetilerek “kelebek hastalığı” denmesine neden olmuştur. Gebelerde düşüğe yol açacağından dikkat edilmesi gerekir.
Çocuk Felci
Polio virüsünün sinir sistemini etkileyerek değişik oranda yaptığı felçlerle seyreden bir hastalıktır. Aşılama ile önlenebilir hastalıklardandır.
Aşılanmamış bireylerde ateş, gözlerde kızarıklık, nezle gibi belirtilerle başlayıp, daha sonra felç dönemi gelişir.
Dünyadan mikrobun temizlenebilmesi için bütün çocukların aşılanması hedeflenmektedir.
İdrar Yolu Enfeksiyonları
Büyük çocuklarda zor ve ağrılı idrar yapma, miktarında azalma veya gece işemeleri gibi bulgular ile idrar yolu enfeksiyonu düşünülürse de süt çocuklarında bu tanı kolay konamaz. Süt çocuklarında iştahsızlık, tartı akımında duraklama, bezin kuru kalması, ateş şüpheli bulgulardandır.
Tanıyı doğrulamak için idrar kültürü yapılarak gerekli antibiyotik tedavisi, gerekirse ultrasonografi veya diğer radyolojik tetkiklerin yapılması gerekir. Kız çocuklarında idrar yolu enfeksiyonu daha sıktır, önlemek için bebeğin altını önden arkaya doğru temizlemelidir.
İdrar yolu enfeksiyonlarında yineleme olasılığı yüksek olduğundan, uygun aralıklarla idrar kültürleri alınarak bebeğin veya çocuğun izlenmesi uygundur.
İshal
Yeni doğanda, anne sütü ile beslendiğinde her beslenmeden sonra altın sarısı renginde, hafif sulu dışkı çıkması normaldir. Ancak daha büyük çocuklarda çok sayıda, günde 8 – 10 kez, sulu, yeşil ve bazen kötü kokulu dışkı yapılması ishal olarak tanımlanır. Özellikle süt çocuklarında sıvı kaybı olacağından, ishalde az ve sık beslenme, kaybedilen sıvının yerine konması hedeflenir. İshali olan çocuk aç bırakılmamalı, uygun diyet ile beslenmelidir. Dilde kuruluk, bıngıldakta çökme, bebekte sıvı kaybının belirtileridir ve doktora başvuru gerektirir. Ateş ve ishal varlığında ateş düşürücü fitillerin uygulaması ishali daha da arttıracağından kullanılmamalıdır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde anne sütü asla kesilmez, aksine tedavi edici özelliği vardır.
İshale çok çeşitli etkenler yol açabilen bakteriler, virüsler, gıda zehirlenmesi, parazitler gibi, ateş, ishal, kusma, dışkıda kan görülmesi araştırmaları gerektirir ve doktora danışılmalıdır.
Kızamık
Ateş, nezle, gözlerde kızarıklık, çapak gibi belirtilerle başlayan, ardından sıra ile yüz, vücut ve kol – bacaklarda kırmızı, birbiri ile birleşme eğiliminde döküntülerle seyreden bir viral hastalıktır.
Zatürree, kulak iltihabı gibi komplikasyonlar sıktır ve dikkatli tedaviyi gerektirir.
Aşı ile önlenebilir bir hastalıktır, düzgün aşılar yapılan çocuklarda görülme olasılığı düşüktür.
Kızamıkçık
Kızamığa benzeyen döküntüleri olan, ancak selim seyreden, kulak arkası ve boyunda lenf bezlerinde büyüme ve ağrı olan, bir virüs hastalığıdır. Gebeler için bebekte konjeniral anomali (kalpte dnomoli, gaz bozukluğu, zeka geriliği) yapma olasılığı yüksektir. Bu nedenle gebe kalmadan önce annenin hastalığı geçirmiş olması veya aşılanması tercih edilir.
Kusma
Anne sütü ile beslenen bebeklerde bazen gaz çıkarmalar sırasında küçük kusmalar olur. Bebeğin tartı akımı normal ise, sorun yoktur. Ama, bazen de kusma bir hastalığın belirtisi olabilir, apandisitte, ishaller, idrar yolu enfeksiyonu, menenjit, travmalar, kulak iltihabı, tonsillit, sarılık (hepatit) gibi hastalıklar ve bazı metabolizma hastalıkları kusma ile seyreder. Süt çocuklarında tartışlasında duraklama ve fışkırır tarzda, gittikçe ilerleyen sıklıkta kusmalarda pilav stenozu denilen, mide çıkıntısında daralma ile seyreden bir hastalık düşünülür, kusma, altta yatan neden belirlenirken tedavi edilmelidir. Ağız kenarından sızıntı tarzında kusan süt çocuklarında telaşa kapılmamalı, ancak safralı kusan, dışkı yapmayan veya gaz çıkarmayan bebekler için doktora başvurulmalıdır.
Suçiçeği
Ateş, içi sıvı dolu kaşıntılı döküntülerle seyreden bir virüs hastalığıdır. Yaraların temiz tutulması sekonder enfeksiyonları önler. Nadiren zatürree, denge kusuru gibi komplikasyonları olabilir. Suçiçeği aşısı yeni uygulanmaya başlanmıştır, ancak belirli risk grupları için önerilmekte, bütün çocuklara yapılmamaktadır.
Zehirlenmeler
Aile bireylerinin çok dikkat etmesi gereken konulardan biridir. Çocuklar elektrik prizlerinden, kablolardan, kolaylıkla ulaşılabilir yerlerdeki ilaçlar, deterjanlar, boyalar, çamaşır suları, gibi maddelerden uzak tutulmalıdır. Oyuncaklardaki yutulabilir boyuttaki parçacıklar, kaynayan çaydanlıklar çocuklar için tehlike kaynağıdır.
Bazı ilaçların alımından sonra kusturma etkin olurken, yemek borusunda yanıklara neden olan deterjan, çamaşır suyu gibi maddelerin alımında kusturma son derece zararlıdır.
Yine gaz yağı içen çocuklar kusturulduklarında akciğere kaçma tehlikesi olduğundan, kusturulmamalıdır.
Zehirlenmenin tipine bağlı olarak tedavi yöntemi farklı olacağından, en yakın sağlık merkezine başvurulmalıdır. En doğru hareket, çevrede çocuklara zarar verebilecek maddeleri bulundurmamak ve çocukları gözetimden uzak tutmamalıdır.
Ağızda oluşan enfeksiyon pamukçuk diye adlandırılan mantardır. Bu hastalık vücuttaki mantarı kontrol altında tutan bazı bakterilerin aşırı çoğalarak ağızda enfeksiyon oluşturmasıyla meydana gelir. Ağızda acı veren tahrişe neden olacağı için çocuğunuza kolay yenilebilir ve sıcak olmayan yiyecekler vermeye çalışın. Pamukçuk beyaz renklidir ve ağız içi ve çevresinde oluşur. Tedavisi için doktorunuza danışmanız yararlı olur.
Ağız Kokusu
Hiçbir anne baba çocuğunun ağzının kokmasını istemez, bunun hoş olmayan bir durum olduğunu bilir. Ama doktor açısından ağız kokusu başka anlam taşır. Belki de koku herhangi bir hastalığın belirtisidir. Örneğin difteride tipik ve adeta tatlımsı bir ağız kokusu duyulur. Şeker hastalığı ve kusmanın bazı belirli çeşitlerinde çocuğun nefesi meyve kokusunu andırır. Ayrıca karaciğer hastalıklarında, böbrek rahatsızlıklarında da yine ağız kokusu vardır.
Stomatit (diş etleri iltihabı), ağız mukozası ve dudak iltihaplanmaları da ağızda koku meydana getiren rahatsızlıklardır. Ama ağız kokusunun nedeni sadece yetersiz ağız diş bakımı ise, çaresi de kolay sayılır: Diş fırçası ve diş macununu hiç ihmal etmemek
Ağlama
Ağlama, en çok aileyi rahatsız eden ve çeşitli nedenleri olan bir yakınmadır. Ağlamayan bebek yoktur. Her sağlıklı bebek ağlar. Bebeğin beslenmesi tamamlanmış, temizliği yapılmış, gazı çıkarılmışsa hala ağlıyor olması her zaman bir hastalığın olduğunu göstermez. Vücut ısısı da normalse, bir enfeksiyon hastalığı oranı düşüktür. Bazı bebeklerde “gaz sancısı” veya “colicum infentum” denilen karın ağrısı 3 – 4 aya kadar sürebilir. Eğer bebek idrarını ve dışkısını düzgün yapıyor ve kusmuyorsa, basit ağlamalar bütün bebeklerde korku nedeni olmamalı, ancak bunlara rağmen sürekli ağlıyorsa hekime danışmakta yarar görülmektedir.
Allerji
Günümüzün önemli hastalıklar grubunu oluşturur. Oldukça geniş bir yelpazeyi içerirler. Solunum yolu, mide – bağırsak sistemi, deri gibi. Alerjen dediğimiz dış etkenler solunum yollarını etkilediklerinde saman nezlesi, hapşırık, gözlerde sulanma, kaşınma veya bazen astım gibi nefes darlığı, öksürük nöbetleri ile seyreden hastalıklara neden olabilir. İnek sütü ile beslenmelerde kusma – ishallerin oluşu, mide bağırsak sistemini etkileyen alerjik mekanizma ile oluşur. Çocukta solukluk, iştahsızlık, büyümede gecikme gibi bulgular fark edildiğinde doktora başvurulduğunda yapılan bir kan tablosu değerlendirmesi ile nedene yönelik bir tedavi oldukça kolaydır.
Altıncı Hastalık
Egzantem subitum da denilen altıncı hastalık, hemen bütün bebeklerin ve çocukların geçirmesi mümkün olan, sekim seyirli döküntülü bir virüs hastalığıdır. 3 – 4 gün yüz, boyun ve gövdede topluiğne başı gibi kırmızı döküntülerle seyreder. Kol ve bacakları genellikle tutmaz. Döküntü ateş düştükten sonra belirir. Daha çok süt çocuğu ve oyun çocuğu döneminde görülür. 2 – 3 günde döküntüler kaybolur.
Arpacık
Gözkapağı bezinin iltihaplanmasıyla oluşur. Çoğu zaman arpacık alt göz kapağının kenarındadır. Pek sık rastlanmasa da göz kapağının iç kısmında oluşan arpacıklar tehlikelidir. Bu tür arpacıklar göz boşluğunda iltihaplanmaya neden olabilir. Arpacık olan göz ağrır ve kenarında kızarıklık oluşur. Arpacığın ailenin diğer fertlerine bulaşmaması için, çocuğun tedaviden önce ve sonra ellerini yıkaması ve kendisine ait bir havluyu kullanması sağlanmalıdır.
Ateş
Alışkın olmayan genç anne – babanın fark etmekte geç kalabileceği ve bebek için son derece önemli olan bir semptomdur. Yeni doğan döneminde ateşin yükselmesi kadar düşmesi de enfeksiyon açısından büyük önem taşır. Ateş koltuk altı kasık, rektumdan veya kulaktan ölçülebilir. Rehtal yoldan termometre ile algının 38 derecenin üzerinde, deriden ölçülen ısı da 37.5 dereceden yüksek olması ateş anlamınadır. Ateşi yüksek olan bir bebek veya çocuk titremelerle üşüyor gibi davransa bile, üzeri mutlaka soyulmalı ve eklem yerlerinin iç yüzüne boyuna, kasıklarına ılık su ile kompres yapılmalıdır. Ateşi düşüren ilaçlara başlanıp, ateşi düşmüyor ise doktora danışılmalıdır.
Bademcik İltihabı
Boğazda aşırı ağrı ve bademciklerde enfeksiyon oluşur. Mikrop kapan bademcikler kızarır, büyür ve üzerinde beyaz renkte noktalar oluşur. Ateş yükselir ve bezelerde şişmeler meydana gelir. Çocuğunuza soğuk ve sulu içecekler verin. Doktorunuz enfeksiyonun antibiyotikle tedavisini uygun görebilir ya da bu enfeksiyon sık oluşuyorsa ve çocuğun genel sağlığını etkiliyorsa bademciklerin alınmasını uygun görebilir.
Baş Ağrıları
Her beş çocuktan biri, düzensiz aralıklarla baş ağrısı çeker. Baş ağrıları, tek bir hastalık olarak ya da başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Baş ağrılarının sebepleri çok çeşitlidir. Bir çok enfeksiyon hastalıklarında örneğin göz, diş, boyun, burun ya da kulak gibi baş ağrıları görülür. Baş ağrılarının diğer sebepleri ise, boyun omurgasındaki hasarlar, kafadaki iltihaplanmalar ya da tümörler, yüksek tansiyon, beyin sıvısının akışkanlık sorunu ve de ruhsal sorunlardır. Baş ağrısının özel bir türü ise, migrendir. Dikkatli bir gözlemle baş ağrısının nedeni ve onu arttıran faktörler bulunabilir. Çocuk doktoruna teşhisi kolaylaştırmak için, baş ağrılarının başlama şartlarını gözlemlemek gerekir, yani : Ağrılar ani ve şiddetli mi, yoksa hafif başlayıp şiddetleniyor mu? Ağrı tek mi çift taraflı mıdır? Günün belli saatlerinde mi yoksa belirli hava şartlarında mı baş ağrıyor? Belli yemeklerden sonra baş ağrıyor mu? Çocuğun baş ağrısından başka şikayetleri ya da ateşi var mıdır? Baş ağrısı ne kadar sürüyor? Çocuk baş ağrısından kısa bir süre önce başını bir yere vurdu mu? Baş ağrıları; kusma, boyun tutukluğu, 38 dereceden yüksek ateş ile birlikte ortaya çıkarsa, çocuk derhal doktora götürülmelidir. Sebebi anlaşılamayan baş ağrılarından çoğu kez karartılmış bir odada istirahat ya da temiz havada bir yürüyüş iyi gelecektir.
Beşinci Hastalık
Kelebek hastalığı da denilen, selim seyirli viral bir hastalıktır. Hafif ateş ile birlikte yüzde, yanaklarda, gövdede, kol ve bacaklarda toplu iğne başından daha büyük kırmızı döküntüler oluşur. Yüzdeki görünüm; burun, yanaklar kanatlarına benzetilerek “kelebek hastalığı” denmesine neden olmuştur. Gebelerde düşüğe yol açacağından dikkat edilmesi gerekir.
Çocuk Felci
Polio virüsünün sinir sistemini etkileyerek değişik oranda yaptığı felçlerle seyreden bir hastalıktır. Aşılama ile önlenebilir hastalıklardandır.
Aşılanmamış bireylerde ateş, gözlerde kızarıklık, nezle gibi belirtilerle başlayıp, daha sonra felç dönemi gelişir.
Dünyadan mikrobun temizlenebilmesi için bütün çocukların aşılanması hedeflenmektedir.
İdrar Yolu Enfeksiyonları
Büyük çocuklarda zor ve ağrılı idrar yapma, miktarında azalma veya gece işemeleri gibi bulgular ile idrar yolu enfeksiyonu düşünülürse de süt çocuklarında bu tanı kolay konamaz. Süt çocuklarında iştahsızlık, tartı akımında duraklama, bezin kuru kalması, ateş şüpheli bulgulardandır.
Tanıyı doğrulamak için idrar kültürü yapılarak gerekli antibiyotik tedavisi, gerekirse ultrasonografi veya diğer radyolojik tetkiklerin yapılması gerekir. Kız çocuklarında idrar yolu enfeksiyonu daha sıktır, önlemek için bebeğin altını önden arkaya doğru temizlemelidir.
İdrar yolu enfeksiyonlarında yineleme olasılığı yüksek olduğundan, uygun aralıklarla idrar kültürleri alınarak bebeğin veya çocuğun izlenmesi uygundur.
İshal
Yeni doğanda, anne sütü ile beslendiğinde her beslenmeden sonra altın sarısı renginde, hafif sulu dışkı çıkması normaldir. Ancak daha büyük çocuklarda çok sayıda, günde 8 – 10 kez, sulu, yeşil ve bazen kötü kokulu dışkı yapılması ishal olarak tanımlanır. Özellikle süt çocuklarında sıvı kaybı olacağından, ishalde az ve sık beslenme, kaybedilen sıvının yerine konması hedeflenir. İshali olan çocuk aç bırakılmamalı, uygun diyet ile beslenmelidir. Dilde kuruluk, bıngıldakta çökme, bebekte sıvı kaybının belirtileridir ve doktora başvuru gerektirir. Ateş ve ishal varlığında ateş düşürücü fitillerin uygulaması ishali daha da arttıracağından kullanılmamalıdır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde anne sütü asla kesilmez, aksine tedavi edici özelliği vardır.
İshale çok çeşitli etkenler yol açabilen bakteriler, virüsler, gıda zehirlenmesi, parazitler gibi, ateş, ishal, kusma, dışkıda kan görülmesi araştırmaları gerektirir ve doktora danışılmalıdır.
Kızamık
Ateş, nezle, gözlerde kızarıklık, çapak gibi belirtilerle başlayan, ardından sıra ile yüz, vücut ve kol – bacaklarda kırmızı, birbiri ile birleşme eğiliminde döküntülerle seyreden bir viral hastalıktır.
Zatürree, kulak iltihabı gibi komplikasyonlar sıktır ve dikkatli tedaviyi gerektirir.
Aşı ile önlenebilir bir hastalıktır, düzgün aşılar yapılan çocuklarda görülme olasılığı düşüktür.
Kızamıkçık
Kızamığa benzeyen döküntüleri olan, ancak selim seyreden, kulak arkası ve boyunda lenf bezlerinde büyüme ve ağrı olan, bir virüs hastalığıdır. Gebeler için bebekte konjeniral anomali (kalpte dnomoli, gaz bozukluğu, zeka geriliği) yapma olasılığı yüksektir. Bu nedenle gebe kalmadan önce annenin hastalığı geçirmiş olması veya aşılanması tercih edilir.
Kusma
Anne sütü ile beslenen bebeklerde bazen gaz çıkarmalar sırasında küçük kusmalar olur. Bebeğin tartı akımı normal ise, sorun yoktur. Ama, bazen de kusma bir hastalığın belirtisi olabilir, apandisitte, ishaller, idrar yolu enfeksiyonu, menenjit, travmalar, kulak iltihabı, tonsillit, sarılık (hepatit) gibi hastalıklar ve bazı metabolizma hastalıkları kusma ile seyreder. Süt çocuklarında tartışlasında duraklama ve fışkırır tarzda, gittikçe ilerleyen sıklıkta kusmalarda pilav stenozu denilen, mide çıkıntısında daralma ile seyreden bir hastalık düşünülür, kusma, altta yatan neden belirlenirken tedavi edilmelidir. Ağız kenarından sızıntı tarzında kusan süt çocuklarında telaşa kapılmamalı, ancak safralı kusan, dışkı yapmayan veya gaz çıkarmayan bebekler için doktora başvurulmalıdır.
Suçiçeği
Ateş, içi sıvı dolu kaşıntılı döküntülerle seyreden bir virüs hastalığıdır. Yaraların temiz tutulması sekonder enfeksiyonları önler. Nadiren zatürree, denge kusuru gibi komplikasyonları olabilir. Suçiçeği aşısı yeni uygulanmaya başlanmıştır, ancak belirli risk grupları için önerilmekte, bütün çocuklara yapılmamaktadır.
Zehirlenmeler
Aile bireylerinin çok dikkat etmesi gereken konulardan biridir. Çocuklar elektrik prizlerinden, kablolardan, kolaylıkla ulaşılabilir yerlerdeki ilaçlar, deterjanlar, boyalar, çamaşır suları, gibi maddelerden uzak tutulmalıdır. Oyuncaklardaki yutulabilir boyuttaki parçacıklar, kaynayan çaydanlıklar çocuklar için tehlike kaynağıdır.
Bazı ilaçların alımından sonra kusturma etkin olurken, yemek borusunda yanıklara neden olan deterjan, çamaşır suyu gibi maddelerin alımında kusturma son derece zararlıdır.
Yine gaz yağı içen çocuklar kusturulduklarında akciğere kaçma tehlikesi olduğundan, kusturulmamalıdır.
Zehirlenmenin tipine bağlı olarak tedavi yöntemi farklı olacağından, en yakın sağlık merkezine başvurulmalıdır. En doğru hareket, çevrede çocuklara zarar verebilecek maddeleri bulundurmamak ve çocukları gözetimden uzak tutmamalıdır.