Haklısın denisse sanırım akademik dilden en uzak kitaplar Doğan CÜCELOĞLU'na ait. Ben şu sıkıntıyı gözlemliyorum bazı kitaplarda! Genellikle çoğu güzel bilgiler veriyor buna şüphe yok!! Ama bu alana uzak bi velinin yerine koyduğumda kendimi,dillerinden tutta sayfa düzenlemelerine kadar bana sade ve anlaşılır aynı zamanda günlük yaşamda uygulanabilir gelmiyor! Mesela bi örnek vereyim çoğu kitaplarda ben dilinin önemi vurgulanır ama kitabın dili,ben diline tamamen zıttır. "anne babalar şunu yapmalı şunu yapmamalı şeklinde" Bu örnekler çoğaltılabilir de. Bu temeli atmadan üstüne tuğlalar inşa etmek gibi bişi. Bu noktada etkililiğini ve yaşama uygulanabilirliğini kaybediyor bence kitaplar...

Teşekkürler denisse Farklı tespitleri ve bu konu ile ilgili fikirleri olan arkadaşlarında paylaşımlarını bekliyoruzzz
SEVGİLER

çok dikkatli bir gözlem.kitap çalışmalarınızda başarılar

saol özdee cim kitap çalışması yaptığım o kadar belli oluyomu ordan?

Dilancım bende Denisse katılıyorum. Doğan Cüceloğlu'nun tüm kitapları veliler tarafından okunmalı. Ayrıca benim her fırsatta velilerime tavsiye ettiğim üç kitap var. Anlatımları sade ve anlaşılır bir dille yazılmış diye düşünüyorum.
1. kitap; Leyla Navaro'nun " Gerçekten Beni Duyuyor Musun?"
2. kitap; Haluk Yavuzer'in " Çocuğunuzun ilk 6 yılı"
3.kitap; Haluk Yavuzer'in " Çocuk Eğitimi El Kitabı"
Ben bu üç kitabıda baştan sona okudum ve tavsiye ederim.Örnekli anlatımıyla sıkılmadan okuyabilirsiniz diyorum.

Bu kitaplardan aileler faydalanmak isterse mutlaka faydası oluyor.Kişiden kişiye değişir bu faydalanmalar.

Musti haklısın fakat sanırım kitapları cazip hale getirmek biraz bizim elimizde diye düşünüyorum. Ben özellikle veli toplantılarımda yada bir veliyle görüşürken okuduğum kitaplardan da örnekler veriyorum. Ve veliyede diyorum " eğer bir konuda çözüm bulamazsanız şu kitap size faydalı olur. Yani bi nevi sağlık ansiklopedisi gibi faydalanabilirsiniz" diyorum. Biraz politika ile biraz biraz benim velilerimde işe yarar gibi oldu.
Ben bide 15 günde bir annelerle çay yapıyorum.Her 15 güne bir velim(anne) eve davet ediyor ,o sırada da hem çocuklar hakkında sohbet ediyoruz hem de bu kitap konusunun önemi hakkında örneklerle işlemeye çalışıyorum.

Hilal cim öncelikle teşekkür ediyorum güzel fikirlerin için. Bizim toplumumuzun kitaplara uzaklığını göz önünde bulundurursak bu anlamda yaptığın yönlendirmeler gerçekten önemli rol oynuyor. Önerdiğin kitaplarda gerçekten piyasadaki diğer kitaplara oranla daha anlaşılır bi dile sahip.Anne babaların bu konuda bazı temelleri olmadan okudukları kitaplar biraz havada kalıyor bana göre.
Yani yüzeysel bi yararlılık söz konusu. Bi çok anne baba gerçek hayatta kitaplardan öğrendiklerini uygulama noktasında bir tıkanma yaşıyor. Şimdi nasıl davranmalıyım acaba? diye. Sanırım kitapların en büyük eksik tarafıda bu. Dilinden sayfa düzenine kadar her kesimden anne babaya hitap edebilecek ve kitabı okuyup bitirdiğinde gerçek yaşamda karşılaştığı durumlara kendiliğinden sağlıklı çözümler bulabilecek etkide bi kitap olmalı bence bu konuyla ilgili kitaplar...
Yorumlarınız için teşekkür ederim tekrar
SEVGİLER

ARKADAŞLAR "ÇOCUĞUNUZLA İŞBİRLİĞİ YAPABİLME- ELİZABETH PANTLEY" BU KİTABI MUTLAKA OKUMANIZI TAVSİYE EDİYORUM. BAHSETTİĞİNİZ DİĞER KİTAPLARI OKUDUM. FAKAT EN ÇOK BUNU BEĞENDİM. ÇÜNKÜ, YAZAR BİR "ANNE".

HATTA 15 GÜNDE BİR BEN DE ANNELERLE "ÇAY" TOPLANTISI YAPIYORUM. BU KİTABI TAVSİYE ETTİM. OKUYANLAR ÇOK MEMNUN. BİR ANNE OLARAK, BEN DE ÇOK FAYDALANDIM.

Ben de Haluk Yavuzerin ailelere yönelik kitaplarının gerçekten uygulanabilirlik taşıdığını düşünüyorum.Zaten bu kitaplar yol gösterici nitelik taşıyor, olması gerekenle olan arasındaki farkı ayırt etmemizi sağlıyor. Bence sorun kitapların işlevselliğinde değil, insanlarımız bir meslek sahibi olmak için onca yıl eğitim alıyorlar emek veriyorlar, ama hayatlarındaki en değerli şey için eğitim almaları gerektiği, kendilerini geliştirmeleri gerektiği pek akıllarına gelmiyor.
Bu kitaplar bence çoğu insan için anlaşılabilir, sade bir dille yazılmış. Çocuğu adına bir şeyler yapmak isteyen her veli bu kitaplardan faydalanabilir, onun için her şeyden önce bu bilincin ''çocuk yetiştirmek bir sanattır'' düşüncesinin yerleşmesi lazım.
sizinde verdiğiniz örneklerde olduğu gibi az sayıda ama kaliteli yayınlar var bu alanda, çoğu velimiz bunları alamıyordur belki de, ama öğretmenlerimizin imkanı varsa soruna yönelik sayfalar çoğaltılıp dağıtılabilir, ya da velilerle okunabilir, ki bunun faydasını gören bir öğretmenim, bir veli kendini değiştirmeye başladığı noktada çocuk da olumlu davranışlar sergilemeye başlıyor.

Sevgili lugzo haklısın onca yıl meslek sahibi olmak için çabalayan kişilerin aklına bile gelmiyor çocukları için birşeyler yapmak... Ve bu noktada bence bir kitapta olması gereken amaçlardan birini daha ortaya koymuş oldun. Çocuk yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu öyle bir anlatmalı ki,bu konuya en uzak kişiyi bile etkileyip bu konuya eğilmesini sağlayabilmeli... En azından merak uyandırabilmeli... Güzel fikirlerin için çok teşekkür ederim...
SEVGİLER

sevgili dilan , eğer yardımcı olduysa söylediklerim sana, sevindim:36_15_4:
Evet bu kitaplarda ilk önce çocuk yetiştirmenin önemi üzerine yazılan anlatımlar yer almalı. Yani insanlar bunun farkına varıp bu alanda kendilerini geliştirmeye gönüllü olurlarsa, tabi ki bu kitapların işlevselliği artacaktır. Çünkü insanlar orda söylenenleri anlayabilmek ve uygulayabilmek için emek harcayacaktır. Bu kitaplar hakkında yapılan eleştiriler de var, hani yazılanları anlayamıyoruz, ya da bunlar bana inandırıcı gelmiyor, denilebiliyor. Aslında bunları söyleyenler, en azından benim çevremdekiler gerçek anlamda o kitabı okumak için kendilerine vakit ayırmayanlar oluyor. Ben birine kitap verdiğim zaman kendi kaynaklarımdan, takip ediyorum acaba o kitap okunmuş mu , ya da okunduysa ne anlaşılmış diye. Bir şey anlamadığını söyleyen kişilere vakit ayırırım ve beraberce okuruz sorunumuza dair sayfaları. Bu örneklerde gördüm ki biraz peşin hükümlü davranıyoruz, yüzeysel olarak baktığımız bir şeyden elbetteki hiç bir şey anlamayız. Yani zaten insanımızın beynine şu yerleşmiş, hani büyüklerin söylediğ bir laf vardır ya- biz çocuklarımızı kitapla mı büyüttük...-
işte böyle bir önyargıyla bakılıyor ve denemeden , bunları uygulamak imkansız denilip, uygulanabilirliliğini reddediyoruz. Ama yazılanları sabırla, bir süreç içersinde tutarlı bir şekilde davranışa dönüştürerek uygularsak gerçekten çözümler alındığını gözlemlerin sonucunda söyleyebilirim. Zaten bu söylediğim de bilinen bir şey. Okuyun sevgili velim demekle olmuyor tabi,
ilk önce ona ve çocuğuna sağlayacağı faydaların farkına varması lazım -tabi ki bu farkındalığı kazandırma işi de bize düşüyor-
her sorunun bir çözümü vardır, bu da çözüme giden yollardan biri sadece.
sevgiler dilan, çalışmalarında kolaylıklar dilerim.:36_13_3: