Çocuğun Ümidi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan gokben
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 2:21
Puanları 0
Solutions 0
Katılım
1 Haz 2006
Mesajlar
473
Tepki Skoru
0
Puanları
0
Yaş
48
@gokben
Küçük çocuk, deniz kenarında gördüğü yassı bir taşın güzelliğine hayran olmuştu. Mutlaka bir mücevherdi bulduğu. Şekli de bir insan kalbi gibiydi. Üstelik de parıl parıl parlamaktaydı.

Çocuk, taşı avuçlayıp evine koştu. Ve onu büyük bir heyecanla babasına uzattı. Adam, yavrusunun soğuktan morarmış avucundaki taşın, birbirine sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir çakmak taşı olduğunu hemen anladı. Fakat bunu ona söyleyemedi.

Küçük çocuk, rüyalarını süsleyen bisiklete kavuşmak için elindeki taşı satmak istiyor ve o paranın bir bölümüyle, bir de top alacağına inanıyordu. Fakat babası buna yanaşmıyordu.

Çocuk, işin kendisine düştüğünü anladığında, tatil de simit sattığı çarşıya gitti. Kuyumcu vitrinleri, göz kamaştıran ışıkların aydınlattığı altın kolyelerle doluydu. Bir de, elindeki taşın çok daha küçük olanlarıyla süslenen pahalı yüzüklerle.

Çocuk, en gösterişli mağazayı gözüne kestirdikten sonra, bir süre vitrin önünde bekledi. İçeride, dükkan sahibi olduğu anlaşılan bir adam vardı. Müşteri olarak da, kürk mantolu bir hanım.

Küçük çocuk, biraz sonra içeri girdi. Ve cebinden çıkardığı taşı dükkan sahibine uzatarak:
- Bu pırlantayı deniz kenarında buldum efendim!. dedi. Eğer isterseniz size satarım.

Adam, taşa uzaktan bir göz atıp:
- O sadece basit bir çakmak taşı, dedi. Bütün sahil o taşlarla doludur.
- Hayır!. diye atıldı küçük çocuk. İsterseniz ıslatın. Ne kadar parladığını göreceksiniz.

Dükkan sahibi, zengin müşterisini kaçırmaktan korkuyor ve çocuğu kolundan tutup atmayı planlıyordu.

Kadın, onun niyetini sezmişti. Çocuğun taşına yakından bakıp:
- Tam istediğim şey!. diye gülümsedi. Onu bana satar mısın?

Küçük çocuk, taşının gerçek değerini anlayan biriyle karşılaşmış olmaktan son derece mutluydu. Kadının cebine doldurduğu paralar ise, aklını başından almıştı. Defalarca teşekkür ettikten sonra, koşarak uzaklaştı.

Kadın, elindeki taşı kuyumcuya vererek ona bir zincir takmasını istedi. Beli ki mücevher gibi taşıyacaktı.

Dükkan sahibi, yapmış olduğu ikazı anlamadığı için, kadının aldandığını düşünüyordu. Bu yüzden de:
- Söylemiştim ama tekrar edeyim!. dedi. Satın aldığınız şey basit bir taştır.

Kadın, önce pırlanta kolyesine, daha sonra da yüzüğüne bakarak:
- Zannetmiyorum!.. dedi. O taş bence bunlardan çok değerli. Çünkü bu taş küçük bir çocuğun ümidini taşıyor.
 
çok hoş ya. paylaştığın için sağol arkadaşım
 
çook güzelll:)
 
çok güzel paylaşımın için teşekkürler
 
teşekkürler gerçekten ibret alınması gereken bir hikaye....
 
çok güzel bir hikaye
 
çok güzel bir yazı. çok etkilendim. paylaşımın için teşekkürler arkadaşım
 

Hoşgeldin!

Sitemize hoşgeldiniz, avantajlardan yararlanmak için kayıt olabilirsiniz.

Kayıt Ol!

23 Yıldır Sizlerle

23 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Geri
Üst