Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

---C@Ç---ile başlayan hastalıklar

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Cilt Bakımı

Özellikle yeni doğan bebeklerin derileri çok hassastır. Bebeklerin her gün yıkanmaları ve ardından zeytinyağı ile bütün vücutlarının yağlanması iyi bir bakım sağlar. PH’ sı nötr olan sabun veya şampuanlar yıkama için uygundur. Başın haftada iki kez sabunlanması yeterlidir. Her bez değişiminde bebeğin altının mutlaka yıkanması, veya ıslak pamukla temizlenmesi bebeği pişikten korur. Pudra kullanımı hem mikropların barınması için besin yeri oluşturacağından, hem de kaza ile bebek tarafından oynanması halinde solunum borusuna kaçarak zatürreeye neden olacağından önerilmez.


Colicum Infantum

Ağlama, ayakları karına doğru çekme rahatlama ve bu tablonun tekrarı, özellikle yaşam saatlerinde oluşu, bebekte “gaz sancıları” denilen tanıyı düşündürür. Nedeni belli olmayan bu dönem yaklaşık 3 – 4 ay sürebilir. Çeşitli ilaçlar önerilmesine karşın, etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Bebeğin bu dönemde sakinleştirilmesi, karnına ılık havlu konması rahatlatıcı olabilir.


Çapak

Hemen her yeni doğanda göz kapaklarında çapaklar görülebilir, bu iltihabi bir akıntı halini almadıkça önemli değildir. Antibiyotikli damla veya pomatlar normal florayı bozabileceğinden, yalnızca kaynamış – ılınmış su ile gazlı bezle temizlenmesi yeterlidir.



Çocuk Felci

Polio virüsünün sinir sistemini etkileyerek değişik oranda yaptığı felçlerle seyreden bir hastalıktır. Aşılama ile önlenebilir hastalıklardandır.

Aşılanmamış bireylerde ateş, gözlerde kızarıklık, nezle gibi belirtilerle başlayıp, daha sonra felç dönemi gelişir.

Dünyadan mikrobun temizlenebilmesi için bütün çocukların aşılanması hedeflenmektedir.
 

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Çocuk Horlaması

İnsanlar genelde horlamanın yetişkinlerde olduğunu düşünselerde horlama ile çocuklarda da karşılaşılmaktadır.

Çocukları horlayan aileler geceleri bundan oldukça rahatsız oluyor olabilirler. Horlayan bir çocuğa sahipseniz, nasıl horladığına ve nasıl davranışlar sergilediğine dikkat edin. Horlama açık ağızdan giren havanın, yumuşak damak, bademciklerin çevresindeki alan ve dilin arkasında titreşime yol açmasından kaynaklanır. Çocuklarda horlamaya nadir olarak rastlanmaktadır ve çocukların büyük kısmı horlamaz. Bir kısmı ara sıra horlarken diğer bir kısmı da devamlı horlar (Habituel yada kronik horlama). Elbette ki çocuğunuzun horlamasının bir nedeni vardır. Bu herhangi bir solunum rahatsızlığından, ren uykusundan hatta normal uyumasından ve çocuğunuzun yatış şekillerinden kaynaklanıyor olabilir. Çocuğunuzun bu tip sorunları varsa horlaması bir süre sonra geçecektir.

Çocuğunuzun horlaması bir alışkanlık haline de gelmiş olabilir. Aynı zamanda kronik bir sorun da olabilir, bademciklerinin büyümesi, adenoidlerin (geniz eti) havayolunun tıkanmasına sebep olması bunun nedenidir. Çocuğunuz böyle bir durumla karşı karşıya ise hapşırma, burun tıkanıklığı, genizden konuşma, ağızdan soluk alma ve burun akması gibi sorunları da yaşaması beklenir. Uzmanların görüşlerine göre çocuklarının soluk alma zorluğu çektiğini,gürültülü soluk ya da ağızdan soluk aldığını ve fiziksel aktivitelere karşı zayıf olduğunu gören ailelerin doktora başvurması gerekmektedir. Bu sorunun kaynağı bademcikler ya da adenoidler ise ameliyatla bunlar alınır. En sık kullanılan yöntem budur. Bu sorunun kesin kaynağı bademcikler ve adenoidler de olmayabilir ama yine de kontrolden geçmelidir.

Çocuğunuzun horlamasının nedeni bademcik ve adenoid büyümesi değilde kronikse ailenin çocuğuna olan gözlemlerini yoğunlaştırması gerekir. Bu vakalarda sorun kendini pek göstermeyebilir ama ciddi durumlarla da karşılaşabilinir. Horlamanın nedeni uykuda tıkanmayı sağlayan uyku apnesi olabilir bu durumla birlikte uykuda bozukluklar da görülür. Uyku apnesi soluk almanın kısa bir süre durması, hava yolu hareketinin yetersiz olmasıdır.

Çocuğunuzun beslenme güçlüğü çekmesi, ağızdan soluk alma, gündüz uyuklamaları ve altını ıslatma bu sorunun belirtileri olabilir. Bu konu hakkındaki en doğru yorumu doktorunuz yapacaktır.
 

Nihal EROĞLU

YÖNETİM EKİBİ
Yönetici
Katılım
25 Nis 2006
Mesajlar
5,063
Tepki Skoru
25
Puanları
38
Çocukta Tansiyon

Çocukta tansiyon nasıl ölçülür?
Çocukların kan basıncı, tedirginlikleri (beyaz gömlek yüksek tansiyonu) giderilerek, basit sfigmomanometre veya otomatik cihazlarla ölçülebilir. Çocuk oturur veya sırt üstü yatar konumda olur, daha küçük çocuklar da anne-babalarının kucaklarında iken ölçüm yapılabilir. Ölçme işlemi sağ koldan yapılırsa, olağan değerleri içeren tablolardaki ölçümlere daha fazla uyum sağlanmış olur. Ölçme sırasında manşon boyutuna dikkat etmek gerekmektedir. Manşon kolun çevresini tamamen sarmalı, her yönden eşit basınç uygulamalıdır. Şişirilen manşon kolun uzunluğunun en az 2/3’ ünü örtmeli ve kol çevresinin %75’ i kadar olmalıdır. Kısa ve dar manşonlarla kan basıncı gerçek değerinden yüksek çıkmaktadır.

Ölçüm sırasında manşunun kola oranı kadar, çocuklarda tansiyona nasıl bakılması gerektiği de çok önemlidir.

Çocukta hipertansiyonun nedenleri
Hipertansiyonun nedenleri çocuğun yaşına göre değişmektedir. Sıklık sırasına göre yenidoğanlarda böbrek atardamarı tıkanıklığı, böbrek toplardamarı tıkanıklığı, doğuştan böbrek anomalileri; ilk yıl ve 1-6 yaş arasında aort damarındaki yapısal anomaliler ve böbrek hastalıkları hipertansiyondan sorumlu olmaktadır. 6-12 Yaş arasında renal parankimal, renovasküler hastalıklardan sonra esansiyel hipertansiyon sıklık sırasına göre nedenler arasına girmektedir. 12-18 Yaşları arasında ise hipertansiyon nedenleri erişkinlerinkilerden farklı değildir.

Tedavi
İlaç ve diyet

Çocukta ve ergende hipertansiyon tedavisinde amaç, kan basıncını 95 persantilin altına indirmek ve süregen hipertansiyonun uzun süreli etkilerini önlemektir. İlaçsız ve ilaçlı olarak iki grupta toplanabilir. İlaçsız tedavi, şişmanlığın giderilmesi, tuz alımının kısıtlanması ve fizik egzersiz yapma alışkanlığının kazanılması , potasyum ve kalsiyumdan zengin besinlerle beslenme şeklinde sıralanabilir. İlaçsız tedavi 90 persantilin üstünde kan basıcına sahip çocuklarda ilk uygulanacak tedavi tipidir. Sekonder hipertansiyonlu olguların çoğunda ilaç ile tedavi gerekmektedir. Bunlarda tedavi öncelikle sebebe yönelik olmalıdır. Tuz kısıtlamasından faydalanan çocuk ve ergenlere diyet ve idrar söktürücü tedavi önerilebilir. Böbrek hastalıklarından kaynaklanan hipertansiyon olgularında ACE inhibitörleri, kalsiyum kanal blokerleri tek olarak veya değişen kombinasyonlar halinde kullanılmaktadır.

Spor zararsız

Hipertansiyonu bulunan çocuk ve ergenlerin spor yapmaları tamamen kısıtlanmamalıdır. Kontrollu olarak yarışmalara katılmalarına izin verilmelidir. Hipertansiyonlu çocuklar egzersizle yaşamayı öğrenmeli ve benimsemelidir.
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst