Beş tavşan kardeş varmış.Bir gün ellerine beş tane yumurta geçmiş.Bir birleriyle konuşurken akıllarına bir oyun oynamak gelmiş.Bu oyuna göre herkes ayrı bir yere gidecek görüp beyendikleri renkle yumurtasını boyayacakmış.Akşam buluşmak üzere birbirlerinden ayrılmışlar.
Birinci tavşan yavrusu yürümüş yürümüş yumurtasını hangi renge boyayacağını düşünmüş.Birden başını yukarıya kaldırmış gökyüzünün rengi çok güzelmiş.Yumurtasını (yumurtasını dedikten sonra mavi yumurta gösterilerek çocuklar maviye boyamış derler)maviye boyamış.
İkinci tavşan yavrusu yumurtasını boyamak için kendine göre bir renk bulamamış.Çok yorulmuş.Bir ağacın altında uykuya dalmış.Uyandığında vakit epeyce geç olmuş.Birden bire ağacın dalındaki elmayı görmüş renkleri çok güzelmiş .O da yumurtasını (kırmızı yumurta gösterilerek kırmızıya boyamış derler)kırmızıya boyamış.
Üçüncü tavşan yavrusu sevdiği rengi hemen bulmuş.Çünkü o kırların,ağaçların yeşilini çok seviyormuş.Yumurtasını(yeşil yumurta gösterilerek yeşile boyamış derler)yeşile boyamış.
Dördüncü tavşan yavrusu şarkı söyleye söyleye gidiyormuş .Bir ağacın dalından geçerken dalda uyumakta olan kuş uyanmış.Tavşan yavrusuna çok kızmış.Tavşan yavrusu kuşu uyandırdığı için çok üzülmüş ve özür dilemiş .Kuşun renginide çok beğendiği için yumurtasını(sarı yumurta gösterilerek sarıya boyamış derler )sarıya boyamış.
Akşam olmak üzereymiş ama beşinci tavşan yavrusu yumurtasını boyayacak güzel bir renk hala bulamamış .Çaresiz arkadaşlarının yanına ağlayarak dönmüş herkes boyadığı yumurtasını gösterip hikayesini anlatıyormuş sıra beşinci tavşan kardeşe geldiğinde çok garip bir şey olmuş beyaz yumurtanın içinden sesler geliyormuş merakla yumurtanın etrafına toplanmışlar bir de ne görsünler yumurtadan bir civciv çıkmamışmı?(fon kartonundan yapılmış beyaz yumurtanın içindeki civciv çocuklara gösterilir)