Bebek ölümleri azaldı
Ekonomik ve sosyal durumun düzelmesi bebek ölümlerini azalttı.
Çukurova Ünitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Satar, toplumdaki ekonomik ve sosyal durumun iyileşmesi, sağlık alt yapısının güçlendirilmesi ile bebek ve çocuk ölümlerinde önemli oranda azalma olduğunu söyledi.
Prof. Satar, "Yenidoğan (Neonatal) döneme yönelik yürütülen çalışmalar sonucunda bebek ölüm oranı binde 17'ye, yeni doğan ölüm oranı ise binde 13'e düştü." dedi.
Adana İl Sağlık Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliği ile düzenlenen 'Yenidoğan Canlandırma (Neonatal Resusitasyon) Kursu' sona erdi. Kursta, 42 doktor ve hemşire sertifikalandırıldı.
Adana Hekimevinde gerçekleştirilen 3 günlük eğitimin ardından yapılan sertifika töreninde konuşan Ç.Ü Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Satar, toplumdaki ekonomik ve sosyal durumun iyileşmesi, sağlık alt yapısının güçlendirilmesi ile bebek ve çocuk ölümlerinde önemli azalmalar gözlendiğini söyledi. Satar, yenidoğan (Neonatal ve perinatal) ölümleri ve ölü doğumların ise sosyal ve ekonomik gelişmelere daha az duyarlı olduğunu, bu ölümlerin erken tanı ve tedavi, gebelik ve doğum sırasında verilen bakımın iyileştirilmesi gibi sağlık ile doğrudan ilişkili önlemlerden daha fazla etkilendiğini kaydetti. Prof. Dr. Satar, şöyle konuştu:
"Ülkemizde ana ve çocuk sağlığına ilişkin önemli sorunlar var. Sağlığın önemli bir göstergesi olan bebek ölüm hızı binde 17'dir. Neonatal ölüm hızı ise 13'e düşmüştür. Yenidoğan bakımı anlamında ülkemizde erken anne sütü uygulamaları programlı ve yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Bu kapsamda, temel Yenidoğan canlandırma uygulamalarının da yerleştirilebilmesi için bu konuda eğitim almış ve standart uygulamaya sahip personelin yetiştirilmesi gerekmektedir. Doğumu izleyen dakikalar bebeğin anne dışındaki yaşama uyum sağlamasına yardım edilmesi gereken kritik dakikalardır. Solunum yapamayan (Asfiksili) bir bebeğe yaşamın ilk birkaç dakikasında yapılan girişimlerin sonuçları yaşamın niteliğini doğrudan etkileyerek tüm bir yaşam boyunca sürecek sonuçlar doğurur."
Her yenidoğanın, yeterli bir canlandırmaya hakkı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Satar, "Bu, doğum odasında uygun gereçlerin her an hazır olması anlamına gelmektedir. Aynı zamanda, ilgili birimlerde çalışan sağlık profesyonelleri de yenidoğan canlandırma konusunda becerili olmalı ve bir ekip olarak uyumlu çalışabilmelidir." şeklinde konuştu.
İl Sağlık Müdürlüğü Ana ve Çocuk Sağlığı (AÇSAP) Şube Müdürü Dr. Mutlucan Karaman ise Adana?da 31.si düzenlenen Yenidoğan Canlandırma Programı'nda 42 doktor ve hemşirenin sertifikalandırıldığını söyledi. Türkiye?de son 10 yılda düzenlenen 925 kursta sertifikalı sağlık personeli sayısının 28 bin 716 olduğunu ifade eden Dr. Mutlucan Karaman, bu programın, 'doğum odasındaki herkesi' hedeflediğini kaydetti.
Alıntı...
Ekonomik ve sosyal durumun düzelmesi bebek ölümlerini azalttı.
Çukurova Ünitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Satar, toplumdaki ekonomik ve sosyal durumun iyileşmesi, sağlık alt yapısının güçlendirilmesi ile bebek ve çocuk ölümlerinde önemli oranda azalma olduğunu söyledi.
Prof. Satar, "Yenidoğan (Neonatal) döneme yönelik yürütülen çalışmalar sonucunda bebek ölüm oranı binde 17'ye, yeni doğan ölüm oranı ise binde 13'e düştü." dedi.
Adana İl Sağlık Müdürlüğü ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliği ile düzenlenen 'Yenidoğan Canlandırma (Neonatal Resusitasyon) Kursu' sona erdi. Kursta, 42 doktor ve hemşire sertifikalandırıldı.
Adana Hekimevinde gerçekleştirilen 3 günlük eğitimin ardından yapılan sertifika töreninde konuşan Ç.Ü Tıp Fakültesi Yenidoğan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Satar, toplumdaki ekonomik ve sosyal durumun iyileşmesi, sağlık alt yapısının güçlendirilmesi ile bebek ve çocuk ölümlerinde önemli azalmalar gözlendiğini söyledi. Satar, yenidoğan (Neonatal ve perinatal) ölümleri ve ölü doğumların ise sosyal ve ekonomik gelişmelere daha az duyarlı olduğunu, bu ölümlerin erken tanı ve tedavi, gebelik ve doğum sırasında verilen bakımın iyileştirilmesi gibi sağlık ile doğrudan ilişkili önlemlerden daha fazla etkilendiğini kaydetti. Prof. Dr. Satar, şöyle konuştu:
"Ülkemizde ana ve çocuk sağlığına ilişkin önemli sorunlar var. Sağlığın önemli bir göstergesi olan bebek ölüm hızı binde 17'dir. Neonatal ölüm hızı ise 13'e düşmüştür. Yenidoğan bakımı anlamında ülkemizde erken anne sütü uygulamaları programlı ve yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Bu kapsamda, temel Yenidoğan canlandırma uygulamalarının da yerleştirilebilmesi için bu konuda eğitim almış ve standart uygulamaya sahip personelin yetiştirilmesi gerekmektedir. Doğumu izleyen dakikalar bebeğin anne dışındaki yaşama uyum sağlamasına yardım edilmesi gereken kritik dakikalardır. Solunum yapamayan (Asfiksili) bir bebeğe yaşamın ilk birkaç dakikasında yapılan girişimlerin sonuçları yaşamın niteliğini doğrudan etkileyerek tüm bir yaşam boyunca sürecek sonuçlar doğurur."
Her yenidoğanın, yeterli bir canlandırmaya hakkı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Satar, "Bu, doğum odasında uygun gereçlerin her an hazır olması anlamına gelmektedir. Aynı zamanda, ilgili birimlerde çalışan sağlık profesyonelleri de yenidoğan canlandırma konusunda becerili olmalı ve bir ekip olarak uyumlu çalışabilmelidir." şeklinde konuştu.
İl Sağlık Müdürlüğü Ana ve Çocuk Sağlığı (AÇSAP) Şube Müdürü Dr. Mutlucan Karaman ise Adana?da 31.si düzenlenen Yenidoğan Canlandırma Programı'nda 42 doktor ve hemşirenin sertifikalandırıldığını söyledi. Türkiye?de son 10 yılda düzenlenen 925 kursta sertifikalı sağlık personeli sayısının 28 bin 716 olduğunu ifade eden Dr. Mutlucan Karaman, bu programın, 'doğum odasındaki herkesi' hedeflediğini kaydetti.
Alıntı...
)