Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

ANNEME MEKTUP

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
274
Tepki Skoru
0
Puanları
0
Yaş
42
ANNEME MEKTUP
Anneciğim, hep sana seni ne kadar sevdiğimi, küçücük yüreğimdeki kocaman yerini anlatmak isterdim. Ama başaramadım. Çünkü hiç anlamaya çalışmadın. Bir gün sana bahçeden çiçek topladım. Bardağa koydum sana getiriyordum ki, bardak birden bire elimden düştü, kırıldı. Çiçekle sana sevgimi anlatacaktım. Kırılan bardak için o kadar çok bağırdın ki bir daha kimseye çiçek vermemeye yemin ettim.
Anne, benim küçük yüreğimde herkesi sevecek kadar yer vardı. Ben herkesi çok seviyordum. Ama sen insanların hep kötü olduklarını, onlara güvenilmemesi gerektiğini söyledin. Ben de artık insanları sevmiyorum...
Anneciğim, bir türlü küçük kafam almıyor, bana başkasına vurmayı sen öğrettin. Ben doğduğumda vurmayı bilmiyordum ki, neden şimdi kardeşime vurmama kızıyorsun. Ben ona vurunca elime vuruyorsun.
Anne, babamı hiç sevmiyor musun? Hep beni onunla korkutuyorsun, onu sevmemi istemiyor musun?
Ben bir şeyi bağırmadan istersem vermiyorsun. Bağırarak istersem veriyorsun, o yüzden ben de hep bağırarak, ağlayarak istiyorum. Hem de dediğini yapmak için bağırmanı bekliyorum. Biliyor musun seni bağırtmak hoşuma gidiyor. O zaman benimle ilgilendiğini düşünüyorum.
Anne sana güzel haberim var: Artık yemeklerimi yiyeceğim. Bir an önce büyümek istiyorum. Neden mi? Seninle konuşurken yukarılara bakmaktan bıktım. Artık boynum ağrıyor. Eğer büyümem daha çok sürecekse, neden sen çömelerek benimle konuş muyorsun? O zaman kendimi daha iyi hissedeceğim. Konuşurken gözlerini görmek istiyorum. Gözlerinin derinliğinde sevildiğimi anlamak istiyorum.
Anneciğim neden o çok sevdiğin arkadaşlarının çocuklarına kendi eşyalarını vermiyorsun? Onlara oyuncaklarımı vermekten hoşlanmıyorum. Oyuncakları bana mı, yoksa arkadaşlarının çocuklarına mı aldın? Onlar kırınca kızmıyorsun, ben kırınca “Sende hiç isaf yok mu?” diye, beni cezalandırıyorsun. Artık ona da çözüm buldum, kırınca saklayacak, başkaları kırmış gibi, misafirler gelince sana göstereceğim.
Anne beni neden dinlemiyorsun? Benim çizgi film kahramanlarım, kırılan oyuncağım, kaybolan kalemim neden seni ilgilendirmiyor? Beni de senin şefin, arkadaşının yeni aldığı çanta ilgilendirmiyor... Onları dinlemek istemiyorum. Senin beni dinlemeni, onların benim için ne kadar önemli olduğunu anlamanı istiyorum. Sadece büyüklere ait şeyler mi önemlidir?
Anne, yeni bakıcımı hiç sevmedim. Saçlarımı senin taradığın gibi taramıyor, bana eski bakıcımın baktığı gibi şefkatle bakmıyor. Anne sen bana neden şefkatle bakmıyorsun?
Anne, evdeki eşyaları, sehpayı, kül tablasını, televizyonu kıskanıyorum, onları kırmak, yok etmek istiyorum. Onlar olmazsa beni daha çok seveceğini düşünüyorum. Hem de rahatça, onları kırma korkusu olmadan evin içinde koşup oynayabileceğim. Onları temizlemek için ayırdığın vakti bana ayırmıyorsun. Demek ki onları benden daha çok seviyorsun.
Anneciğim evde oynamaktan bıktım. Dışarılarda koşup oynamak, minik su birikintilerine ayaklarımı sokmak, dökerek pasta yemek, elimle makarna yemek, ayranı üstüme dökmek istiyorum. Anne ben yaşamak istiyorum. ‘Yapma’ların, ‘etme’lerin olmadığı, sevginin çok olduğu, annelerin çocuklarını anladığı bir yer istiyorum. Çok büyük değil, yüreğim kadar bir yer istiyorum. O yeri bulmak için buradan gitmek istiyorum. Belki bir kuşun kanadında, belki bir çiçeğin yaprağında belki de bir balığın akvaryumunda...
Nesrin BİLKAN ( Sızıntı, Ekim, 1994, sayı:189)
 
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
93
Tepki Skoru
0
Puanları
0
Yaş
52
ANNENİN CEVABI

Canım yavrum yanlızca o küçücük bedenini için de taşıdığın o kocaman kalbinde bana olan sevgini gösteremediğini düşünüyorsun.Bana çicek toplayıp bir de bardağa koymayı düşünüp getirdiğinde ben dünyanın en mutlu annesi olmuştum.Ama bardağı düşürdügün an evet korktum.Kortuğumu belki bağırarak belli ettim yanlış tı ama neden korktum biliyormusun?Kırılan camlar senin ayağına batar canın yanar diyedi.Ama bilememişim ki ben senin canını cam kırığından daha çok acıtmışım meger.Ama bunu biraz sonra farkettim ve işin doğrusunu sana anlatmaya çalıştım.
Canım yavrum ben seni yanlızca hayata hazırlamaya çalışıyordum.Hayatta kötü insanlarında olduğunu anlatmak istemiştim .Ama düşünememişim bu hazırlık senin yaşın için erken di.Sana kafanı karıştırmayacak kadarını anlatmalıydım.Yeri geldiğinde sen çocuksun diyordum ama bu konuyu anlatırken seni birden büyütmüştüm değil mi
BEN BU YAZIDA YAZILAN HATALARDAN ZAMAN ZAMAN AÇIKLAMA YAPTIGIM KONULARDA HATAYA DÜŞÜYORUM.ASLINDA AMACIM TÜM METNE CEVAP VERMEKTİ .fAKAT DİĞERLERİNİ ZAMAN ZAMAN DA OLSA YAPMADIGIM İÇİN VERECEK CEVAP BULAMADIM.
hayat insanı çok yoruyor bir okadar da korkutuyor.Bizler çocuklarımızı kötülüklerden korumak ve zorluklarını kolaylaştırmak için bu hataya düşüyoruz.Ama ben dahil hepimiz cam kırıgının yarattığı acıyı çocuğun unutacagını fakat onun bizlerin mutlulugu için gösterdiği çabayı bir kenara bırakıp can kırıkları ayağına batmasın derken aslında canını nekadar yaktığımızı unutmamamız gerekiyor.Annelerde hata yapar .Hatayı telaji etmek te canının acısını hafifletir.

Sevgiler
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst