Merhabalar Okul Öncesi Forum Resmi Web Sitesi 'Biz BÜYÜK Bir Aileyiz'

Foruma ücretsiz kayıt olarak mesaj gönderebilir, yeni konular oluşturabilir ve diğer üyeler ile etkileşim içine olabilirsiniz.

0-6 Yaş Çocuğunun Fiziksel Gelişimi

Katılım
7 Ocak 2013
Mesajlar
8
Tepki Skoru
0
Puanları
0
İnsanın fiziksel ve ruhsal gelişimi üzerine yapılan çalışmalar; insan gelişiminin her birey, her toplum ve kültür için standart olmasa da büyük benzerlikler gösteren ve belirli bir düzen izleyen gelişimsel dönemleri olduğu görüşünde birleşmektedir. İlk olarak Erik Erikson tarafından tanımlanan ve Piaget’nin bilişsel gelişim kuramında da vurgulanan epigenetik kurala göre, gelişimin sağlıklı olarak sürebilmesi için her dönemin kendi içinde gereksinim, sorun ve görevler yönünden uygun zamanda tamamlanması gerekmektedir. Dönemler davranışın analiz edilmesine, biyolojik sınıflandırmaların yapılmasına ve sürekliliğin anlaşılmasına yardım eder.

“Çocukluğun ilk 6 yılı” bireyin gelişiminin temel taşlarını oluşturması, temel bilgi ve becerilerin bu erken gelişim yıllarında kazanılması nedeniyle büyük önem taşır. Kişilik oluşumu yönünden de önem taşıyan ilk 72 ayda çocuk, kendisine uyarıcı bir çevre sunan, sevgi gösteren, ve sağlıklı gelişimini sağlayan anne-babaya gereksinim duyar.

Bu erken gelişim yıllarında temeli atılan beden gelişimi, psiko-sosyal gelişim ve kişilik yapısının, ileri yaşlarda yön değiştirmekten çok aynı yönde gelişme şansı daha yüksektir.

Çocuk gelişiminin kendine özgü dinamikleri olduğu, her gelişim evresinin büyük oranda daha önceki evreler tarafından belirlendiği gerçektir. Araştırmalar, çocukluk yıllarında kazanılan davranışların yetişkinlikte, bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını büyük ölçüde biçimlendirdiğini ortaya koymaktadır.


Çoğu kez birbiriyle karıştırılan “Büyüme” (Growth) ile “Gelişme” (Development) sözcükleri, gerçekte birbirinden farklı kavramlardır.

Yapısal artışı dile getiren “Büyüme”, bedende gerçekleşen sayısal değişiklikleri içermektedir (kilo, boy artışı gibi). Çocuk, sadece fiziksel olarak büyümekle kalmaz, aynı zamanda onun beyniyle iç organlarının yapı ve büyüklüğünde de değişmeler olur. Beynin gelişimi sonucu, çocukta giderek artan bir öğrenme, anımsama ve muhakeme yeteneği oluşur. Böylelikle fiziksel büyümeye koşut olarak, çocuk zihinsel olarak da gelişir.

Buna karşılık, “Gelişme”, değişikliklerin niceliği yanında niteliğini de içermektedir. Gelişme kavramı, düzenli, uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir. Gelişim, ileriye dönük olup, değişiklikler arasında belirgin bir ilişkiyi de kapsar. Kısaca gelişim, sadece sayısal ölçümlerle açıklanamayan, birçok yapı ve işlevi bütünleştiren karmaşık bir olgudur. Bu bütünleşme nedeniyle, gelişimin her evresi kendinden bir sonraki evreyi doğrudan etkiler.


GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ


Gelişim süreci içinde tüm çocuklar aynı gelişim yolunu izlerler. Çocuk koşmadan önce yürür, yürümeden önce emekler. Ancak çocukların gelişim hızlarıyla bu davranışları başarmak üzere geçirdikleri sürenin bireyden bireye değiştiği görülür. Bazı çocuklar, diğerlerine oranla daha hızlı gelişirler.

Gelişimdeki 6 temel kavram şöyle özetlenebilir:

1. Gelişim, dinamik bir olgudur. Gelişim yaşam boyu sürer. Gelişim belli aşamalara bölünmüş ve her biri, önceki aşamaların birikimlerine dayalı olarak oluşan bir süreç içinde gerçekleşir.

2. Gelişim, genetik ve çevresel değişkenlerin karşılıklı etkileşimlerinin ürünüdür. Örneğin, kalıtsal zeka potansiyelinin uygun eğitim yaşantılarıyla desteklenmemesi halinde, yeterince gelişmediği bilinmektedir.


3. Gelişim, giderek artan bir özelleşme sürecidir.
Gelişim genelden özele, bütünden parçaya doğrudur. Örneğin, çocuklar belli bir gelişim aşamasında, sadece ellerini bir bütün olarak kullanırken, ince kasların gelişimi ile parmaklarını kullanmaya başlamaktadır.

4. Gelişimde denge vardır. Gelişim özellikleri ayrılmaz bir bütün oluştururlar. Gelişim alanları karşılıklı olarak birbirlerini etkilemektedir. Örneğin, çocuğun zihinsel gelişimi dil gelişimini hem etkilemekte hem de ondan etkilenmektedir.


5. Gelişim, ard arda görülen, düzenli bir süreçtir.
Gelişimin kritik dönemleri vardır.

6. Gelişim bireysel farklılık gösterir.


FİZİKSEL GELİŞİM

Çocuklarda bedensel gelişim, “dönemsel”bir süreçtir. Bunun anlamı, fiziksel gelişimin düzenli bir hızla değil, belli dönemlerde, yüzlerde (fazlarda) ya da farklı hız derecelerine sahip “dalgalar” halinde gerçekleşmesi, yani bazen hızlı, bazen yavaş olmasıdır.

Büyüme konusundaki araştırmalar, çocuklarda iki yavaş, iki hızlı olmak üzere dört belirgin büyüme dönemi olduğunu göstermiştir. Doğum öncesi ve doğum sonrasının ilk 6 ayı büyüme hızı yüksektir.


Beslenme, bakım ve korumanın gelişimi yakından etkilediği bilinmektedir. Bunun yanında mevsimlerin de etkisinden söz edilmektedir. Bütün çocuklarda olmasa da büyük çoğunluğunda altı- altıbuçuk yaşından sonra mevsimlerin boy artışında etkili olduğu; Nisan-Ekim ayları arasındaki dönemde boyun diğer dönemlerden daha fazla uzadığı gözlenmektedir. Mekanizması kesin olmamakla birlikte ışık ve ısının endokrin sistem üzerine etkisi ile oluştuğu genel olarak kabul edilmektedir. Bu alanda tiroid ve adrenal korteksin etkisi diğer endokrin nedenlere göre daha belirgindir. Tiroid hormonu düzeyindeki yükseklik büyümeyi artırırken, kortizol düzeyi yüksekliği büyümeyi baskılamaktadır. Büyüme hormonu ve insulin de mevsimsel değişikliklerden etkilenen diğer mediyatörlerdir.

Araştırmalar, bedensel hastalıkların gelişim üzerinde sanıldığı kadar önemli bir etkisinin olmadığını göstermektedir. Hastalık döneminde gelişimde ortaya çıkan duraklamaların açığı, iyileşmenin ardından hızla kapatılır. Aynı şekilde prematür bebeklerin normal ölçülere ulaşma hızları da yüksektir. Araştırmalar beklenen ağırlığın beşinci ayda, boy gelişiminin ise ilk altı ayda, en fazla da ilk bir yıl içinde yakalandığını göstermektedir. Ancak süregen hastalıkların gelişimi olumsuz yönde etkileyeceği de genel olarak kabul edilen bir görüştür. İlk iki yıl içinde gözlenen boy sıçraması, yetişkinlik döneminde ulaşılacak boy uzunluğunun en önemli belirleyicisidir. Bu dönemde ve daha sonra ergenlikte gözlenen sıçramada genetik etkenler önemlidir. Araştırmalar anne boyunun genetik etkinliğinin babadan daha fazla olduğunu savunmaktadır. Sıçramalar sırasında bütün bedenin orantılı bir biçimde büyümesi tipiktir. Ancak bu orantıda şekilden çok ölçü göz önüne alınmalıdır. Örneğin beslenme bozukluğunda sadece ekstremiteler ya da baş değil bütünüyle beden etkilenecektir.
 

Giriş yap

Okul Öncesi Forum TV

000
Gün
00
Saat
00
Dakika
00
Saniye
Canlı yayına kalan süre.

18 Yıldır Sizlerle

18 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Üst