Öğretmen öğrencilerine; “Dramamızın materyali kendi vücudumuz. Şimdi hepimiz birer fırçayız. Bir kâğıdı boyayacağız.” der. Ardından şöyle devam eder:
“Fırçalar ayağa kalksın ve kâğıtlarına doğru koşsun. Yavaş yavaş kâğıtlarımıza doğru ilerliyoruz. Şimdi daha hızlı koşuyoruz. Şimdi yavaşlıyoruz, şimdi tekrar hızlanıyoruz.
Şimdi kâğıda zıplaya zıplaya ulaşalım. Şimdi kâğıdımızı boyamaya başlayalım.
Şimdi kollarımızla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi ellerimizle kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi parmaklarımızla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi ayaklarımızla kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi topuklarımızla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi sırtımızla kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi burnumuzla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi saçlarımızla kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi sırt üstü yatalım ve ayaklarımızla gökyüzüne bir güneş çizelim. Artık bacaklarımızı uzatalım ve eserimizi seyredelim. Mükemmel!.. Şimdi herkes bana ne resmi çizdiğini söylesin.”
“Fırçalar ayağa kalksın ve kâğıtlarına doğru koşsun. Yavaş yavaş kâğıtlarımıza doğru ilerliyoruz. Şimdi daha hızlı koşuyoruz. Şimdi yavaşlıyoruz, şimdi tekrar hızlanıyoruz.
Şimdi kâğıda zıplaya zıplaya ulaşalım. Şimdi kâğıdımızı boyamaya başlayalım.
Şimdi kollarımızla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi ellerimizle kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi parmaklarımızla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi ayaklarımızla kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi topuklarımızla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi sırtımızla kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi burnumuzla kâğıdımızı boyayalım. Şimdi saçlarımızla kâğıdımızı boyayalım.
Şimdi sırt üstü yatalım ve ayaklarımızla gökyüzüne bir güneş çizelim. Artık bacaklarımızı uzatalım ve eserimizi seyredelim. Mükemmel!.. Şimdi herkes bana ne resmi çizdiğini söylesin.”