Puanları
0
Solutions
0
- Katılım
- 7 Kas 2008
- Mesajlar
- 775
- Tepki Skoru
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Konum
- Ordu- Şanlıurfa/Siverek
Türk Eğitim-SEN ve Türkiye Kamu-SEN Genel Başkanı İsmail KONCUK: "BAŞBAKAN SAMİMİYSE, HİÇBİR BİR ŞARTA BAĞLI KALMADAN SÖZLEŞMELİLERİ KADROYA ALIR"
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kanal B’de yayınlanan Güncel programına katılarak, gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan’ın sözleşmelilerin kadroya alınmasına ilişkin sözlerine değinen Koncuk, Başbakan’ın samimiyse, sözleşmelileri hiçbir şarta bağlı kalmaksızın seçimlerden önce kadroya alması gerektiğini söyledi. Koncuk, “Yapılan çalışma, sözleşmelilerin herhangi bir şarta bağılı kalmaksızın kadroya alınması değil. ‘Sözleşmeli personel 15 yıl sözleşmeli çalıştıktan sonra kadroya geçecek’ diyecekler, çalışma sürelerini baz alacaklar. Bugün 250 bin sözleşmeli personel var. Sözleşmeli personelin sayısı 4/C’lilerle birlikte 300 bin’e ulaşıyor” dedi.
İktidarın 9 yıldır sözleşmeli personel uygulamasını her alana yaydığını kaydeden Koncuk, “sözleşmeliler seçimlerden 1.5 ay önce mi aklınıza geldi?” diye sordu. Başbakan’ın sözleşmelilerin birtakım problemleri olduğunu siyasi iktidara yakın olan sendikanın genel kurulunda söylemesini siyasi etikle bağdaştıramadığını kaydeden Koncuk, “9 senedir kafanızı kuma gömeceksiniz, sonra size yakın olan sendikanın genel kurulunda sözleşmelilerin kadroya alınmasından sadece bir cümleyle söz edeceksiniz. Yazık değil mi bu sözleşmelilere? Ne müjdesi? Böyle müjde mi olur? Müjdenin içi doldurulur. Eğer isterseniz elinizdeki Kanun Hükmünde Kararnameyle sözleşmeli personelin tamamını kadroya alabilirsiniz. Bu konuda söz veriyorsanız, bunu seçimlerden önce yapmalısınız. Hiçbir iktidarın seçimlerden sonra adres göstermeye hakkı yoktur. Biz Sayın Başbakana bu sözünü her platformda hatırlatırız. Kanun Hükmünde Kararname sözleşmeli personelin kadroya alınması için yetki veriyor. Başbakan samimiyse herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın sözleşmelilerin tamamını kadroya geçirir. Bakanlar Kurulu bunu yapmaya yetkilidir. Bu yetkilerini kullansınlar” diye konuştu.
YGS ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Genel Başkan Koncuk, ÖSYM Başkanının istifa etmemesini ve iktidarın YGS ile ilgili ÖSYM Başkanına destek vermesini eleştirdi. Koncuk şunları söyledi: “YGS’de yaşananlar şunu göstermiştir: Bu ülkeyi yönetenler, ‘biz ne yaparsak yapalım bu milletin hoşuna gidiyor. Bu millet bizi destekliyor. KPSS hırsızlığı, YGS’de şifreleme, işsizlik, istihdam gibi sorunlar önemli değil’ diyor. Herkesin bilmesi gerekir ki, YGS’deki olay siyasi ya da ideolojik değildir. Beklenen davranış, sınavın en sağlıklı şekilde yapılmasını sağlamaktır. YGS gibi bir sınavı pespaye, rezil, güvenilmez bir duruma getirdiler ve bunun karşılığında oluşturulan toplumsal tepkileri değerlendiremiyorlar, ‘tatmin olduk’ diyorlar. Mesele birilerinin tatmin olması ya da olmaması değil. Biz seçme sınavı yapıyoruz. Böylesine önemli bir sınav, leke sürülmeyecek şekilde gerçekleştirilmelidir. Siyasi irade ÖSYM’nin başına getirdiği kişinin sorumluluklarını paylaşmak zorunda değildir. YGS’nin iptal edilmemesi topluma çekilmiş resttir ve zaman içinde oluşabilecek başka olaylarla ilgili toplumsal tepkilerin büyümesi sonucunu getirir. Kıvılcımları sezemezseniz, patlamaları değerlendiremezsiniz. Bu tepkilerin mutlaka okunabilmesi, görülebilmesi, değerlendirilmesi gerekir. YGS kuru inatlaşmaya girmeden iptal edilmeli ve ÖSYM Başkanı da görevden alınmalıdır. ÖSYM’nin güven kaybını en aza indirmesi lazım. Bundan sonra yapılacak sınavlara güven duyulabilmesi için ÖSYM Başkanının istifa etmesi ve ÖSYM’nin başına ölçme değerlendirme alanında uzman bir akademisyenin getirilmesi gerekir. ‘Bu ülkede problem çözmek, bir yerlere gelebilmek ya da yaşayabilmek için mutlaka birtakım grupların adamı olacaksınız’ anlayışı çocukların kafasına kazınırsa, o zaman bu ülkenin geleceği olmaz.”
Haziran ayında yapılacak 30 bin öğretmen atamasıyla ilgili açıklama yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, “MEB Ağustos’ta 55 bin atama yapacaktı. İşte bu 55 bin atamanın, 30 bin’ini 1 Haziran’da kullanmaya karar vermişler. Yani Haziran ayında yapılacak olan ek atama değil. Ağustos ayında yapılacağı söylenen 55 bin atamayı ise 10 bin’e düşürüyorlar. Böylece Haziran ve Ağustos’ta atanacak öğretmen sayısı 40 bin olacak. Haziran ayında öğretmen ataması yapılmasının amacı, seçimlerden önce ataması yapılmayan öğretmenlerin tepkisini azaltmaktır. Çocuklarımız aldatılmıştır. Milletimiz seçimler öncesinde enayi yerine konulmuştur” dedi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kanal B’de yayınlanan Güncel programına katılarak, gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan’ın sözleşmelilerin kadroya alınmasına ilişkin sözlerine değinen Koncuk, Başbakan’ın samimiyse, sözleşmelileri hiçbir şarta bağlı kalmaksızın seçimlerden önce kadroya alması gerektiğini söyledi. Koncuk, “Yapılan çalışma, sözleşmelilerin herhangi bir şarta bağılı kalmaksızın kadroya alınması değil. ‘Sözleşmeli personel 15 yıl sözleşmeli çalıştıktan sonra kadroya geçecek’ diyecekler, çalışma sürelerini baz alacaklar. Bugün 250 bin sözleşmeli personel var. Sözleşmeli personelin sayısı 4/C’lilerle birlikte 300 bin’e ulaşıyor” dedi.
İktidarın 9 yıldır sözleşmeli personel uygulamasını her alana yaydığını kaydeden Koncuk, “sözleşmeliler seçimlerden 1.5 ay önce mi aklınıza geldi?” diye sordu. Başbakan’ın sözleşmelilerin birtakım problemleri olduğunu siyasi iktidara yakın olan sendikanın genel kurulunda söylemesini siyasi etikle bağdaştıramadığını kaydeden Koncuk, “9 senedir kafanızı kuma gömeceksiniz, sonra size yakın olan sendikanın genel kurulunda sözleşmelilerin kadroya alınmasından sadece bir cümleyle söz edeceksiniz. Yazık değil mi bu sözleşmelilere? Ne müjdesi? Böyle müjde mi olur? Müjdenin içi doldurulur. Eğer isterseniz elinizdeki Kanun Hükmünde Kararnameyle sözleşmeli personelin tamamını kadroya alabilirsiniz. Bu konuda söz veriyorsanız, bunu seçimlerden önce yapmalısınız. Hiçbir iktidarın seçimlerden sonra adres göstermeye hakkı yoktur. Biz Sayın Başbakana bu sözünü her platformda hatırlatırız. Kanun Hükmünde Kararname sözleşmeli personelin kadroya alınması için yetki veriyor. Başbakan samimiyse herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın sözleşmelilerin tamamını kadroya geçirir. Bakanlar Kurulu bunu yapmaya yetkilidir. Bu yetkilerini kullansınlar” diye konuştu.
YGS ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Genel Başkan Koncuk, ÖSYM Başkanının istifa etmemesini ve iktidarın YGS ile ilgili ÖSYM Başkanına destek vermesini eleştirdi. Koncuk şunları söyledi: “YGS’de yaşananlar şunu göstermiştir: Bu ülkeyi yönetenler, ‘biz ne yaparsak yapalım bu milletin hoşuna gidiyor. Bu millet bizi destekliyor. KPSS hırsızlığı, YGS’de şifreleme, işsizlik, istihdam gibi sorunlar önemli değil’ diyor. Herkesin bilmesi gerekir ki, YGS’deki olay siyasi ya da ideolojik değildir. Beklenen davranış, sınavın en sağlıklı şekilde yapılmasını sağlamaktır. YGS gibi bir sınavı pespaye, rezil, güvenilmez bir duruma getirdiler ve bunun karşılığında oluşturulan toplumsal tepkileri değerlendiremiyorlar, ‘tatmin olduk’ diyorlar. Mesele birilerinin tatmin olması ya da olmaması değil. Biz seçme sınavı yapıyoruz. Böylesine önemli bir sınav, leke sürülmeyecek şekilde gerçekleştirilmelidir. Siyasi irade ÖSYM’nin başına getirdiği kişinin sorumluluklarını paylaşmak zorunda değildir. YGS’nin iptal edilmemesi topluma çekilmiş resttir ve zaman içinde oluşabilecek başka olaylarla ilgili toplumsal tepkilerin büyümesi sonucunu getirir. Kıvılcımları sezemezseniz, patlamaları değerlendiremezsiniz. Bu tepkilerin mutlaka okunabilmesi, görülebilmesi, değerlendirilmesi gerekir. YGS kuru inatlaşmaya girmeden iptal edilmeli ve ÖSYM Başkanı da görevden alınmalıdır. ÖSYM’nin güven kaybını en aza indirmesi lazım. Bundan sonra yapılacak sınavlara güven duyulabilmesi için ÖSYM Başkanının istifa etmesi ve ÖSYM’nin başına ölçme değerlendirme alanında uzman bir akademisyenin getirilmesi gerekir. ‘Bu ülkede problem çözmek, bir yerlere gelebilmek ya da yaşayabilmek için mutlaka birtakım grupların adamı olacaksınız’ anlayışı çocukların kafasına kazınırsa, o zaman bu ülkenin geleceği olmaz.”
Haziran ayında yapılacak 30 bin öğretmen atamasıyla ilgili açıklama yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, “MEB Ağustos’ta 55 bin atama yapacaktı. İşte bu 55 bin atamanın, 30 bin’ini 1 Haziran’da kullanmaya karar vermişler. Yani Haziran ayında yapılacak olan ek atama değil. Ağustos ayında yapılacağı söylenen 55 bin atamayı ise 10 bin’e düşürüyorlar. Böylece Haziran ve Ağustos’ta atanacak öğretmen sayısı 40 bin olacak. Haziran ayında öğretmen ataması yapılmasının amacı, seçimlerden önce ataması yapılmayan öğretmenlerin tepkisini azaltmaktır. Çocuklarımız aldatılmıştır. Milletimiz seçimler öncesinde enayi yerine konulmuştur” dedi.
