Psikomotor gelişim

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan göksenkelle
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 15:43
Puanları 0
Solutions 0
Katılım
23 Ara 2012
Mesajlar
8
Tepki Skoru
0
Puanları
0
@göksenkelle
PSİKOMOTOR GELİŞİM
Çocuğun gelişiminde önemli bir yer tutan psiko-motor gelişim, yaşam boy devam eden bir süreçtir. Bu ünitede psiko-motor gelişimin tanımı ve önemi, psiko-motor gelişimle ilgili öğeler, 0-12 yaş çocuklarında psiko-motor gelişim aşamaları, psiko-motor gelişimde bireysel farklılıklar ve önemi, psiko-motor gelişimin diğer gelişim alanlarıyla ilişkisi konulan ele alınmıştır.
Tanımı ve Önemi
Çocuk organizmasını, yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci içinde olmasıdır. Bu değişim süreci içerisinde çocu*ğun gelişimi, görünür ve görünmez büyümeyi içerir. Görünür büyüme, bedenin boyutlarında, biçiminde ve oranındaki değişmedir. Görünmez büyüme ise iç or*ganlarda meydana gelen değişmedir. İşte bu görünür gelişimlerden bir tanesi mo*tor gelişimdir.
Motor kelimesi tek başına "hareket" anlamına gelir. Yetişkinler gibi çocuğun da hareket etmeye ihtiyacı vardır. Çocuk doğduğu günden itibaren bu ihtiyacını gidermek için, yattığı yerden başını kaldırma, göğsünü kaldırma, ellerini, kolla*rını, bacaklarını hareket ettirme, dönme, emekleme gibi davranışları kazanır. Dü*şünülmeden, bağımsız olarak yapılan bu ilk hareketler daha sonra vücut hareket*lerine, zamanla dış uyarıcıların kontrolü ile çeşitli motor etkinliklere dönüşür. Bireyin eklem, kas ve ses tellerini amaçlı olarak kullanmasına motor hareketler denir. Çocukların motor davranışlarının gelişimi refleksler, duruşa ait hareketler, yürüme, koşma, atlama gibi beceriler şeklinde olmaktadır.
Motor gelişim, fiziksel büyüme ve gelişme ile birlikte beyin - omurilik geli*şimi sonucu organizmanın isteme bağlı olarak hareketlilik kazanmasıdır. Kilo ar*tışı, boy uzaması ve kas gelişimine, diğer bir deyişle fiziksel gelişime paralel ola*rak hareket ve becerilerin kazanılmasında sinir sistemi ve kasların gelişimi önemli bir yer tutar. Bu becerilerin kazanılması doğum öncesi dönemde başlar ve ömür boyu devam eder.
Tüm çocukların motor gelişiminde üç genel kuraldan söz edilebilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
·Gelişim baştan ayağa doğru olup, önce baş, sonra omuzlar ve kollar ve niha*yet bacaklar ve ayaklar gelişir.
·Hareketler merkezden dışa doğru gelişir. Beden ve omuz hareketleri bağım*sız kol hareketlerinden, el hareketleri parmak hareketlerinden önce gelir.
·Motor gelişim belirgin bir sıra izler. Çocuk önce durur, emekler, yürür, daha sonra koşar ve oturur.
Çocuğun motor gelişimini bilmek onun eğitiminde de önemlidir. Bu durum motor gelişimde önemli olan olgunlaşma ve öğrenme ile açıklanabilir. Çocuğun yeni bir şey öğrenmesi için yeterli olgunlukta olması gerekir. Bu noktada çocu*ğun eğitiminde de motor gelişim göz ardı edilemez.
Psiko-Motor Gelişimle İlgili Öğeler
Psikomotor gelişimin yönü beyin omurilik gelişim sırasına göredir. Birey çevresindeki özel uyaranlara vücuduyla özel cevaplar verir. Böylece davranış ör*nekleri ortaya çıkar. Davranış örneklerinin belli bir olgunluğa ulaşmasında bire*yin belli gelişim öğelerine sahip olması gerekir. Psiko-motor gelişimle ilgili öğeler "dikkat, kuvvet, denge, tepki hızı ve eşgüdüm şekilde sıralanabilir. Bu öğeler, her bir becerinin temel unsurları olup, etkili olma dereceleri becerilere göre fark*lılık gösterir. (Arol Neriman, Baran Gülen, syf: 61,62)

PSİKOMOTOR DAVRANIŞLAR
Ruhsal nedenler ile yapılan, motifleri ruhsal olan bütün hareket ve davranışlar, psikomotor kavramı içinde incelenirler. Bu hareket grubu içi*ne bir müzik aleti çalmaktan, yürümeye, resim yapmaktan konuşmaya kadar, birbirleri ilgili ya da ilgisiz, hareketler girer. Psikomotor hareketlerin bir kısmı, örneğin jestler ve mimikler, bilinçsiz olarak gerçekleşir. Bir kısmı ise, bilinçli ve istemlidirler. Bir diğer kısmı ise, başlangıçta bi*linçli olarak kazanılır, daha sonra, otomatikleşerek bilincin katılmasını gerektirmez. Örneğin araba kullanmaya başlayan bir sürücü adayı, baş*langıçta vites değiştirirken bilinçli hareket eder, ustalaştıktan sonra ise hareketleri tamamen otomatikleşmiştir. Psikomotor hareketlerin sporda*ki önemi, iki özelliğinden kaynaklanır. Birincisi, insanların bir kısmı bazı hareketler için doğuştan özel yeteneklere sahiptirler. Bazı insanlar, bir müzik aletini çalmayı, diğer insanlardan daha kolay öğrenir veya daha güzel resim yapabilirken, bazı daha uzağa atlayabilirler ya da daha hızlı koşabilirler. Bu yeteneklerin önceden saptanabilmesi, gençleri belli mesleklere veya belli spor dallarına yöneltmede çok önemlidir. Psikomo tor hareketlerin sporda önemli olan ikinci özelliği, bunların öğretebilmesi ve geliştirilebilmesidir: Burada elbette ki uygun yöntemlerin kullanılması çok önemlidir. Bir psikomotor hareketin ruhsal dayanağı ne kadar yük sekse, onun sporcuya kazandırılması ve geliştirilmesi olasılığı o kadar fazladır. Örneğin bir futbolcuya uygun yere pas atmayı öğretmek, ona çalım atmayı öğretmekten daha kolaydır.
Organizmanın Motor Zorlanma Şekilleri
Psiko-motor davranışlara ve bunların spor psikolojisi olan ilişkilerine geçmeden önce organizmanın motor (hareketsel) zorlanma şekillerini ta*nımak yararlı olacaktır. Organizmanın motor zorlanması 5 şekilde olur.
Koordinasyon (eşgüdüm): «İskelet kasının belli bir amaca yöne*lik bir hareketi gerçekleştirmesi esnasında merkezi sinir sistemi ile ahenk*li işbirliğidir.» (42). Koordinasyonunun mükemmelliğini sağlayan faktör*ler, bu hareketin akışı ile ilgili fizik yasalar, hareketi gerçekleştiren agonist ve antagonist (birbirleri ile zıt çalışan, yani birisi kasılırken, diğeri gevşeyen) kasların antrenmanlılık derecesi ve kulakta bulunan denge organının (vestibüler organ) adaptasyon (uyum) düzeyidir. Koordinasyo*nun mükemmelleşmesi antrenman ile gerçekleşir. Sonuç olarak, eşit de*ğerdeki bir performans, antrenmanlılarda daha az bir enerji sarfı ve dolayısı ile daha az yorgunluk ile gerçekleşir ve yaralanma tehlikesi daha azdır. Mükemmel bir koordinasyona, ancak sürekli bir yineleme ilkesine dayalı olarak yapılan antrenmanlar sonucu ortaya çıkan motorik-dinamik stereotipiler ile ulaşılır. Koordinasyonun gelişmesinde zihinsel antrenman yöntemi çok etkili olmaktadır.
Fleksibilite (Elastikiyet): «Bir veya bir kaç kasın iradi hareketlilik sınırıdır.» (42). Fleksibiliteyi belirleyen faktörler şunlardır: Eklemin yapısı, eklemi saran kas kütlesinin hacmi, kasların, tendonların, bantların, ek*lem kapsülü ve derinin gerilebilme sınırı. Fleksibilite germe antrenman*ları ile geliştirilir. Bu antrenmanlar aynı zamanda yaralanma tehlikesini (kas yırtılmaları, tendon kopmaları vs.) azaltırlar (42).
Kuvvet: «Bir kas ve kas grubunun uygulayabileceği maksimal kuv*vete kas kuvveti denir.» (6). Bir kas enine kesit alanının genişliği oranın*da güçlüdür (6). Yani harekete katılan kas fibrillerinin sayısı ne kadar çok ise, kas o kadar güçlüdür. Kas kuvvetinin artması, kuvvet antren*manları ile olur. Bu antrenmanlar ile kas kitlesinin % 300'e varan bir ge*lişmesi mümkündür (62).
Hızlılık: Organizmanın motor zorlanma şekillerinden biri olan hız*lılık aşağıdaki 4 faktör ile belirlenir: «Tepki süresi, tek bir hareketin hı*zı, hareketin frekansı ve hareketi sürdürme hızı.» (42). Hızlılık antren*manları ile sporcunun hızlılık kapasitesi % 17 oranında artırılabilir (62).
Dayanıklılık: Belli bir performans’ı mümkün olduğu kadar uzun sürdürebilme yeteneği olarak tanımlanır. (42)
Sporcu seçiminde bunların önemi şuradan ileri gelir:
1. Bu yetenekler antrenman ile geliştirilebilirler,
2. Ancak bu gelişme, sporcunun doğuştan kapasiteye oranla olur, yani sporcunun doğuştan sahip olduğu kapasite ne kadar yüksek ise, antrenman sonucu elde edilen kapasite artması o kadar yüksek olur,
3. Özellikle koordinasyonun gelişmesinde psikolojik antrenman yön*temleri son derece etkilidirler,
4. Bu yeteneklerin geliştirilmesi için yapılan antrenmanlar hem spor*cunun kişiliğine yakından bağımlıdırlar, hem de onun kişiliğini etkilerler
5. Bu yetenekleri bir takım testler ile önceden saptamak mümkündür. ,

TEMEL BİLGİLER
Psikomotor (motor) gelişim bireyin, doğum öncesi dönemden baş*layarak yaşam boyu süren, harekete ilişkin davranışlarında meydana gelen değişmeleri inceler. Bu süreci anlayabilmek, öncelikle onu etkile*yen faktörleri bilmek, ilkeleri kavramak ve gelişimin diğer boyutları ile etkileşimini görmekle olasıdır. Bu nedenle birinci bölüm temel bilgilerin aktarılmasına ayrılmıştır.
Temel Kavramlar
Zaman zaman eş anlamlı gibi kullanılan büyüme ve gelişme söz*cükleri gerçekte birbirinden farklı kavramlardır. Gelişim, büyüme, olgun*laşma, hazırbulunuşluk ve öğrenme kavramlarını içermektedir. Yapısal artışı dile getiren büyüme bedende gerçekleşen sayısal değişimleri içerir (kilo-boy artışı, beden oranlarındaki değişimler, vb.). Büyüme genellikle olgunlaşma ile eş anlamlı olarak kullanılır. Gerçekte, bu iki terimin ifade ettikleri aynı şeyler değildir. Büyüme nicelikte adım, adım gözlenebilen değişikliğe karşıt gelir. Bu değişimlerin bir nedeni olgunlaşma olabilir, fakat olgunlaşma değişimi sağlayan tek neden değildir. İnsan, döllenme*den başlayarak yaşamının farklı dönemlerinde bazen hızlı, bazen yavaş bir büyüme gösterir. Büyümenin biyolojik süreci çocuğun gelişiminde yer alan değişmelerin yapısal temellerini oluşturur (Jersild, 1968).
Olgunlaşma, kişinin daha yüksek düzeyde işlev göstermesini sağla*yacak niceliksel değişimleri içerir (Gallahue, 1982a). Olgunlaşma, bireyin kalıtım ve çevre koşulları arasındaki etkileşim sonucu belirgin olgunluk düzeylerine ulaşmasını sağlayan biyolojik değişimler olarak, tanımlanabileceği gibi; organizmanın temelindeki gizil güçlerin göreve hazır duruma ulaşması olarak da tanımlanabilir (Başaran, 1980; Gallahue, 1982a). Birey olgunluk düzeyine bağlı olarak daha önce yapamadıklarını yapabil*meye, öğrenemediklerini öğrenebilmeye başlar. Olgunlaşma, görünüm hızı değişebilen fakat sırası değişmeyen bir süreç olarak tanımlanır. Örne*ğin, bebeğin yürümeyi öğrenme; yaşı ve geçirdiği evreler olgunlaşmanın etkisi ile ortaya çıkar. Yürümenin gelişimindeki evrelerin görünüm sırası çevresel faktörlerden etkilenmezken gelişim hızı öğrenme ve deneyimler*den etkilenir. Çocuk belli bir olgunluk düzeyinde, öğrenmeye hazır oldu*ğu için daha önceki dönemlerde belirli becerileri öğretmek için yapılan girişimler verimsizdir. Bir başka deyişle çocuk, yürüme olgunluğuna eriş*meden yürüyemez, konuşma olgunluğuna ulaşmadan konuşamaz.
Olgunlaşma, gelişimin birçok yönünde temel etmen olmakla birlik*te tek başına yeterli değildir. Yeteneklerini kullanmak, becerilerini geliş*tirmek için çocuğun büyüme ve olgunlaşmasının yanı sıra öğrenmeye de gereksinimi vardır. Öğrenme, bireyin çevresiyle etkileşimi sonucu oluşan kalıcı davranış değişmeleridir. Psikologlar öğrenmenin varlığını genel olarak aşağıdaki ölçütlere dayalı olarak incelemektedirler (Fidan, 1986): Davranışlarda değişme olmalıdır. Davranışlardaki değişme kalıcı olmalıdır.
Davranışlarda değişme bireyin çevresiyle etkileşimi sonucu (bir ya*şantı, deneyim ürünü) olmalıdır.
Gelişim İlkeleri
Yapılan araştırmalar gelişimin tüm bireyler için ortak olan temel il*kelerinin saptanmasını sağlamıştır (Jersild, 1968; Hurlock, 1978; Başa*ran, 1980; Zaichkowsky ve diğerleri, 1980; Gallahue, 1982a). Gelişimin genel niteliğini belirleyen bu ükelerden motor gelişim ile ilgili olanları aşağıda sıralanmıştır.
1. Gelişim, kalıtım-çevre etkileşiminin bir ürünüdür. Kalıtım bire*yin ana babasından getirdiği gizilgüçleri anlatır. Bu gizilgüçlerin üst dü*zeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma derecesini ise çeşitli çevre koşulları saptar.
2. Gelişim derece, derecece süreklidir. Gelişim bazen hızlı yavaş olmak üzere yaşam boyu sürer. İnsan gelişimini dönemlere ayırmak olası*dır. Gelişimin en hızlı olduğu iki dönem yaşamın ilk iki yılını kapsayan bebeklik dönemi ile ergenlik dönemidir.
3. Gelişim bütün bireyler için aynı olan belirgin, sıralı, basit ve il*kelden, zor ve karmaşığa doğru bir evrim gösterir.
4. Gelişimin motor, bilişsel, duygusal, toplumsal boyutları birbirin*den soyutlanamaz, etkileşim halindedirler.
5. Gelişim, birikimli bir süreçtir. Çocuğun belirli dönemlerde belirli gelişim düzeylerine ulaşması gerekir. Aksi halde bir sonraki dönemdeki gelişim aksar.
6. Gelişim, baştan-ayağa (cephalocaudal) ve merkezden-dışa (pro-ximodistal) bir yön izler. Bebeğin sırayla boyun, gövde kaslarını kontrol edebilmesi baştan-ayağa gelişime; bilek, el, parmak kaslarından önce gövde kaslarını kontrol edebilmesi ise merkezden dışa gelişime örnek olarak verilebilir.
7. Gelişim bütünden özele bir yön izler. Bebeğin hareketleri başlan*gıçta bütünsel ve farklılaşmamıştır. Başlangıçta, önünde duran nesneyi avucunun tümünü kullanarak yakalamaya çalışan bebek, yaşı ilerledikçe parmaklarını ve başparmağını yakalama için kullanmaya başlar. Bunda sinir sisteminin, özellikle beynin gelişip olgunlaşmasının rolü büyüktür.
8. Gelişimde bireysel farklılıklar söz konusudur. Her bireyin kendine özgü bir gelişim biçimi vardır. Bir başka deyişle, gelişim bireyseldir. Geli*şim süreci içinde tüm bireyler aynı gelişim aşamalarından geçer. Örneğin, çocuklar önce emekler, yürür sonra koşar. Ancak bireylerin gelişimhızla*rı ve bu davranışları başarmak için geçirdikleri süre farklıdır. Bu nedenle bireysel farklılıklara göre farklı eğitimin verilmesi zorunluluğu ortaya çık*maktadır.
Gelişimin Boyutları
İnsan davranışının bazı alanlara sınıflandırılması ilk olarak Bloom (1964), Bloom ve diğerleri (1956) tarafından eğitimsel amaçlan tanımlama çalışmaları sonucunda yapılmıştır. Davranışın bilişsel, duygusal, top*lumsal ve psikomotor boyutlara ayırımı, ne yazık ki insan gelişimi ve öğ*renmede bu yönlerin birbirlerinden bağımsız olarak algılanmasına neden olmuştur. İnsan davranışları, konuyla ilgili çalışma ve tartışmalara kolaylık sağlamak amacıyla birbirlerinden ayrı boyutlara ayrılmış olsa da, gelişi*min bütün boyutlarının birbirleriyle sıkı bir etkileşim gösterdiği, bu ayrı*mın yalnızca ilgili çalışmalara açıklık, kolaylık sağlamak amacıyla yapıl*dığı unutulmamalıdır. Gelişimin farklı boyutlarını açıklamaya yönelik gelişim kuramları vardır. Bu kuramlar insan organizması hakkındaki ger*çeklere dayanarak gelişimsel modeller oluştururlar. Böylece kuramlar gerçeklerin düzenlenmesi ve yoğunlaştırılması ile açıklayıcı bir rol oynar*lar. Ayrıca gelecek olayları kestirme olanağı tanırlar. Gelişim psikoloji*sinde var olan kuramlardan herhangi birinin herkes tarafından kabul görmesi olası değildir. Gelişimin bütünlüğü düşünüldüğünde, her bir kuramın gelişimin farklı boyutlarını açıklamaya yönelik olması kuramları bir anlamda eksik kılar. Ancak, gelişim kuramlarının açıkladığı boyutlar gelişimin birbirini tamamlayan parçalandır. Kuramlar arası ilişkiyi kura*bilmek kişiye belli bir bakış açısı kazandıracaktır. Bu kitapta da temel amaç motor gelişimi incelemek olmakla birlikte boyutlar arası etkileşim göz ardı edilmemeye çalışılmıştır.
Psikomotor Gelişim
Fiziksel gelişim, bedenin ağırlıkça anması ve boyca uzamasının ya*nında bedeni oluşturan tüm alt sistemlerin de büyümesini ve olgunlaşma*sını içerir. Bireyin sağlıklı olması, tüm alt sistemleri ile birlikte bedenin sağlıklı gelişmesine ve işlevlerini gereğince yapmasına bağlıdır. Fiziksel gelişini, bireyin, bedensel yapısı, sinir - kas işlevlerindeki değişim ve den*gelenme süreci ile ilgilidir Motor gelişim ise bireyin, organlarının işleyi*şini denetim altına almada gösterdiği becerikliliğin artmasıdır. Motor gelişimde duyum, sinir-kas sistemleri eşgüdüm içinde çalışırlar. Duyumla*rın gelişimi duyu organlarının görme, işitme, dokunma, tat, koku, ısı, acı gibi duyumları yeterli düzeyde alabilme gücüne ulaşmasıdır. Motor hare*ketlerin tümünde bedenin birkaç kısmı birlikte ve eşgüdüm halinde çalış*mak durumundadır. Bu eşgüdümün gelişimi, bedenin olgunluğuna ve alıştırmalara bağlıdır. Her motor hareket belirli bir güce gereksinim duyar. Gücün artması kemiklerin, kasların büyümesi, belli oranların deği*şimi, kısaca bedensel gelişim ile sıkı sıkıya bağlantılı olduğu için genel*likle fiziksel gelişim ve motor gelişin birlikte incelenir. Motor gelişim bütün yaşam boyunca devam eden bir süreçtir; fiziksel değişim ve motor becerilerin kazanılması, dengelenmesi ve azalması sürecidir. Çeşitli sınıflandırmalar olmakla birlikte, motor gelişim, fiziksel yeteneklerin gelişimi ve hareket yeteneklerinin gelişimi olarak incelenebilir. Fiziksel beceriler, motor görevleri uygulayabilme kapasitesi ile ilgilidir ve fiziksel uygunlu*ğun çeşitli bileşenlerinden oluşur (kas kuvveti, dayanıklılık, kalp-dolaşım sistemi dayanıklılığı, esneklik vb). Hareket becerileri (sürat, çeviklik, denge, koordinasyon, güç) ise çeşitli hareket kategorilerini sınıflandırmak için kullanılan geniş anlamlı bir terimdir.
 

Hoşgeldin!

Sitemize hoşgeldiniz, avantajlardan yararlanmak için kayıt olabilirsiniz.

Kayıt Ol!

23 Yıldır Sizlerle

23 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Geri
Üst