Lafonten den masallar

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan suyunsesi
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 0:59
Puanları 16
Solutions 0
Katılım
9 May 2006
Mesajlar
729
Tepki Skoru
0
Puanları
16
Yaş
45
Konum
suyunsesi
@suyunsesi
Çalışırmış karınca bütün yaz,ağustos böceği çalarmış saz
Ne yapsın ağustos böceği sanatçı ruhlu olmuşsa biraz
Karınca çalışır didinir,aceba çalabilirmi alaturka,caz
Eskiden sıcak yaz akşamları kurardı sofrayı bahçye komşu teyze Şehnaz
Kocası Fikret amca demir yollarından emekli,aslan sütü sever biraz
Bir kızları vardı Serpil,bir önceki sene evlendi,kocası Trabzonlu laz
Fikret amca oturdumu sofra başına dört dönerdi hanımı etrafında
Sanırsınız genç kız
Nasıl başarırlardı onca seneye rağmen sevgileri sonsuz
Anneme derdim ki'bizde bahçeye kuralım sofra'
Ama sanırım annem üşenirdi biraz
Zaten babam muhasebeci eve iş getiridi çok az
Ama bitmezdi bütün gece yaz allah yaz
Bilseniz ne çok özlüyorum eski zamanları
Herkesin bahçesinde dut veya kiraz
Şimdilerde koca koca betonlar doldu heryan,yeşili saksıda görüyoruz
Şu an eski evimizin yerinde aygaz
Komşuluk,dostluk mu? Ne gezer,pek az
Keşke ağustos böceği yine çalsa saz
Kış geldiğinde dilencilik yapsada biraz

Nihal Çınar
 
Bu masallar çok güzel.Ben uyku saatinde çocuklara kasetten dinletiyorum.Masal için uyuyorlar.Çocuklara anlattığımız masallar çok önemli.Çünkü çocuklar bu masalları benimsiyor ve uyguluyor.
 
KESİNLİKLE SANA KATILIYORUM ASUMAN ARKADAŞIM O YÜZDEN MASAL SEÇERKEN ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ
 
ŞEHİR FARESİ İLE TARLA FARESİ



Çok eskiden tarla faresi ile şehir faresi arkadaş olmuş. İkisi birbirlerini çok severmiş. Aralarında güzel bir dostluk kurulmuş. Şehir faresi sık sık tarla faresini ziyaret edermiş. Birlikte kırlarda güle oynaya vakit geçirirlermiş. Diledikleri kadar koşar, zıplar, yuvarlanırlarmış...

Bir gün şehir faresi arkadaşını yemeğe davet etmiş.
-Bu akşam bize gel. Sana güzel bir sofra hazırlayayım. Azıcık miden bayram etsin, demiş.
Bu davete tarla faresi çok sevinmiş. Yiyeceği yemeklerin hayalini kurmaya başlamış. Bütün gece rüyasında peynirler, tatlılar, pastalar görmüş. Bu arada şehir faresinin evinde bir telaş bir telaş... Çeşit çeşit yiyecekler, pastalar hazırlanmış. Bütün gün koşturup durmuş.

Akşam tarla faresi kalkıp gelmiş. Bakmış, masanın üzeri çeşit çeşit yiyeceklerle dolu. Masada hiçbir şey eksik değilmiş. Hemen sofraya oturmuşlar. Ziyafet neşeli başlamış.
Tarla faresi önce pastadan bir lokma alacakmış. Tam çatalını uzatmış, dışarıdan sesler gelmiş.

Şehir faresi hemen deliğine kaçmış. Ardından da tarla faresi kendini zor atmış deliğe.
Korkudan kalpleri küt küt atıyormuş.
Tarla faresi sormuş:
-Evin kedisi olabilir mi?
Şehir faresi cevap vermiş:
-Sanırım onun gürültüsüydü.

Yeniden sofraya oturmuşlar. Ama artık neşeleri kaçmış, tedirgin olmuşlar.
Tarla faresi bu kez çatalını böreğe uzatmış. Tam lokmayı ağzına atacakmış, yine sesler işitmişler.Apar topar ikisi de kendilerini deliğe atmış. Yüzleri korkudan sapsarı olmuş.
Korkudan tir tir titriyorlarmış.

Tarla faresi sormuş:
-Evin hanımı olabilir mi?
Şehir faresi cevaplamış:
-Belki odur bilemem.
Sesler kesilince delikten çıkmışlar.
Şehir faresi:
-Kusura bakma. Bazen böyle şeyler oluyor. Haydi yemeğimize devam edelim, demiş.
Tarla faresi:
-Bu kadar yeter! Korku içinde yemek istemem, demiş. Yarın sen bana gel. Kuru ekmek yeriz belki ama kimse de bizi korkutamaz.



Yazan:Jean de La Fontaine
Çeviri: Sema Aydın
Mutlu Yayıncılık, Ocak 1998 – İstanbul
 
TEŞEKKÜR EDERİM
 
çok tşkler...
 

Hoşgeldin!

Sitemize hoşgeldiniz, avantajlardan yararlanmak için kayıt olabilirsiniz.

Kayıt Ol!

23 Yıldır Sizlerle

23 yıldır sizlerleyiz. Türkiye'nin ilk okul öncesi eğitim platformu
Geri
Üst