1. DUYGUSAL GELİŞİM
1.1. Tanımı ve Önemi
Duygu; Belirli nesne, olay ya da kişilerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenimler
olarak tanımlanır.
İnsan, hayatı boyunca çevreden gelen uyarıcıların etkisiyle çeşitli duyguları yaşar.
Birey sosyal çevre ile etkileşim içindeyken az ya da çok haz ve elem duyguları içindedir.
Çocukların fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması ya da karşılanmaması onlarda
bazı duyguların oluşmasına neden olur. Yaşamın ilk günlerinde altı değiştirilen, karnı
doyurulan bebek haz duyar. Ancak büyümeyle birlikte sadece fiziksel ihtiyaçlarının
karşılanması haz duyması için yeterli değildir. Çocuk; annesinin kucağında olmak, sevilmek,
okşanmak, annesinin sıcaklığını hissetmek ister.
Görüldüğü gibi duygular, birey olmanın en önemli unsurudur. Bütün insanların, yeni
doğmuş bebeklerin bile duyguları vardır. Sosyalleşmenin olabilmesi için duygular temel rolü
üstlenir. Bu yüzden duygular, yaşama uyum sağlama fonksiyonlarıdır.
1.2. Duygusal Gelişimle İlgili Kavramlar
1.2.1. Duygu
Bireyin yaşamında, bir canlanma hareketlenme anlamına gelmektedir. Belli bir uyaran
karşısında genellikle güdü ve değerlerle ilişkili olarak belirip çoğu kez süreklilik ve tutarlılık
gösteren, heyecandan daha zayıf bir uyarım biçimidir. Duygular, çocuğun temel
gereksinimleri ve bu gereksinimlerin etkisini dışarı yansıtmasıdır. Haz ya da elem olarak
yaşanan duyguların yansıması çocukta sevinç, mutluluk, üzüntü, korku, öfke, kıskançlı
1.2.2. Heyecan
Heyecan, genellikle yoğun yaşanan, olumlu ya da olumsuz duyguların organizmada
durgun ve olağan durumunu bozması olarak tanımlanır. Heyecan hem haz yönünde hem de
elem yönünde olabilir. Heyecanın haz ya da elem yönünde olmasını çevreden gelen
uyarıcılar belirler. Heyecanın oluşmasında her zaman çevresel faktörler etkili değildir. Bazen
de birini düşünmek ya da hayal etmek bireyin heyecanlanmasına neden olur.
1.2.3. Refleks
Organizmanın, bir uyarana karşı verdiği cevaptır. Bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte
tutma, emme gibi refleksleri devreye girerek hayata uyumunu kolaylaştırır. Bu refleksler on
15-16. haftalardan itibaren kaybolur ve yerini öğrenilmiş davranışlara bırakır.
1.2.4. Haz
Haz, bir güdünün doyumu sağlandığında ya da bir amaca varıldığında yaşanan
duygudur. Haz, bireye mutluluk ve rahatlık verir. Haz, ihtiyaçların doyumundan
kaynaklanan bu duygu insanı sevindiren duygular olarak tanımlanır. Sevinç, mutluluk,
hoşlanma ile ifade edilir.
Büyüklerin küçüklere sevecen davranması onları neşelendirir ve mutlu eder. Kişinin
merak ettiği bir konuyu araştırması da onun merakının giderilmesine neden olur.
Çevreden gelen tüm etkiler, mutluluk ve rahatlık verir. İhtiyaçların doyumundan
kaynaklanan, insanı sevindiren duygulardır. insanı sevindirir ve haz verir. Haz veren bu
duygular olumlu duygulardır. Haz duyguları, insanın yaşamına renk verir; gelişimine ortam
hazırlar, duygu sistemini güçlendirir, düşünmeyi çabuklaştırır, çocuğu yaşama bağlar.
1.2.5. Elem
Bireyler, ihtiyaçları karşılamadığı ve duyguları tatmin edilmediği zaman gergin ve
mutsuz olurlar. Buna da elem denir. Elem, insanda gerilim yarattığı kişinin kendisini ve
karşısındakini üzdüğü veya zarara uğrattığı için olumsuz bir duygudur. Kişinin başarısızlığa
uğraması, baskı altında kalması, sevdiği bir kişiyi yitirmesi elem duyguları yaratır. Bu
duygulara bir başkası neden oluyorsa öfke, kıskançlık, nefret, iğrenme, kızgınlık, düşmanlık
gibi duygulara neden olur. İnsanın karşısındakinden çok kendinden kaynaklanan elem
duyguları ise korku, utanma, üzüntü, sıkıntı, bıkkınlık, eziklik gibi duygulardır.
1.1. Tanımı ve Önemi
Duygu; Belirli nesne, olay ya da kişilerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenimler
olarak tanımlanır.
İnsan, hayatı boyunca çevreden gelen uyarıcıların etkisiyle çeşitli duyguları yaşar.
Birey sosyal çevre ile etkileşim içindeyken az ya da çok haz ve elem duyguları içindedir.
Çocukların fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması ya da karşılanmaması onlarda
bazı duyguların oluşmasına neden olur. Yaşamın ilk günlerinde altı değiştirilen, karnı
doyurulan bebek haz duyar. Ancak büyümeyle birlikte sadece fiziksel ihtiyaçlarının
karşılanması haz duyması için yeterli değildir. Çocuk; annesinin kucağında olmak, sevilmek,
okşanmak, annesinin sıcaklığını hissetmek ister.
Görüldüğü gibi duygular, birey olmanın en önemli unsurudur. Bütün insanların, yeni
doğmuş bebeklerin bile duyguları vardır. Sosyalleşmenin olabilmesi için duygular temel rolü
üstlenir. Bu yüzden duygular, yaşama uyum sağlama fonksiyonlarıdır.
1.2. Duygusal Gelişimle İlgili Kavramlar
1.2.1. Duygu
Bireyin yaşamında, bir canlanma hareketlenme anlamına gelmektedir. Belli bir uyaran
karşısında genellikle güdü ve değerlerle ilişkili olarak belirip çoğu kez süreklilik ve tutarlılık
gösteren, heyecandan daha zayıf bir uyarım biçimidir. Duygular, çocuğun temel
gereksinimleri ve bu gereksinimlerin etkisini dışarı yansıtmasıdır. Haz ya da elem olarak
yaşanan duyguların yansıması çocukta sevinç, mutluluk, üzüntü, korku, öfke, kıskançlı
1.2.2. Heyecan
Heyecan, genellikle yoğun yaşanan, olumlu ya da olumsuz duyguların organizmada
durgun ve olağan durumunu bozması olarak tanımlanır. Heyecan hem haz yönünde hem de
elem yönünde olabilir. Heyecanın haz ya da elem yönünde olmasını çevreden gelen
uyarıcılar belirler. Heyecanın oluşmasında her zaman çevresel faktörler etkili değildir. Bazen
de birini düşünmek ya da hayal etmek bireyin heyecanlanmasına neden olur.
1.2.3. Refleks
Organizmanın, bir uyarana karşı verdiği cevaptır. Bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte
tutma, emme gibi refleksleri devreye girerek hayata uyumunu kolaylaştırır. Bu refleksler on
15-16. haftalardan itibaren kaybolur ve yerini öğrenilmiş davranışlara bırakır.
1.2.4. Haz
Haz, bir güdünün doyumu sağlandığında ya da bir amaca varıldığında yaşanan
duygudur. Haz, bireye mutluluk ve rahatlık verir. Haz, ihtiyaçların doyumundan
kaynaklanan bu duygu insanı sevindiren duygular olarak tanımlanır. Sevinç, mutluluk,
hoşlanma ile ifade edilir.
Büyüklerin küçüklere sevecen davranması onları neşelendirir ve mutlu eder. Kişinin
merak ettiği bir konuyu araştırması da onun merakının giderilmesine neden olur.
Çevreden gelen tüm etkiler, mutluluk ve rahatlık verir. İhtiyaçların doyumundan
kaynaklanan, insanı sevindiren duygulardır. insanı sevindirir ve haz verir. Haz veren bu
duygular olumlu duygulardır. Haz duyguları, insanın yaşamına renk verir; gelişimine ortam
hazırlar, duygu sistemini güçlendirir, düşünmeyi çabuklaştırır, çocuğu yaşama bağlar.
1.2.5. Elem
Bireyler, ihtiyaçları karşılamadığı ve duyguları tatmin edilmediği zaman gergin ve
mutsuz olurlar. Buna da elem denir. Elem, insanda gerilim yarattığı kişinin kendisini ve
karşısındakini üzdüğü veya zarara uğrattığı için olumsuz bir duygudur. Kişinin başarısızlığa
uğraması, baskı altında kalması, sevdiği bir kişiyi yitirmesi elem duyguları yaratır. Bu
duygulara bir başkası neden oluyorsa öfke, kıskançlık, nefret, iğrenme, kızgınlık, düşmanlık
gibi duygulara neden olur. İnsanın karşısındakinden çok kendinden kaynaklanan elem
duyguları ise korku, utanma, üzüntü, sıkıntı, bıkkınlık, eziklik gibi duygulardır.