FİZİKSEL GELİŞİM
Tanımı ve Önemi
Fiziksel gelişim, bedeni oluşturan tüm organların gelişmesi, boyun uzaması, kilonun artışı, kemiklerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi, kas, beyin ve tüm sistemler(sinir, sindirim, dolaşım, solunum, boşaltım gibi) ve duyu organlarının gelişimidir.
Gelişim yaşam boyu sürer; ancak çocukluk döneminde diğer tüm dönemlere oranla açıkça daha fazla görülebilir. Fiziksel gelişim çocuğun beden yapısındaki niceliksel değişme ve artışları içerir. Gelişimin iki şekli vardır:
Nicel/ Sayısal: Ağırlık, boy sözcük sayısındaki artış gibi rakamsal olarak ifade edilen artışı belirler.
Niteliksel: Yapıda ve çeşitlilikteki gelişimi belirtir. Örneğin; çocuğun kaslarının çalışma şeklinde olduğu gibi…
Fiziksel gelişimin, insan hayatının neredeyse tamamını etkilediği bilinmektedir.
Özellikle insan gelişiminin en hızlı olduğu dönemler olarak bilinen bebeklik ve ergenlik döneminde kişide, gözle görülebilir nitelikte değişiklikler meydana gelir. Gelişimin hızlı olduğu bu dönemleri bireyin sağlıklı geçirişi, sonraki yaşamının sağlam temellerini oluşturur.
Çocukların gelişimle ilgili fiziksel değişimleri anne babalar ve eğitimciler tarafından takip edilmeli, gözlenen aksaklık durumlarında ise uzmana başvurulmalıdır. Bedensel gelişim açısından ilk bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha ağır ve daha uzun boyluyken buluğ çağına kadar her iki cinste de gelişim hızı, aynı oranda seyreder. Ancak kız çocukları daha erken buluğa ererler ve yaşıtları olan erkeklerden daha gelişmiş duruma gelirler. Buluğ çağının sonundaysa erkekler bu farkı kapatırlar.
Fiziksel gelişim baştan ayağa ve merkezden dışa doğru ilkesine uygun olan bir süreçtir. Bu gelişim süreci bireyin psiko-motor, duygusal, toplumsal ve zihinsel yaşamınıda etkiler. Böylece bireyin kişilik gelişiminin de temeli oluşur. Bu nedenle bireyin yaşamında fiziksel gelişimin katkısı büyüktür.
0-12 Yaş Çocuklarında Fiziksel Gelişim Özellikleri
Fiziksel gelişimle ilgili olarak dünya üzerindeki pek çok toplumda vücut ölçümlerinin her yeni kuşakta, bir öncekine nazaran farklılaştığı savunulmaktadır. Buna göre bebekler bundan 50-60 yıl öncesine kıyasla daha iri olarak dünyaya gelmekteler. Çocuklar anne ve babalarının kendi yaşlarındaki halinden daha ağır ve daha uzun boyludurlar. Örneğin; 8 yaşındaki bir çocuk anne ve babasının 8 yaşındaki halinden daha ağır ve daha uzun boyludur.
Bu sonuç hemen hemen tüm dünya ülkelerindeki çocuklarla ilgili yapılan araştırmalar sonucunda bulunan bulgulardır.
Kuşaklar arasındaki bu farklılığın nedeninin sağlık koşullarının, geçtiğimiz yüzyıllara oranla çok fazla düzelmiş olması çocukların beslenme şekli, hastalıklardan daha iyi
korunmaları, hijyen koşullarının daha iyi olması, daha iyi tıbbi yardım almaları ve daha iyi eğitimli anne babalar tarafından büyütülmeleri nedeniyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Boy ve Kilo
Büyüme: Organizmadaki hücre sayısının ve hücrelerin büyüklüğünün artmasıyla ilgilidir. Yeni doğan bebeğin boyu, 48-52 cm, kilosu ise 2500-3.500gr arasındadır.
Bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha uzun ve daha kiloludur. İlk yıllarda büyüme oldukça hızlı olup gözle görülebilir niteliktedir.
Bebeklik dönemindeki sağlıklı gelişiminin kanıtı bebeğin düzenli olarak kilo almasıdır. Bebek beşinci ayda doğum ağırlığının iki katına, birinci yılda üç katına, ikinci yılda ortalama olarak dört katına ulaşır. Bebeğin bir yıl içersinde boyu ortalama 75cm’ye,kilosu ise 10kg’a ulaşır. Bebek ilk 6 ay boyunca ayda 8cm,ikinci 6 ay boyunca ayda 4cmuzar.1-2 yaş arasında boy uzunluğu 10-12cm artış gösterir.2-4 yaşları arasında yılda yaklaşık
7cm uzar.4 yaşla ergenliğin başladığı 10-12 yaş arasında yılda 5-6cm uzar.1. yaşın sonunda doğum uzunluğunun % 50 si kadar, 2. yaşın sonunda ise %75 i kadar daha uzamaktadırlar.4 yaşında ise doğum boyunun yaklaşık 2 katı kadar olur. Bebeğin normal gelişimi için anne sütünün yararı tartışılmaz bir gerçektir.
Hem kız hem de erkek çocuklarında boy büyümesi ve ağırlık artması doğumdan sonraki ilk birkaç yıl içersinde ve ergenlik döneminde hızlıyken, ilk çocukluk ve erinlik öncesinde oldukça yavaştır.
Kaslar
Kaslar vücudun hareket sisteminin aktif elemanları olup kemiklerin üzerini örten bölümünü oluşturur. Vücut hareketlerini kaslar sayesinde yapar. Çocuğun doğumda kaslarının ağırlığı beden ağırlığına göre 1/5 ile 1/4 arasındadır, ergenlikte bu oran 1/3 iken yetişkinlikte ise 2/5 si kadardır.
Kasların vücuttaki gelişimi belli bir sıra izler, önce büyük kaslar sonrada küçük kaslar gelişir. Doğumdan sonraki ilk aylarda göz kasları aktif haldedir, dört yedi aylar arasında başı ve bedeninin üst kısmını destekleyen kaslarla, el ve kol hareketini sağlayan kasların kontrolü sağlanır. Erken çocukluk dönemindeyse daha çok, kaba motor hareketler ince motor hareketlerden daha önce kendini gösterir. Örneğin çocuklar bu dönemde rahatlıkla koşup zıplayabilirken, düğme ilikleme ve makas kullanma gibi becerileri yapmada zorlanırlar.
Kemikler ve Dişler
Büyüme süreci içerisinde bedenin oranları sürekli bir değişim gösterir. Yeni doğan bebeğin kemikleri kıkırdaktır, zamanla bu kıkırdak doku kalsiyum, fosfat ve diğer minerallerin etkisiyle kemikleşmeye başlar. Yeni doğan bebekte toplam 270 kemik vardır. İlk yıllardaki kemik gelişimi hızlıyken ilk çocuklukta bu hız düşer; ancak ergenlik döneminde kemik gelişiminin tekrar hızlandığı görülür
Yeni doğan bebeğin başı vücuduna oranla daha büyüktür. Normal bir yetişkinde baş beden büyüklüğünün 1/8 i kadardır, yeni doğanda ise bu oran 1/4 kadardır.
Yeni doğanın baş çevresi yaklaşık olarak 35cm dir. 3. ayda 40.5cm, 6 ayda 43cm, 1yaşında 46cm’dir. Başın büyümesi, beyin büyümesini yansıttığı için tüm çocuklarda dikkatle izlenmelidir.
Göğüs çevresi yeni doğanda baş çevresiyle birbirine çok yakın olup neredeyse eşittir. 1yaşından sonra göğüs çevresi baş çevresini geçer. Doğumda göğüs çevresi 33 cm’dir.
1 yaşında 47 cm, 5 yaşında 55 cm’dir.
Çocukların Diş Sağlığının Korunmasında Dikkat Edilecek Noktalar
Bebeklerin dişetleri, emzirildikten hemen sonra kalan süt veya mama kalıntılarını temizlemek için bir bezle silinmelidir. Bu temizlik ileri yaş diş sağlığı için çok önemlidir.
Çocuğa süt dişlerinin çıkmasından itibaren doğru diş fırçalama ve diş ipi kullanma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Gün içerisinde çok sık şekerli gıdaları yemekten kaçınılmalıdır.
Diş fırçaları 3-5 ayda bir değiştirilmelidir.
Sert yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır.
Dişler iğne, kürdan vb. ile karıştırılmamalıdır.
Diş sağlığı açısından kalsiyum vb. mineraller ve vitaminler yönünden zengin yiyeceklerin yeterli ve dengeli alımına özen gösterilmelidir.
Düzenli aralıklarla diş doktoruna gidilip gerekli kontroller yaptırılmalıdır.
Sistemler ve Organlar
Diş sağlığını korumak ve olası olumsuzlukları gidermek amacıyla özellikle alınması gereken vitamin ve kalsiyum ihtiyacının karşılanmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde diş sağlığı bozulacak ve istenmeyen durumlar ortaya çıkacaktır.
Solunum Sistemi
Hücrelerin fonksiyonlarını yerlerine getirmeleri için enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu enerji besin öğelerinin ve oksijenin kullanılmasıyla sağlanır. Oksijenin hücre düzeyinde kullanılmasına iç solunum, oksijenin dış ortamdan alınmasına ise dış solunum denir.
Fiziksel Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi
Fiziksel gelişim tüm gelişim alanlarının başlangıcıdır. Çocuğun fiziksel gelişimi onun diğer gelişim alanlarını etkileyebilir. Örneğin, fiziksel yönden gelişmemiş bir çocuk arkadaşları ile birlikte oynamakta zorluk çeker, çabuk yorulur. Bu durum çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyebileceği gibi sosyalleşmesini de engeller.
Çocukların vazgeçemedikleri fiziksel gelişimi destekleyici etkinliklerin, çocukların tüm gelişim alanlarına sayısız yararı olduğu unutulmamalıdır. Örneğin; oyun oynayan çocuk hareket halinde olduğu için büyük ve küçük kaslarını çalıştırarak, kan dolaşımını hızlandırır.
Oyun oynayarak duygusal anlamda rahatlar ve arkadaşlarıyla birlikte oyun oynadığı için de sosyalleşir.
Tanımı ve Önemi
Fiziksel gelişim, bedeni oluşturan tüm organların gelişmesi, boyun uzaması, kilonun artışı, kemiklerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi, kas, beyin ve tüm sistemler(sinir, sindirim, dolaşım, solunum, boşaltım gibi) ve duyu organlarının gelişimidir.
Gelişim yaşam boyu sürer; ancak çocukluk döneminde diğer tüm dönemlere oranla açıkça daha fazla görülebilir. Fiziksel gelişim çocuğun beden yapısındaki niceliksel değişme ve artışları içerir. Gelişimin iki şekli vardır:
Nicel/ Sayısal: Ağırlık, boy sözcük sayısındaki artış gibi rakamsal olarak ifade edilen artışı belirler.
Niteliksel: Yapıda ve çeşitlilikteki gelişimi belirtir. Örneğin; çocuğun kaslarının çalışma şeklinde olduğu gibi…
Fiziksel gelişimin, insan hayatının neredeyse tamamını etkilediği bilinmektedir.
Özellikle insan gelişiminin en hızlı olduğu dönemler olarak bilinen bebeklik ve ergenlik döneminde kişide, gözle görülebilir nitelikte değişiklikler meydana gelir. Gelişimin hızlı olduğu bu dönemleri bireyin sağlıklı geçirişi, sonraki yaşamının sağlam temellerini oluşturur.
Çocukların gelişimle ilgili fiziksel değişimleri anne babalar ve eğitimciler tarafından takip edilmeli, gözlenen aksaklık durumlarında ise uzmana başvurulmalıdır. Bedensel gelişim açısından ilk bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha ağır ve daha uzun boyluyken buluğ çağına kadar her iki cinste de gelişim hızı, aynı oranda seyreder. Ancak kız çocukları daha erken buluğa ererler ve yaşıtları olan erkeklerden daha gelişmiş duruma gelirler. Buluğ çağının sonundaysa erkekler bu farkı kapatırlar.
Fiziksel gelişim baştan ayağa ve merkezden dışa doğru ilkesine uygun olan bir süreçtir. Bu gelişim süreci bireyin psiko-motor, duygusal, toplumsal ve zihinsel yaşamınıda etkiler. Böylece bireyin kişilik gelişiminin de temeli oluşur. Bu nedenle bireyin yaşamında fiziksel gelişimin katkısı büyüktür.
0-12 Yaş Çocuklarında Fiziksel Gelişim Özellikleri
Fiziksel gelişimle ilgili olarak dünya üzerindeki pek çok toplumda vücut ölçümlerinin her yeni kuşakta, bir öncekine nazaran farklılaştığı savunulmaktadır. Buna göre bebekler bundan 50-60 yıl öncesine kıyasla daha iri olarak dünyaya gelmekteler. Çocuklar anne ve babalarının kendi yaşlarındaki halinden daha ağır ve daha uzun boyludurlar. Örneğin; 8 yaşındaki bir çocuk anne ve babasının 8 yaşındaki halinden daha ağır ve daha uzun boyludur.
Bu sonuç hemen hemen tüm dünya ülkelerindeki çocuklarla ilgili yapılan araştırmalar sonucunda bulunan bulgulardır.
Kuşaklar arasındaki bu farklılığın nedeninin sağlık koşullarının, geçtiğimiz yüzyıllara oranla çok fazla düzelmiş olması çocukların beslenme şekli, hastalıklardan daha iyi
korunmaları, hijyen koşullarının daha iyi olması, daha iyi tıbbi yardım almaları ve daha iyi eğitimli anne babalar tarafından büyütülmeleri nedeniyle ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Boy ve Kilo
Büyüme: Organizmadaki hücre sayısının ve hücrelerin büyüklüğünün artmasıyla ilgilidir. Yeni doğan bebeğin boyu, 48-52 cm, kilosu ise 2500-3.500gr arasındadır.
Bebeklik döneminde erkekler kızlara oranla daha uzun ve daha kiloludur. İlk yıllarda büyüme oldukça hızlı olup gözle görülebilir niteliktedir.
Bebeklik dönemindeki sağlıklı gelişiminin kanıtı bebeğin düzenli olarak kilo almasıdır. Bebek beşinci ayda doğum ağırlığının iki katına, birinci yılda üç katına, ikinci yılda ortalama olarak dört katına ulaşır. Bebeğin bir yıl içersinde boyu ortalama 75cm’ye,kilosu ise 10kg’a ulaşır. Bebek ilk 6 ay boyunca ayda 8cm,ikinci 6 ay boyunca ayda 4cmuzar.1-2 yaş arasında boy uzunluğu 10-12cm artış gösterir.2-4 yaşları arasında yılda yaklaşık
7cm uzar.4 yaşla ergenliğin başladığı 10-12 yaş arasında yılda 5-6cm uzar.1. yaşın sonunda doğum uzunluğunun % 50 si kadar, 2. yaşın sonunda ise %75 i kadar daha uzamaktadırlar.4 yaşında ise doğum boyunun yaklaşık 2 katı kadar olur. Bebeğin normal gelişimi için anne sütünün yararı tartışılmaz bir gerçektir.
Hem kız hem de erkek çocuklarında boy büyümesi ve ağırlık artması doğumdan sonraki ilk birkaç yıl içersinde ve ergenlik döneminde hızlıyken, ilk çocukluk ve erinlik öncesinde oldukça yavaştır.
Kaslar
Kaslar vücudun hareket sisteminin aktif elemanları olup kemiklerin üzerini örten bölümünü oluşturur. Vücut hareketlerini kaslar sayesinde yapar. Çocuğun doğumda kaslarının ağırlığı beden ağırlığına göre 1/5 ile 1/4 arasındadır, ergenlikte bu oran 1/3 iken yetişkinlikte ise 2/5 si kadardır.
Kasların vücuttaki gelişimi belli bir sıra izler, önce büyük kaslar sonrada küçük kaslar gelişir. Doğumdan sonraki ilk aylarda göz kasları aktif haldedir, dört yedi aylar arasında başı ve bedeninin üst kısmını destekleyen kaslarla, el ve kol hareketini sağlayan kasların kontrolü sağlanır. Erken çocukluk dönemindeyse daha çok, kaba motor hareketler ince motor hareketlerden daha önce kendini gösterir. Örneğin çocuklar bu dönemde rahatlıkla koşup zıplayabilirken, düğme ilikleme ve makas kullanma gibi becerileri yapmada zorlanırlar.
Kemikler ve Dişler
Büyüme süreci içerisinde bedenin oranları sürekli bir değişim gösterir. Yeni doğan bebeğin kemikleri kıkırdaktır, zamanla bu kıkırdak doku kalsiyum, fosfat ve diğer minerallerin etkisiyle kemikleşmeye başlar. Yeni doğan bebekte toplam 270 kemik vardır. İlk yıllardaki kemik gelişimi hızlıyken ilk çocuklukta bu hız düşer; ancak ergenlik döneminde kemik gelişiminin tekrar hızlandığı görülür
Yeni doğan bebeğin başı vücuduna oranla daha büyüktür. Normal bir yetişkinde baş beden büyüklüğünün 1/8 i kadardır, yeni doğanda ise bu oran 1/4 kadardır.
Yeni doğanın baş çevresi yaklaşık olarak 35cm dir. 3. ayda 40.5cm, 6 ayda 43cm, 1yaşında 46cm’dir. Başın büyümesi, beyin büyümesini yansıttığı için tüm çocuklarda dikkatle izlenmelidir.
Göğüs çevresi yeni doğanda baş çevresiyle birbirine çok yakın olup neredeyse eşittir. 1yaşından sonra göğüs çevresi baş çevresini geçer. Doğumda göğüs çevresi 33 cm’dir.
1 yaşında 47 cm, 5 yaşında 55 cm’dir.
Çocukların Diş Sağlığının Korunmasında Dikkat Edilecek Noktalar
Bebeklerin dişetleri, emzirildikten hemen sonra kalan süt veya mama kalıntılarını temizlemek için bir bezle silinmelidir. Bu temizlik ileri yaş diş sağlığı için çok önemlidir.
Çocuğa süt dişlerinin çıkmasından itibaren doğru diş fırçalama ve diş ipi kullanma alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Gün içerisinde çok sık şekerli gıdaları yemekten kaçınılmalıdır.
Diş fırçaları 3-5 ayda bir değiştirilmelidir.
Sert yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır.
Dişler iğne, kürdan vb. ile karıştırılmamalıdır.
Diş sağlığı açısından kalsiyum vb. mineraller ve vitaminler yönünden zengin yiyeceklerin yeterli ve dengeli alımına özen gösterilmelidir.
Düzenli aralıklarla diş doktoruna gidilip gerekli kontroller yaptırılmalıdır.
Sistemler ve Organlar
- Sindirim Sistemi
Diş sağlığını korumak ve olası olumsuzlukları gidermek amacıyla özellikle alınması gereken vitamin ve kalsiyum ihtiyacının karşılanmasına özen gösterilmelidir. Aksi halde diş sağlığı bozulacak ve istenmeyen durumlar ortaya çıkacaktır.
Solunum Sistemi
Hücrelerin fonksiyonlarını yerlerine getirmeleri için enerjiye ihtiyaçları vardır. Bu enerji besin öğelerinin ve oksijenin kullanılmasıyla sağlanır. Oksijenin hücre düzeyinde kullanılmasına iç solunum, oksijenin dış ortamdan alınmasına ise dış solunum denir.
- Kalp ve Kan Dolaşımı
- Boşaltım Sistemi
- Beyin ve Sinir Sistemi
Fiziksel Gelişimin Diğer Gelişim Alanlarıyla İlişkisi
Fiziksel gelişim tüm gelişim alanlarının başlangıcıdır. Çocuğun fiziksel gelişimi onun diğer gelişim alanlarını etkileyebilir. Örneğin, fiziksel yönden gelişmemiş bir çocuk arkadaşları ile birlikte oynamakta zorluk çeker, çabuk yorulur. Bu durum çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyebileceği gibi sosyalleşmesini de engeller.
Çocukların vazgeçemedikleri fiziksel gelişimi destekleyici etkinliklerin, çocukların tüm gelişim alanlarına sayısız yararı olduğu unutulmamalıdır. Örneğin; oyun oynayan çocuk hareket halinde olduğu için büyük ve küçük kaslarını çalıştırarak, kan dolaşımını hızlandırır.
Oyun oynayarak duygusal anlamda rahatlar ve arkadaşlarıyla birlikte oyun oynadığı için de sosyalleşir.