CİNSEL GELİŞİM
TANIMI VE ÖNEMİ
Biyolojik özelliklerimizi temel aldığımızda erkek ya da dişi olarak belirlenen bir
cinsiyetimiz vardır. Cinsellik ise bu biyolojik yapı üzerine eklenen sosyolojik,psikolojik ve
felsefi boyutları da içeren daha geniş bir tanımlamadır. Doğum öncesinden ölüme kadar
duyguları,düşünceleri, inançları, davranışları ve yaşantıları içeren gelişimsel bir süreçtir.
Belirli bir yaşamdöneminde beklenen cinsel duygular, inançlar ve davranışlar o yaşa uygun
cinsel gelişimibelirler. Cinsel gelişimkişinin kendi cinsi ile ilgili üremeorganlarının büyüyüp gelişmesini ve
bunlardan doğansorunlarla ilgili davranış değişikliklerini kapsar. Cinsel gelişim kişiliğin
diğeryönlerini de etkiler. Cinsel kimliğinoluşması ve kişinin cinsel kimliğine uygun
davranmasında cinsel gelişim de önemli bir etmendir
Cinselliğingelişimi üzerine dört teori vardır:
Bili[FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]sel - Geli[/FONT][FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]imselteori[/FONT]
Sosyal ö[FONT="TimesNewRoman][B]ğ[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]renme teorisi[/FONT]
Psikoanalitik teori
Bilgi-i[FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]lemeteorisi[/FONT]
Bili[FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]sel-geli[/FONT][FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]imsel teori:[/FONT]Bilişsel-gelişimsel teoriye göre(Kohlberg 1966,Piaget 1950)
çocuk seksüel şemaların oluşmasıyla ilk önceerkek-kadın ayırımını öğrenir. Daha sonra
çocuk tanımladığıcinselrolün belli stereotipi (önyargısal) hareketlerini ayırt eder. Bu ayırt
etmeler belli bir modele bağlıkalınarak değil anne, baba, kardeş, medya vb.kaynaklardan
elde edilen soyutlamalardan yola çıkılarak yapılmaktadır. “Ben bir erkeğim ve erkek işi
yapmak istiyorum” fikri çocuğun cinsiyetine uygun şekilde davranmasıahlakibir zorunluluk
olarak kabul edilmektedir.
Sosyal ö[FONT="TimesNewRoman][B]ğ[/B][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]renme teorisi[/FONT]: Bu teoride (Bandurave Walters 1963) çocuk yeni
davranışları, cinsel rollere aitbilgileri, kişileri gözlemleyerek ve onları taklit ederek öğrenir.
Anne ve babalar hem iletişim yoğunluğu açısından hem de çocuğun algılamasına göre en
güçlü, en sıcak olma özelliklerinedeniyle çoğu kez özdeşim modeli olarak rol alırlar. Erkek
çocuklar cinsel davranışlarınıbabalarının erkeksi davranışlarını, kız çocuklarıdaannelerinin
kadınsı davranışlarınıtaklitederek, gözleyerek öğrenirler.
Psikoanalitikteori:Freud, psikoanalitik kuramın temsilcisi olarak, çocuğun bazı
gelişimsel aşamalardan geçerek kişiliğini şekillendirdiğini ve cinsel gelişimin de bu sürecin
temelini oluşturduğunu savunmaktadır. Freud fallikdönemdeki anne-erkek çocuk ve babakız
çocuk ilişkisinin oedipal veelektra kompleksiyle çözümlenerek, kişilik gelişiminin
şekillendiğini ve bu sürecincinsel gelişime ait bir süreç olduğunu belirtmektedir.
Bilgi-i[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]leme teorisi: Bilgi-i[/FONT]şleme yaklaşımına göre cinseltiplemenin ana belirleyicisi
şemadır. Şemalar günlük tümdavranışlarımızı organize etmek için var olmak durumundadır.
Cinsel rollere dayanan şemalar çocukların bilgiyi sınıflamasına ve çocukların kız ve erkek
olarak rollerinin ayırımına ait bilgiyikazanmalarını sağlar. Cinsel kimliğe ait net bir
şekillenme olmadançocuklar önce hem kız hem de erkek tiplerine ait şemalar oluştururlar.
Daha sonra kendi cinsiyetlerine uygunörneklerle karşılaşınca bununla ilgilenir ve çeşitli
sorularla bu ilgilerini pekiştirirler, böyleceçocuklar kendi cinsiyetlerine uygun ek şemalar
oluştururlar.
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]imle [/FONT][FONT="TimesNewRoman]İ[/FONT][FONT="Times New Roman"]lgili Kavramlar[/FONT]
Cinsel olgunluk
Cinsel olgunluk insanın üreme sisteminin ve organlarının sağlıklı döl üretebilecek
düzeye ulaşabilmesidir.Cinsel olgunluk bedenin “büyüme” sine ilişkinbir kavramdır ve
cinsel gelişimintemelini oluşturur.Büyüme, genetik ve çevre faktörlerinin etkisi altındadır.
Çevre faktörleri arasında yeterli ve dengeli beslenme,gerekli desteğinsağlanması ve
hastalıklardankorunma sayılabilir.
Cinsel olgunluğaerişme biyolojik ergenliğin temelidir. Bu dönemde ilk gözeçarpan
ergenin hızlaboy atması veağırlıkça artmasıdır. Ergenlik döneminde iskelet,kas ve yağ
dokularının boyutlarında belirgin bir artış olmaktadır. Kas gelişimi, erkeklerde kızlara oranla
daha fazlayken yağ dokusu gelişimi ise kızlarda daha fazla olmaktadır.
Büyüme olayı,tiroid hormonu, androjen ve östrojenlerin etkisi altında olup bu
hormonlarınmiktarlarındada artma olmaktadır.Bütün bu değişikliklere ikincil değişiklikler
denir. Temel değişiklik üremeyi sağlayan bezlerin çalışmaya başlaması ile sağlanır. Üreme
organlarındakibüyüme ve gelişmeyönünden iki cins arasındafarklılık görülür. Kızlar,
erkeklerden yaklaşık iki yıl önce büluğ çağına girmeleri sebebiyle cinselorganlarıngelişmesi
kızlardadaha erken tamamlanır. Cinselolgunluğa erişen bir kızın vücudunda keskin çizgilerkaybolmaya, kollar,
bacaklar, kalçalar ve göğüsler biçimlenmeye, koltuk altında ve cinsel organ çevresinde
kıllanmave yüzde sivilceler görülmeye başlar.Bunlar ikincil değişikliklerdendir. Asıl
önemli değişiklik, yumurta hücresinin olgunlaşması ve adet kanamalarıdır. Kızlar genellikle
10-13 yaşlarında ilk adetlerini görürler. Bazılarında ise adet görme 15-16 yaşlarında olur.
Yumurtanınolgunlaşması, yumurtalıktan ayrılması ve adet kanamasının görülmesi
olaylarının tümüne “adet döngüsü” denir.Erişkin bir kadının yumurtalıklarından her ay (28
günde bir) bir yumurta atılır. Buna yumurtlama (Ovulasyon)denir. Bu yumurta erkek
hücreleri (sperm) ile birleştiği taktirde gebelik meydana gelir.Her adet döngüsünde rahim
duvarı kalınlaşır, eğer o döngü içinde gebelik meydanagelmezse adet kanaması görülür.
Yumurta döllenirse gebelik başlar ve gebelik süresince adetkanamasıolmaz.
Ergenliğinilk belirtilerinden birisi testis torbası (skrotum)ve testislerin gelişmesidir.
Çeşitlisebeplerle oluşanpenis sertleşmesiher zaman erotik anlamda değildir.Bu durum
ergende utangaçlığa yol açar, ne yapacağını bilemez. Bu dönemde ilk meniningelmesi,
sıkıntı ve hayret yaratır. Bunun normal, fizyolojik birolay olduğunubilmeyen ergen meninin
gelmesinden suçluluk duyabilirler. Bu değişikliklerin sebeplerini bilenergenlerde bu tip
problemler ve dönemler kolay atlatılır.
Yüzde sivilcelerin oluşması, sakal ve bıyığın çıkması, sesin kalınlaşması, koltuk
altındave cinsel organ çevresinde kıllanma,hızlı boy artışı, kasların gelişmesi ve özellikle
omuzlarıngelişmesi bu dönemin önemliözellikleri arasındadır.
CinselKimlik
Cinsel kimlik, bireyin cinsiyetinden haberdar olması, bedeni ve benliğini belli bir
cinsellik içinde algılayışı, kabullenişi, duygu ve davranışlarında buna uygun biçimde
yönelişidir.Başka bir deyişle; bireyin kadın ya da erkek olarak kendisininfarkına varması ve
kabullenmesidir.
Bir çocuğunkız ya da erkek doğması cinsel kimliğini kazanması için ilk koşuldur.
Çocuk kendi cinsinin eğilimleri desteklendiği sürece kız ya da erkek kimliğini
benimseyecektir. Bireyin biyolojik olarak kadın veya erkek grubuna katılmasından çok,
cinsiyet rolünü benimsemesi önemlidir. Ebeveynlerinkız ve erkek çocuklarından beklentileri değişiktir. Erkek çocuğun, güçlü,dayanıklı,yürekli,tutuğunukoparan girişken olmaları istenir.
Kız çocuğun usluluk, kibarlık, sevecenlik gibi niteliklerkazanmasınaönem verilir
Kızın atılgan, girişken, başına buyruk olması aranan özellikler değildir
. Erkek çocuğunise pısırık, çekingen, korkak olmaması üzerinde çok durulur
. Bilinçli yada bilinçsiz ebeveynler kızave erkeğe yaraşan
nitelikleri destekler ve pekiştirirler. Kıza ve erkeğe yakışmaz diye bilinen davranışlar anında
cezalandırılır. Erkek çocuk çarşıya, pazara gitmeye alıştırılırken, kız çocuk evden
uzaklaşmaması için öğütlenir.
Cinsel E[FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]itim[/FONT]
Cinsel eğitim,bedensel, duygusal ve sosyal gelişimkavramlarındanhareketle, erkek
ve kadının toplumsal rollerinin incelenmesi,bireylerin birbirlerine karşı kabul,sevgi, güven
ve sorumluluk geliştirmeleri için eğitim olanaklarının sağlanması, insan cinselliğinin olumlu
ve yapıcı bir güç olarak dengeli bir ailehayatında uygun bir biçimde geliştirilmesidir.
Başkabir tanımda cinsel eğitim, bireye üreme ile ilgilikonu ve sorunlarda, cinsel iç
dürtü ve güdülerini denetleyebilmesinde, cinselkonularda başkaları ile kuracağı ilişkilerde
ve cinsel ilgilerinde gerekli davranışları kazandırmak için yapılan eğitimdir.
Her ebeveynin aklına “ Çocuklarımızı cinsel hayat konusunda aydınlatmamız gerekli
mi?” sorusu takılmaktadır. Günümüzde bu soruya kesinlikleolumlu cevap verilmektedir.
Eğerçocuk, doğum,cinsiyet farkı,ana ve babanınrolü gibi konuları anababasından
öğrenemezse,başka kaynaklardan cevap aramaya başlayacaktır.
Çocuklarıncinsellikle ilgili sordukları sorularaeksik ya da kaçamak cevaplar vermek
neredeysebir gelenektir.
Freud’a GöreCinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]im Dönemleri[/FONT]
Sigmund Freud (1856-1939) yetişkinlerde kişilik ve anormal davranışlar üzerinde
çalışmalaryapsa da kişiliğin yapısında bebeklik ve çocukluk yıllarının önemini belirten ilk
kuramcı olması nedeniyle önemli bir yeresahiptir. Freud kişiliğin biçimlenmesinde yaşamın
ilk altı yılının önemini vurgulamış ve çocuk yetiştirmede anne-baba tutumlarının önemine
dikkati çekmiştir.
Freud’a göre kişilikid, ego ve süper ego olmak üzere üç kısımdan oluşur. İd kişiliğin
temel taşıdır. Doğuştan getirilir ve ruhsal enerjininkaynağıdır. Aynı zamanda id, iç
güdülerinde (libido ve saldırganlık) kaynağıdır. Ruhsal enerji iç güdüler şeklinde ortaya
çıkarve bir an önce doyurulmak ister. Ruhsal enerji doyurulma istemiyle içgüdü şeklinde
ortaya çıkınca, Ego devreye girer. Ego kişiliğin yürütme organıdır. İd’in istekleriyle dış
dünyanın(Süperegonun) eşleştirilmesi ile uğraşır. Ego gerektiğinde idin isteklerini
ertelemeye, hoş yaşantıları seçmeye, hoş olmayanlardan uzak durmaya çalışır. Ego akılcıdır,
mantıklıdır bir anlamda kişiliğin karar organıdır. Süperego ise; toplumsal ahlakkurallarını
içerir. Süper ego bu anlamda vicdan demektir. Kişinin değer yargıları ve ahlak kuralları
süper egosunda bulunur. Her zaman kafasına estiği gibi davranan ve toplumsalkuralları hiçe
sayan kişilerdeid baskındır, sürekli olarak ahlak kurallarını ve başkalarının ne diyeceğini
dikkate alan, kurallara sıkı sıkıya bağlı kalan kişide süper ego baskındır; sürekli olarak akılcı
davranmayaçalışan kişide ego baskındır.
Freud, çocukluğuninsan yaşamındaki önemini vurgulamıştır. Bu bölümde Freud’un
cinsel (psiko-seksüel) gelişim dönemleri ve bu dönemlerinözellikleri verilmiştir.
Oraldönem (0-1 yaş)
Analdönem (1-3 yaş)
Falllikdönem (4-6) yaş
Latent(gizil) dönem (7-11 yaş)
Genital(puberte) dönem (12-18 yaş)
Oral dönem
Bu dönemde haz bölgesi ağızdır. Belli başlı davranış biçimi olarak emme, ya da içine
alma gösterilebilir. Bebek bu dönemde etrafındaki uyarıcıları almaya çalışır. Bunu hem
emme biçiminde hem de diğer duyu organlarıyla yapmaya çalışır. Örneğin, gözleriyle
etrafındagördüklerini, kulaklarıyladuyduklarını içine almaya çalışır. Bu dönemin ikinci
kısmında diş çıkarma ile birlikte ısırma davranışı görülmeye başlar. Bu dönem uygun
geçirilmediğitaktirde, ağızlave içe almayla ilgili bir takımdavranışlar sıklıkla görülebilir:
Sigaraiçme gibi…
Anal dönem
Anal dönem, haz ve ilginin dışkılama bölgesinde yoğunlaştığı dönem anlamındadır.
Bu dönemde çocuk dışkı tutma ve bırakma davranışlarını yoğun biçimde kullanır. Bu dönem
tuvalet eğitimininağır bastığı dönemdir. Çocuk dışkısını ve çişini, kaslarını kontrol altına
alarak tutmasını öğrenir.
Tuvalet eğitimiaşamasında anne, çocuğun dışkısını tutmasını ve uygun zaman ve
yerde yapmasını ister. Bunun için ödül ve cezakullanır. Çocuk için dışkısı önemlidir. Dışkısı
ile oynayabilir ve çevreye sürebilir. Bu durumdaannenin tepkisiyle karşılaşır. Aynı
dışkılama işlemi için annenin bazensevinmesi, bazen kızması çocukta şaşkınlık yaratır.
Annesinin baskısı sonucu çocuk, istenmeyengüdülerini bastırır. Bu dönemde annenin çok
sabırlı ve sevecen olması gerekir. Annenin tuvalet eğitimi sırasında gösterdiği baskıcı ve katı
tutumu çocuğundışkısını tutmasına ve ileriki yaşamında inatçı, cimri ve yıkıcı kişilik
özelliklerigöstermesine neden olur.
Fallik dönem
Bu dönemde kişinindikkati, ilgisi ve haz duygusu cinsel organlara yönelmiştir. Freud
kuramını bu dönemde yaşandığını düşündüğü Oedipus ve Elektra Kompleksleriüzerine
kurmuştur.
Oedipus kompleksi, erkek çocuğun annesine karşı (cinsel) bir istek duyması ve
babasını rakip olarak algılaması demektir. Bu dönemde cinsiyeti(ni)keşfeden çocuk, bir
yandan babasınahayranlık duyar, öte yandan (annesine karşı hissettiği duyguları anlarsa
diye) babadan korkar. Elektra kompleksi ise kız çocukların babalarına karşı bir ilgi duyması
veannelerini rakip olarak görmeleri durumudur.
Latent (gizil ) dönem
İlkokul dönemini kapsayan yedi -on bir yaş dönemiFreud’a göre latent dönem olarak
adlandırılır. Bu dönemde çocuk önceki cinselmeraklarını ansızın unutur. Ruhsal ve cinsel
alanda daha önceki yıllarda yaşanmış olan çalkantılar ve çatışmalar yatışır. Okula başlama,
cinsel aktivitelerin azalması ve toplumsallaşma görülür. Toplumsal kurallarbenimsenir. Bu
dönemde anne-baba ve aile bireylerine, öğretmen ve akranlar eklenmiştir. Çocuk artık annebabasının
yanında başka kişilerle de özdeşim kurar.
Genital (puberte) dönem
Freud ergenlik dönemini genital dönem olarak adlandırmaktadır. Çocuğun cinselliği
üreme amacınayönelik değildirdaha çok haz almaya yöneliktir. Ergenlik ile birlikte kişinin
cinselliğiüreme amacınayönelik hale gelir. Bu dönem çocuklukla erişkinlik arasında yer
alan, ruhsal sorunları bol olan bir dönemdir. Bunaparalel olarak çocukluğunbağımlılık
döneminden, erişkininbağımsız dönemine geçiş başlar.
Cinsel E[FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]itimin Önemi[/FONT]
Anne-babanıngerek çocuklarının cinsel kimliklerinin oluşumunda, gerekse cinsel
eğitimlerinderolleri büyüktür. Konuyu ülkemiz düzeyinde ele alırsak takınılan tavırların
genellikle uç noktalarda ve hatalı olduğu görülmektedir.
Ülkemizde eskiden beri cinsel konuların anne- babayla konuşulması gelenek ve
göreneklerimize göre yasaklanmıştır. Gelenek ve göreneklerimiznedeniyle cinsel konularda
görülen bu yasaklar ve koşullandırmalar gençlerimizi karşı cinsle konuşmaktan bile
alıkoyarken,zaman zaman eş cinsellik,kız kaçırma ya da ırza geçme gibi sapıklığa ve suça
itebilmektedir. Çocukluk döneminde cinsel yaşam konusunda eksik, hatalı bilgiler, gencin
evlendiğizaman cinsel uyumu olmayan, doyum sağlayamayan,sinirli öfkeli uyumsuz birey
olmasına neden olabilir.
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]imin Di[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]er Geli[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]im Alanlar[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]yla [/FONT][FONT="TimesNewRoman]İ[/FONT][FONT="Times New Roman"]li[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]kisi[/FONT]
Cinsellik, yaşamımızın ve kişiliğimizin çok önemli bir parçasıdır. Tüm bireylerin
cinsel konularda bilgilendirilmeye ihtiyaçları olduğu ve yaşları, toplum içindeki konumları,
ahlaki değerlerive bireysel özellikleri değişse de cinselliği yaşamaya hakları olduğu
unutulmamalıdır.
Psikolojik açıdancinsellik oldukça karmaşıkbir olaydır.Cinsel yaşamdasıcak,
sevecen ve anlayışlı olabilmek veya olamamak bireyinbeden yapısından çok kişilik yapısına
bağlıdır. Sevgi ve aşkın oluşmasında cinsel gelişim büyük rol oynar. Bunlara engelolunması
kişideöfke ve diğerheyecanların doğmasına yol açar. İnsanın fizyolojik, psikolojik ve
toplumsal yaşamında önemli bir yeri olancinsellik insanlarınaile kurumunun oluşmasını da
yönlendirmiştir
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ime Uygun Etkinlikler[/FONT]
Pek çok ebeveyn cinsellikle ilgili son derece açık bir tutum içinde olsa daçocuklarına
cinsellikle ilgili sorularında nasıl davranacaklarını, nasıl etkinliklerle çocuklarını
eğiteceklerinibilmemektedir. Çocuklarımız gazete ve dergilerde görüp okudukları yazılardan
ya da televizyonda gördükleri sahnelerden bu kavramapek yabancı olmasalarda bu
karmaşık konuyu onlara nasıl açıklayabiliriz?
Kalabal[FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]k bir ortamda çocu[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]unuz sizi utand[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]racak sorular sordu[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]unda nas[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]l[/FONT]
davran[FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rs[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]n[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]z?[/FONT]
Zamankazanmaya çal[FONT="TimesNewRoman]ış[/FONT][FONT="Times New Roman"]abiliriz: “Evet, bu iyi bir soru” türündebir yan[/FONT]ıt size
düşünmefırsatı yaratır.
K[FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]smi cevapland[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rma[/FONT]: Konu ile ilgili aklınıza gelen ilk yanıtı veriniz ama ilk
fırsattabu konu üzerinde düşünüpbir dahaki sefere daha açıklayıcı olunuz.
Erteleme:Bu soru çok özelbir soru ve bunu seninle daha sonra ikimiz baş başa
iken konuşmakisterim.
Bui[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ibitirme: E[/FONT]ğer yeterince özgüvenli iseniz vecinsellikle ilgili açıkbir
tutumunuz varsa şöyle cevap verebilirsiniz:”Bu birprezervatif. Annenle baban
şimdilik başka bir bebek istemedikleri içinbunu kullanıyorlar”.
Miniklerin 2-3 yaşlarından itibaren aynanın karşısına geçip vücudunu incelemeye
başlaması cinselliğin ilk şekillerinden biridir. Aynı şekilde çocuklar doktorculukoyunlarında
karşı cinsinözelliklerini keşfetmeyeçalışırlar. Çocuklarımıza cinsellik konusunda açık
davranırkenbu konuda sınırlar olduğunu da öğretmemiz gerekir. Her insanın “özel hayatı”
vardırve HAYIR kelimesine mutlaka saygı gösterilmesigerekir. En doğruve en kolay
eğitimiyi bir örnek olarak yapılır. Anne-baba çocuklarının yanında bir rahatsızlık
hissetmeden rahatlıkla birbirlerine sarılıp sevgilerini ifadeedebiliyorlarsa çocuklar bu
duyguların nasıl bir şey olduğunu daha rahat anlayabilirler.
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ime Uygun Araç-Gereçler[/FONT]
Küçük çocuklar geleceğe oyun yoluyla hazırlanırlar. Çocuğun ilk hayat deneylerini
geliştirici,öğretici ve düşündürücü niteliği olan oyun araçları ile zenginleştirmek onların
gelişimlerindeönemli rol oynar. Kavrama hızının en yüksek olduğu okul öncesi yıllarında
çocukları düşündüren ve toplumsal olgunluğa erdiren cinsel gelişim alanını destekleyen
uygun araç-gereçlere önem vermek gerekir. Cinsiyetözelliklerini vurgulayan yap-bozlar,
yine cinsiyet özelliklerini ayırt etme amacıyla kız ve erkek kıyafetlerinin yer aldığı araçgereçler
ya da hayvanlarınyer aldığıüreme olayının anlatıldığı kitaplar vb. çocuğun cinsel
gelişimive cinsel kimliğininkazanımı açısından son derece önemlidir. Bu türaraç-gereçler
çocuklarınsoru sormasınazemin hazırlayacakve çocuk öğretmeninaçıklamalarını dikkatle
dinleyebilecektir.
Cinsel geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ime uygun araç-gereç haz[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rlan[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rken[/FONT]
Çocuğun yaş ve gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır.
Çocuğun anlayabileceği şekilde basit bir aktarımı olmalıdır.
Çocuğun geçirdiği deneylere ve yaşama biçimine uygun olmalıdır.
Çocuğun çevresi dikkate alınmalı, bitkiler ve hayvanlar bir üremeolayını
anlatmada yardımcı olabilir.
En verimli öğrenim şeklinin somut öğrenim olduğu unutulmamalıdır
. BEN NEREDEN GELD[FONT="TimesNewRoman]İ[/FONT][FONT="Times New Roman"]M ?[/FONT]
Durum:Dört yaşındaki bir çocuk “nereden geldim?”sorusunu şutarzda sorabilir
-Ben hastanede mi doğdum?
-Nerede doğdum?
-Ben evlatlıkmıyım?
-Vücuttan nasılçıktım?
-Bebek nasılyapılır?
Birinci adım:Kendi kendinize sorun
Gerçekte çocuk neyi ara[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]t[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]r[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]yor?[/FONT]
-Nereden geldiğini mi düşünüyor?
-Hangi şehirveya yeri mi kastediyor?
-Nasıldoğduğunun öyküsünü mü anlatılmasını istiyor?
Cevaplamadan önce dü[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ünün[/FONT]
-Doğumve üreme hakkındakendi değerve tavırlarınızı
-Vermek istediğinizne kadar gerçekçi bilginin olduğu
-Çocuğunuzunanlayabileceğigerçek bilginin ne kadarı buyaşta anlaşılabilir olduğu
Hatırlayınız
-Konuşmadabasit ve direkt cevaplar oldukça etkilidir. Konferans vermekten
kaçınınız.
TANIMI VE ÖNEMİ
Biyolojik özelliklerimizi temel aldığımızda erkek ya da dişi olarak belirlenen bir
cinsiyetimiz vardır. Cinsellik ise bu biyolojik yapı üzerine eklenen sosyolojik,psikolojik ve
felsefi boyutları da içeren daha geniş bir tanımlamadır. Doğum öncesinden ölüme kadar
duyguları,düşünceleri, inançları, davranışları ve yaşantıları içeren gelişimsel bir süreçtir.
Belirli bir yaşamdöneminde beklenen cinsel duygular, inançlar ve davranışlar o yaşa uygun
cinsel gelişimibelirler. Cinsel gelişimkişinin kendi cinsi ile ilgili üremeorganlarının büyüyüp gelişmesini ve
bunlardan doğansorunlarla ilgili davranış değişikliklerini kapsar. Cinsel gelişim kişiliğin
diğeryönlerini de etkiler. Cinsel kimliğinoluşması ve kişinin cinsel kimliğine uygun
davranmasında cinsel gelişim de önemli bir etmendir
Cinselliğingelişimi üzerine dört teori vardır:
Bili[FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]sel - Geli[/FONT][FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]imselteori[/FONT]
Sosyal ö[FONT="TimesNewRoman][B]ğ[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]renme teorisi[/FONT]
Psikoanalitik teori
Bilgi-i[FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][FONT="Times New Roman"]lemeteorisi[/FONT]
Bili[FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]sel-geli[/FONT][FONT="TimesNewRoman][B]ş[/B][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]imsel teori:[/FONT]Bilişsel-gelişimsel teoriye göre(Kohlberg 1966,Piaget 1950)
çocuk seksüel şemaların oluşmasıyla ilk önceerkek-kadın ayırımını öğrenir. Daha sonra
çocuk tanımladığıcinselrolün belli stereotipi (önyargısal) hareketlerini ayırt eder. Bu ayırt
etmeler belli bir modele bağlıkalınarak değil anne, baba, kardeş, medya vb.kaynaklardan
elde edilen soyutlamalardan yola çıkılarak yapılmaktadır. “Ben bir erkeğim ve erkek işi
yapmak istiyorum” fikri çocuğun cinsiyetine uygun şekilde davranmasıahlakibir zorunluluk
olarak kabul edilmektedir.
Sosyal ö[FONT="TimesNewRoman][B]ğ[/B][/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]renme teorisi[/FONT]: Bu teoride (Bandurave Walters 1963) çocuk yeni
davranışları, cinsel rollere aitbilgileri, kişileri gözlemleyerek ve onları taklit ederek öğrenir.
Anne ve babalar hem iletişim yoğunluğu açısından hem de çocuğun algılamasına göre en
güçlü, en sıcak olma özelliklerinedeniyle çoğu kez özdeşim modeli olarak rol alırlar. Erkek
çocuklar cinsel davranışlarınıbabalarının erkeksi davranışlarını, kız çocuklarıdaannelerinin
kadınsı davranışlarınıtaklitederek, gözleyerek öğrenirler.
Psikoanalitikteori:Freud, psikoanalitik kuramın temsilcisi olarak, çocuğun bazı
gelişimsel aşamalardan geçerek kişiliğini şekillendirdiğini ve cinsel gelişimin de bu sürecin
temelini oluşturduğunu savunmaktadır. Freud fallikdönemdeki anne-erkek çocuk ve babakız
çocuk ilişkisinin oedipal veelektra kompleksiyle çözümlenerek, kişilik gelişiminin
şekillendiğini ve bu sürecincinsel gelişime ait bir süreç olduğunu belirtmektedir.
Bilgi-i[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][/COLOR][COLOR=black][FONT="Times New Roman"]leme teorisi: Bilgi-i[/FONT]şleme yaklaşımına göre cinseltiplemenin ana belirleyicisi
şemadır. Şemalar günlük tümdavranışlarımızı organize etmek için var olmak durumundadır.
Cinsel rollere dayanan şemalar çocukların bilgiyi sınıflamasına ve çocukların kız ve erkek
olarak rollerinin ayırımına ait bilgiyikazanmalarını sağlar. Cinsel kimliğe ait net bir
şekillenme olmadançocuklar önce hem kız hem de erkek tiplerine ait şemalar oluştururlar.
Daha sonra kendi cinsiyetlerine uygunörneklerle karşılaşınca bununla ilgilenir ve çeşitli
sorularla bu ilgilerini pekiştirirler, böyleceçocuklar kendi cinsiyetlerine uygun ek şemalar
oluştururlar.
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]imle [/FONT][FONT="TimesNewRoman]İ[/FONT][FONT="Times New Roman"]lgili Kavramlar[/FONT]
Cinsel olgunluk
Cinsel olgunluk insanın üreme sisteminin ve organlarının sağlıklı döl üretebilecek
düzeye ulaşabilmesidir.Cinsel olgunluk bedenin “büyüme” sine ilişkinbir kavramdır ve
cinsel gelişimintemelini oluşturur.Büyüme, genetik ve çevre faktörlerinin etkisi altındadır.
Çevre faktörleri arasında yeterli ve dengeli beslenme,gerekli desteğinsağlanması ve
hastalıklardankorunma sayılabilir.
Cinsel olgunluğaerişme biyolojik ergenliğin temelidir. Bu dönemde ilk gözeçarpan
ergenin hızlaboy atması veağırlıkça artmasıdır. Ergenlik döneminde iskelet,kas ve yağ
dokularının boyutlarında belirgin bir artış olmaktadır. Kas gelişimi, erkeklerde kızlara oranla
daha fazlayken yağ dokusu gelişimi ise kızlarda daha fazla olmaktadır.
Büyüme olayı,tiroid hormonu, androjen ve östrojenlerin etkisi altında olup bu
hormonlarınmiktarlarındada artma olmaktadır.Bütün bu değişikliklere ikincil değişiklikler
denir. Temel değişiklik üremeyi sağlayan bezlerin çalışmaya başlaması ile sağlanır. Üreme
organlarındakibüyüme ve gelişmeyönünden iki cins arasındafarklılık görülür. Kızlar,
erkeklerden yaklaşık iki yıl önce büluğ çağına girmeleri sebebiyle cinselorganlarıngelişmesi
kızlardadaha erken tamamlanır. Cinselolgunluğa erişen bir kızın vücudunda keskin çizgilerkaybolmaya, kollar,
bacaklar, kalçalar ve göğüsler biçimlenmeye, koltuk altında ve cinsel organ çevresinde
kıllanmave yüzde sivilceler görülmeye başlar.Bunlar ikincil değişikliklerdendir. Asıl
önemli değişiklik, yumurta hücresinin olgunlaşması ve adet kanamalarıdır. Kızlar genellikle
10-13 yaşlarında ilk adetlerini görürler. Bazılarında ise adet görme 15-16 yaşlarında olur.
Yumurtanınolgunlaşması, yumurtalıktan ayrılması ve adet kanamasının görülmesi
olaylarının tümüne “adet döngüsü” denir.Erişkin bir kadının yumurtalıklarından her ay (28
günde bir) bir yumurta atılır. Buna yumurtlama (Ovulasyon)denir. Bu yumurta erkek
hücreleri (sperm) ile birleştiği taktirde gebelik meydana gelir.Her adet döngüsünde rahim
duvarı kalınlaşır, eğer o döngü içinde gebelik meydanagelmezse adet kanaması görülür.
Yumurta döllenirse gebelik başlar ve gebelik süresince adetkanamasıolmaz.
Ergenliğinilk belirtilerinden birisi testis torbası (skrotum)ve testislerin gelişmesidir.
Çeşitlisebeplerle oluşanpenis sertleşmesiher zaman erotik anlamda değildir.Bu durum
ergende utangaçlığa yol açar, ne yapacağını bilemez. Bu dönemde ilk meniningelmesi,
sıkıntı ve hayret yaratır. Bunun normal, fizyolojik birolay olduğunubilmeyen ergen meninin
gelmesinden suçluluk duyabilirler. Bu değişikliklerin sebeplerini bilenergenlerde bu tip
problemler ve dönemler kolay atlatılır.
Yüzde sivilcelerin oluşması, sakal ve bıyığın çıkması, sesin kalınlaşması, koltuk
altındave cinsel organ çevresinde kıllanma,hızlı boy artışı, kasların gelişmesi ve özellikle
omuzlarıngelişmesi bu dönemin önemliözellikleri arasındadır.
CinselKimlik
Cinsel kimlik, bireyin cinsiyetinden haberdar olması, bedeni ve benliğini belli bir
cinsellik içinde algılayışı, kabullenişi, duygu ve davranışlarında buna uygun biçimde
yönelişidir.Başka bir deyişle; bireyin kadın ya da erkek olarak kendisininfarkına varması ve
kabullenmesidir.
Bir çocuğunkız ya da erkek doğması cinsel kimliğini kazanması için ilk koşuldur.
Çocuk kendi cinsinin eğilimleri desteklendiği sürece kız ya da erkek kimliğini
benimseyecektir. Bireyin biyolojik olarak kadın veya erkek grubuna katılmasından çok,
cinsiyet rolünü benimsemesi önemlidir. Ebeveynlerinkız ve erkek çocuklarından beklentileri değişiktir. Erkek çocuğun, güçlü,dayanıklı,yürekli,tutuğunukoparan girişken olmaları istenir.
Kız çocuğun usluluk, kibarlık, sevecenlik gibi niteliklerkazanmasınaönem verilir
Kızın atılgan, girişken, başına buyruk olması aranan özellikler değildir
. Erkek çocuğunise pısırık, çekingen, korkak olmaması üzerinde çok durulur
. Bilinçli yada bilinçsiz ebeveynler kızave erkeğe yaraşan
nitelikleri destekler ve pekiştirirler. Kıza ve erkeğe yakışmaz diye bilinen davranışlar anında
cezalandırılır. Erkek çocuk çarşıya, pazara gitmeye alıştırılırken, kız çocuk evden
uzaklaşmaması için öğütlenir.
Cinsel E[FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]itim[/FONT]
Cinsel eğitim,bedensel, duygusal ve sosyal gelişimkavramlarındanhareketle, erkek
ve kadının toplumsal rollerinin incelenmesi,bireylerin birbirlerine karşı kabul,sevgi, güven
ve sorumluluk geliştirmeleri için eğitim olanaklarının sağlanması, insan cinselliğinin olumlu
ve yapıcı bir güç olarak dengeli bir ailehayatında uygun bir biçimde geliştirilmesidir.
Başkabir tanımda cinsel eğitim, bireye üreme ile ilgilikonu ve sorunlarda, cinsel iç
dürtü ve güdülerini denetleyebilmesinde, cinselkonularda başkaları ile kuracağı ilişkilerde
ve cinsel ilgilerinde gerekli davranışları kazandırmak için yapılan eğitimdir.
Her ebeveynin aklına “ Çocuklarımızı cinsel hayat konusunda aydınlatmamız gerekli
mi?” sorusu takılmaktadır. Günümüzde bu soruya kesinlikleolumlu cevap verilmektedir.
Eğerçocuk, doğum,cinsiyet farkı,ana ve babanınrolü gibi konuları anababasından
öğrenemezse,başka kaynaklardan cevap aramaya başlayacaktır.
Çocuklarıncinsellikle ilgili sordukları sorularaeksik ya da kaçamak cevaplar vermek
neredeysebir gelenektir.
Freud’a GöreCinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]im Dönemleri[/FONT]
Sigmund Freud (1856-1939) yetişkinlerde kişilik ve anormal davranışlar üzerinde
çalışmalaryapsa da kişiliğin yapısında bebeklik ve çocukluk yıllarının önemini belirten ilk
kuramcı olması nedeniyle önemli bir yeresahiptir. Freud kişiliğin biçimlenmesinde yaşamın
ilk altı yılının önemini vurgulamış ve çocuk yetiştirmede anne-baba tutumlarının önemine
dikkati çekmiştir.
Freud’a göre kişilikid, ego ve süper ego olmak üzere üç kısımdan oluşur. İd kişiliğin
temel taşıdır. Doğuştan getirilir ve ruhsal enerjininkaynağıdır. Aynı zamanda id, iç
güdülerinde (libido ve saldırganlık) kaynağıdır. Ruhsal enerji iç güdüler şeklinde ortaya
çıkarve bir an önce doyurulmak ister. Ruhsal enerji doyurulma istemiyle içgüdü şeklinde
ortaya çıkınca, Ego devreye girer. Ego kişiliğin yürütme organıdır. İd’in istekleriyle dış
dünyanın(Süperegonun) eşleştirilmesi ile uğraşır. Ego gerektiğinde idin isteklerini
ertelemeye, hoş yaşantıları seçmeye, hoş olmayanlardan uzak durmaya çalışır. Ego akılcıdır,
mantıklıdır bir anlamda kişiliğin karar organıdır. Süperego ise; toplumsal ahlakkurallarını
içerir. Süper ego bu anlamda vicdan demektir. Kişinin değer yargıları ve ahlak kuralları
süper egosunda bulunur. Her zaman kafasına estiği gibi davranan ve toplumsalkuralları hiçe
sayan kişilerdeid baskındır, sürekli olarak ahlak kurallarını ve başkalarının ne diyeceğini
dikkate alan, kurallara sıkı sıkıya bağlı kalan kişide süper ego baskındır; sürekli olarak akılcı
davranmayaçalışan kişide ego baskındır.
Freud, çocukluğuninsan yaşamındaki önemini vurgulamıştır. Bu bölümde Freud’un
cinsel (psiko-seksüel) gelişim dönemleri ve bu dönemlerinözellikleri verilmiştir.
Oraldönem (0-1 yaş)
Analdönem (1-3 yaş)
Falllikdönem (4-6) yaş
Latent(gizil) dönem (7-11 yaş)
Genital(puberte) dönem (12-18 yaş)
Oral dönem
Bu dönemde haz bölgesi ağızdır. Belli başlı davranış biçimi olarak emme, ya da içine
alma gösterilebilir. Bebek bu dönemde etrafındaki uyarıcıları almaya çalışır. Bunu hem
emme biçiminde hem de diğer duyu organlarıyla yapmaya çalışır. Örneğin, gözleriyle
etrafındagördüklerini, kulaklarıyladuyduklarını içine almaya çalışır. Bu dönemin ikinci
kısmında diş çıkarma ile birlikte ısırma davranışı görülmeye başlar. Bu dönem uygun
geçirilmediğitaktirde, ağızlave içe almayla ilgili bir takımdavranışlar sıklıkla görülebilir:
Sigaraiçme gibi…
Anal dönem
Anal dönem, haz ve ilginin dışkılama bölgesinde yoğunlaştığı dönem anlamındadır.
Bu dönemde çocuk dışkı tutma ve bırakma davranışlarını yoğun biçimde kullanır. Bu dönem
tuvalet eğitimininağır bastığı dönemdir. Çocuk dışkısını ve çişini, kaslarını kontrol altına
alarak tutmasını öğrenir.
Tuvalet eğitimiaşamasında anne, çocuğun dışkısını tutmasını ve uygun zaman ve
yerde yapmasını ister. Bunun için ödül ve cezakullanır. Çocuk için dışkısı önemlidir. Dışkısı
ile oynayabilir ve çevreye sürebilir. Bu durumdaannenin tepkisiyle karşılaşır. Aynı
dışkılama işlemi için annenin bazensevinmesi, bazen kızması çocukta şaşkınlık yaratır.
Annesinin baskısı sonucu çocuk, istenmeyengüdülerini bastırır. Bu dönemde annenin çok
sabırlı ve sevecen olması gerekir. Annenin tuvalet eğitimi sırasında gösterdiği baskıcı ve katı
tutumu çocuğundışkısını tutmasına ve ileriki yaşamında inatçı, cimri ve yıkıcı kişilik
özelliklerigöstermesine neden olur.
Fallik dönem
Bu dönemde kişinindikkati, ilgisi ve haz duygusu cinsel organlara yönelmiştir. Freud
kuramını bu dönemde yaşandığını düşündüğü Oedipus ve Elektra Kompleksleriüzerine
kurmuştur.
Oedipus kompleksi, erkek çocuğun annesine karşı (cinsel) bir istek duyması ve
babasını rakip olarak algılaması demektir. Bu dönemde cinsiyeti(ni)keşfeden çocuk, bir
yandan babasınahayranlık duyar, öte yandan (annesine karşı hissettiği duyguları anlarsa
diye) babadan korkar. Elektra kompleksi ise kız çocukların babalarına karşı bir ilgi duyması
veannelerini rakip olarak görmeleri durumudur.
Latent (gizil ) dönem
İlkokul dönemini kapsayan yedi -on bir yaş dönemiFreud’a göre latent dönem olarak
adlandırılır. Bu dönemde çocuk önceki cinselmeraklarını ansızın unutur. Ruhsal ve cinsel
alanda daha önceki yıllarda yaşanmış olan çalkantılar ve çatışmalar yatışır. Okula başlama,
cinsel aktivitelerin azalması ve toplumsallaşma görülür. Toplumsal kurallarbenimsenir. Bu
dönemde anne-baba ve aile bireylerine, öğretmen ve akranlar eklenmiştir. Çocuk artık annebabasının
yanında başka kişilerle de özdeşim kurar.
Genital (puberte) dönem
Freud ergenlik dönemini genital dönem olarak adlandırmaktadır. Çocuğun cinselliği
üreme amacınayönelik değildirdaha çok haz almaya yöneliktir. Ergenlik ile birlikte kişinin
cinselliğiüreme amacınayönelik hale gelir. Bu dönem çocuklukla erişkinlik arasında yer
alan, ruhsal sorunları bol olan bir dönemdir. Bunaparalel olarak çocukluğunbağımlılık
döneminden, erişkininbağımsız dönemine geçiş başlar.
Cinsel E[FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]itimin Önemi[/FONT]
Anne-babanıngerek çocuklarının cinsel kimliklerinin oluşumunda, gerekse cinsel
eğitimlerinderolleri büyüktür. Konuyu ülkemiz düzeyinde ele alırsak takınılan tavırların
genellikle uç noktalarda ve hatalı olduğu görülmektedir.
Ülkemizde eskiden beri cinsel konuların anne- babayla konuşulması gelenek ve
göreneklerimize göre yasaklanmıştır. Gelenek ve göreneklerimiznedeniyle cinsel konularda
görülen bu yasaklar ve koşullandırmalar gençlerimizi karşı cinsle konuşmaktan bile
alıkoyarken,zaman zaman eş cinsellik,kız kaçırma ya da ırza geçme gibi sapıklığa ve suça
itebilmektedir. Çocukluk döneminde cinsel yaşam konusunda eksik, hatalı bilgiler, gencin
evlendiğizaman cinsel uyumu olmayan, doyum sağlayamayan,sinirli öfkeli uyumsuz birey
olmasına neden olabilir.
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]imin Di[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]er Geli[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]im Alanlar[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]yla [/FONT][FONT="TimesNewRoman]İ[/FONT][FONT="Times New Roman"]li[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]kisi[/FONT]
Cinsellik, yaşamımızın ve kişiliğimizin çok önemli bir parçasıdır. Tüm bireylerin
cinsel konularda bilgilendirilmeye ihtiyaçları olduğu ve yaşları, toplum içindeki konumları,
ahlaki değerlerive bireysel özellikleri değişse de cinselliği yaşamaya hakları olduğu
unutulmamalıdır.
Psikolojik açıdancinsellik oldukça karmaşıkbir olaydır.Cinsel yaşamdasıcak,
sevecen ve anlayışlı olabilmek veya olamamak bireyinbeden yapısından çok kişilik yapısına
bağlıdır. Sevgi ve aşkın oluşmasında cinsel gelişim büyük rol oynar. Bunlara engelolunması
kişideöfke ve diğerheyecanların doğmasına yol açar. İnsanın fizyolojik, psikolojik ve
toplumsal yaşamında önemli bir yeri olancinsellik insanlarınaile kurumunun oluşmasını da
yönlendirmiştir
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ime Uygun Etkinlikler[/FONT]
Pek çok ebeveyn cinsellikle ilgili son derece açık bir tutum içinde olsa daçocuklarına
cinsellikle ilgili sorularında nasıl davranacaklarını, nasıl etkinliklerle çocuklarını
eğiteceklerinibilmemektedir. Çocuklarımız gazete ve dergilerde görüp okudukları yazılardan
ya da televizyonda gördükleri sahnelerden bu kavramapek yabancı olmasalarda bu
karmaşık konuyu onlara nasıl açıklayabiliriz?
Kalabal[FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]k bir ortamda çocu[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]unuz sizi utand[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]racak sorular sordu[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ğ[/FONT][FONT="Times New Roman"]unda nas[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]l[/FONT]
davran[FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rs[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]n[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]z?[/FONT]
Zamankazanmaya çal[FONT="TimesNewRoman]ış[/FONT][FONT="Times New Roman"]abiliriz: “Evet, bu iyi bir soru” türündebir yan[/FONT]ıt size
düşünmefırsatı yaratır.
K[FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]smi cevapland[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rma[/FONT]: Konu ile ilgili aklınıza gelen ilk yanıtı veriniz ama ilk
fırsattabu konu üzerinde düşünüpbir dahaki sefere daha açıklayıcı olunuz.
Erteleme:Bu soru çok özelbir soru ve bunu seninle daha sonra ikimiz baş başa
iken konuşmakisterim.
Bui[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ibitirme: E[/FONT]ğer yeterince özgüvenli iseniz vecinsellikle ilgili açıkbir
tutumunuz varsa şöyle cevap verebilirsiniz:”Bu birprezervatif. Annenle baban
şimdilik başka bir bebek istemedikleri içinbunu kullanıyorlar”.
Miniklerin 2-3 yaşlarından itibaren aynanın karşısına geçip vücudunu incelemeye
başlaması cinselliğin ilk şekillerinden biridir. Aynı şekilde çocuklar doktorculukoyunlarında
karşı cinsinözelliklerini keşfetmeyeçalışırlar. Çocuklarımıza cinsellik konusunda açık
davranırkenbu konuda sınırlar olduğunu da öğretmemiz gerekir. Her insanın “özel hayatı”
vardırve HAYIR kelimesine mutlaka saygı gösterilmesigerekir. En doğruve en kolay
eğitimiyi bir örnek olarak yapılır. Anne-baba çocuklarının yanında bir rahatsızlık
hissetmeden rahatlıkla birbirlerine sarılıp sevgilerini ifadeedebiliyorlarsa çocuklar bu
duyguların nasıl bir şey olduğunu daha rahat anlayabilirler.
Cinsel Geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ime Uygun Araç-Gereçler[/FONT]
Küçük çocuklar geleceğe oyun yoluyla hazırlanırlar. Çocuğun ilk hayat deneylerini
geliştirici,öğretici ve düşündürücü niteliği olan oyun araçları ile zenginleştirmek onların
gelişimlerindeönemli rol oynar. Kavrama hızının en yüksek olduğu okul öncesi yıllarında
çocukları düşündüren ve toplumsal olgunluğa erdiren cinsel gelişim alanını destekleyen
uygun araç-gereçlere önem vermek gerekir. Cinsiyetözelliklerini vurgulayan yap-bozlar,
yine cinsiyet özelliklerini ayırt etme amacıyla kız ve erkek kıyafetlerinin yer aldığı araçgereçler
ya da hayvanlarınyer aldığıüreme olayının anlatıldığı kitaplar vb. çocuğun cinsel
gelişimive cinsel kimliğininkazanımı açısından son derece önemlidir. Bu türaraç-gereçler
çocuklarınsoru sormasınazemin hazırlayacakve çocuk öğretmeninaçıklamalarını dikkatle
dinleyebilecektir.
Cinsel geli[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ime uygun araç-gereç haz[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rlan[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]rken[/FONT]
Çocuğun yaş ve gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır.
Çocuğun anlayabileceği şekilde basit bir aktarımı olmalıdır.
Çocuğun geçirdiği deneylere ve yaşama biçimine uygun olmalıdır.
Çocuğun çevresi dikkate alınmalı, bitkiler ve hayvanlar bir üremeolayını
anlatmada yardımcı olabilir.
En verimli öğrenim şeklinin somut öğrenim olduğu unutulmamalıdır
. BEN NEREDEN GELD[FONT="TimesNewRoman]İ[/FONT][FONT="Times New Roman"]M ?[/FONT]
Durum:Dört yaşındaki bir çocuk “nereden geldim?”sorusunu şutarzda sorabilir
-Ben hastanede mi doğdum?
-Nerede doğdum?
-Ben evlatlıkmıyım?
-Vücuttan nasılçıktım?
-Bebek nasılyapılır?
Birinci adım:Kendi kendinize sorun
Gerçekte çocuk neyi ara[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]t[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]r[/FONT][FONT="TimesNewRoman]ı[/FONT][FONT="Times New Roman"]yor?[/FONT]
-Nereden geldiğini mi düşünüyor?
-Hangi şehirveya yeri mi kastediyor?
-Nasıldoğduğunun öyküsünü mü anlatılmasını istiyor?
Cevaplamadan önce dü[FONT="TimesNewRoman]ş[/FONT][FONT="Times New Roman"]ünün[/FONT]
-Doğumve üreme hakkındakendi değerve tavırlarınızı
-Vermek istediğinizne kadar gerçekçi bilginin olduğu
-Çocuğunuzunanlayabileceğigerçek bilginin ne kadarı buyaşta anlaşılabilir olduğu
Hatırlayınız
-Konuşmadabasit ve direkt cevaplar oldukça etkilidir. Konferans vermekten
kaçınınız.